Türkiye lig atladı

A -
A +

3 Kasım 2002'de iktidara gelen AK Parti o günden bu yana yapılan tüm seçimlerde kazanıyor. İşin ilginç yanı, hem de oylarını artırarak iktidarını sürdürüyor. 3 Kasım 2002'de AK Parti'nin oy oranı yüzde 34.28 iken son seçimlerde bu oyunu yüzde 50'ye çıkardı. Oy kullanan iki vatandaştan biri oyunu AK Parti'ye verdi. Bugün yapılan kamuoyu yoklamalarında da bu oranın yüzde 53-55 bandında olduğu görülüyor. Aslında iktidar gerçekten de ateşten bir gömlektir. Onu giyenler gün geçtikçe erirler. AK Parti 10 yıldır iktidarda. Bırakın erimeyi gün geçtikçe halk desteği giderek artıyor. Bu durum siyaset biliminin kurallarını altüst ediyor. Peki nedir bu işin sırrı? 2002'den bu yana dünyayı kasıp kavuran iki küresel ekonomik krize rağmen Türk ekonomisi müthiş bir performans gösterdi. Büyüme oranları; işsizlik rakamları GSMH'deki ve kişi başına milli gelirdeki müthiş artış, makro ekonomik göstergelerdeki pırıltılı iyileşmeler ve nihayet risk olarak gösterilen cari açıktaki düşüş. Bence iktidar partisinin en büyük başarılarından biri, ekonomi yönetiminde gösterdiği müthiş performanstır. Kim ne derse desin, AK Parti hükümetleri ekonomi yönetiminde başarılı oldular. Rüşveti; yolsuzlukları hortumlamaları büyük ölçüde önlediler. Faiz lobisi yenik düştü. İnsanların cebine giren para, sofrasına gelen yiyecek-içecek arttı. Türkiye refah düzeyi artışında sınıf atladı. Ve nihayet iki gün önce Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch Türk ekonomisinin performansını teyit etti ve kredi notunu bir basamak artırdı. Notumuz 'yatırım yapılabilir' seviye olan "BBB-"ye yükseltildi. 1994'ten bu yana ilk kez bu seviye görülmüş oldu. Borsa coştu, dolar ve faiz düştü. Piyasalar bayram yapıyor. Aslında Türk ekonomisi bu notu çoktan hak etmişti. Türk ekonomisi bu artışla psikolojik eşiği de aşmış oldu. Bu kararla ülkemize küresel sermaye girişi artacak. Ülkemiz için artık yeni bir dönem başladı. Artık farklı bir ligde değerlendirileceğiz. Kamu borç stokunun azalması, bankacılık yapımızın güçlü olması ve cari açığın düşüşü bu kararda etkili oldu. AK Parti'nin 10 yıldır iktidarda kalması ve bugün hâlâ yüzde 50'nin üzerinde halk desteğine sahip olmasının en önemli sebeplerinden biri ekonomiyi adam gibi yönetmeleridir. Türkiye'deki muhalefetin çaresizliği de bundandır. Geçtiğimiz pazar Kongre'de Bahçeli hamaset yaparken, Başbakan Erdoğan Kızılcahamam'da "Merkez Bankası Döviz rezervlerini 27 milyar dolardan 115 milyar dolara, Gayri Safi Yurt içi Hasılayı 230 milyar dolardan 800 milyar dolara, kişi başına milli geliri 3.400 dolardan 10. 673 dolara, İhracatı 36 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkardık. Enflasyonu yüzde 65'ten yüzde 7.1'e düşürdük. Havaalanı sayısını 25'ten 47'ye, Üniversite sayını 76'dan 168'e, Hastane sayısını 271'den 825'e, Eğitim Bütçesini 7.5 milyar TL'den 39 milyar TL'ye çıkardık" diyordu. İki lideri dinleyen halk sandık başına gidince kime oy verir? AK Parti'nin görünür gelecekte alternatifi yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.