Türkiye-Azerbaycan İlişkileri

A -
A +

ABD Başkanı Barack Obama, seçim kampanyasında ABD'de yaşayan Ermenilere Başkan seçilmesi halinde sözde soykırımı tanıyacağına ilişkin vaatlerde bulundu. Başkanlık koltuğuna oturup önüne açılan dosyaları incelediğinde sözde soykırımı tanımasının Ermenilere ve Ermenistan'a bir fayda sağlamayacağını, ayrıca böyle bir girişimin Türk-Amerikan ilişkilerine hangi ölçüde zarar vereceğini gördü. Diğer taraftan 2009 yılı 24 Nisan'ında yapılacak bir çıkışın Türkiye-Ermenistan arasında başlatılan ve önemli mesafe katedilen diplomatik yumuşama ve ilişkiyi yok edeceğini fark etti. Ayrıca Ortadoğu-Kafkasya ve Asya'da Türkiye'yi yanına alarak hareket etme niyetini taşıyan yeni yönetim daha işin başında böyle bir girişimin ilişkileri ne hale çevireceğini gayet iyi biliyor. Tüm bu nedenlerle ABD Başkanı, Türkiye'de şahsi kanaati değişmemiş olsa da 24 Nisan'da 'soykırım' demeyeceğini ortaya koydu. Ama en önemli talebi Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini istemek oldu. Hatta iki ülke arasındaki sınırın açılmasını talep etti. Türkiye 2002 yılından bu yana tüm komşuları ile sıfır problem ve ticari ilişkilerin en üst düzeye çıkarılması stratejisini izliyor. Bu paralelde Erivan'la da tarihsel husumetlerini çözüme kavuşturmak arzusunda. Fakat hem Erivan yönetimi hem ABD Dağlık Karabağ'daki işgal hali çözülmeden adım atmanın adeta imkansız olduğunun farkında. Türkiye'nin Azeri halkını küstürmek gibi bir lüksü yok. Hem Türk halkının, hem de Azeri halkının Karabağ sorunu çözülmeden sınırların açılmasına vereceği tepkiyi herkes bilir. Azerbaycan Türkiye Cumhuriyeti Devleti için sıradan bir devlet değildir. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Azerbaycan'ı, ikinci vatanı gibi görür. Azerbaycan yönetimi bunun çok farkında olmasa da bu bir realitedir. Son günlerde konuya ilişkin Azerbaycan yetkililerinin verdiği gereksiz ve abartılı tepkiyi anlayabilmiş değilim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başbakanı dünyanın gözünün önünde, "Karabağ sorunu çözülmeden sınır açılamaz-ilişkiler normalleşmez" demeçleri veriyor. Azeri yetkililer, başbakanın açıklamalarına değil medyanın dolduruşlarına itibar ediyor. ABD ile iyi geçinmek veya Türkiye- Ermenistan arasındaki sorunları çözmek için bu ülkenin ne Cumhurbaşkanı ne de Başbakan'ı Azerbaycan halkını feda etmez. Ancak artık geldiğimiz noktada Azerbaycan yönetiminin hiç olmazsa Rusya'ya güvendiği kadar Türkiye'ye de güvenip inanması gerekir. Karabağ sorununun çözümü ABD ve Türkiye'den çok Rusya'nın tekelindedir. Azeri kardeşlerimize karşı savaşta Ermenistan'ı Rusya desteklemiş, Karabağ'ı Ermeniler değil, Ruslar almıştır. Rusya enerji tekelini devam ettirmek ve Nabucco projesini engellemek için bir Azeri-Ermeni savaşını bile arzu etmektedir. Azerbaycan yönetimi, herhangi bir konuda Türkiye ile Rusya arasında kaldığında nasıl bir yöntem izledi? Azerbaycan halkı hep Türkiye'den yana tavır koydu. Ama yönetim ne yaptı? Türkiye hep Azerbaycan'dan yana tavır koydu, koymaya da devam etmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.