Türkiye-Mısır ilişkileri

A -
A +

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Çoşkun'la birlikte Mısır'dayız. İki günlük bu kısa gezide Coşkun, Mısır Başbakanı, Sanayi ve Ticaret Bakanı, Bayındırlık Bakanı, Ulaştırma Bakanı, Maliye Bakanı ve Dış Ticaret Bakanı ile görüştü. Mısır Başbakanı ve Mısırlı bakanlar Ali Coşkun'a büyük sevgi ve ilgi gösterdiler. Bakan Coşkun Türkiye ile İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacminin AK Parti iktidarı döneminde ciddi artış gösterdiğini ancak ticaret hacminin arzulanan seviyede olmadığını söylüyor. 1,5 milyar nüfusa sahip İslam ülkeleri arasında müşterek ticaret hacminin yüzde 10'lar seviyesinde olması düşündürücü. Bu gerçeği gören hükümet; bir taraftan Sanayi ve Ticaret Bakanı, bir taraftan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen diğer taraftan da bizzat Başbakanın İslam ülkelerine yaptığı ziyaretler aracılığı ile İslam ülkeleri ile ticaret hacmimizi artırmak ve bu ülkelerdeki iş adamlarının Türkiye'de yatırım yapmasını sağlamak için yoğun bir çaba içerisinde. Birileri sayın Başbakan'ın yabancı iş adamları ile görüşmesinin altında çapanoğlu ararken onlar 'kendilerinden emin bir şekilde' yılmadan bu çabalarını devam ettiriyorlar. Mısır'da iki gün Ali Coşkun'u izledim. Gece yapılan bir yolculuktan sonra birkaç saat uyku ile sabahın dokuzundan gece yarısına kadar devam eden yoğun bir görüşme ve temas trafiği yaşadık. Yine aynı şekilde gece 03:45'te Kahire'den İstanbul'a uçtuk. Sabah 06'da İstanbul'a indik. Bakan, sabah dokuzda Kütahya'ya hareket edeceğini ve orada gün boyunca açılış, odalarda toplantılar yapacağını söyledi. Allah sabır ve güç versin. Yoğun bir çalışma temposu. Türkiye ile Mısır arasındaki ticaret hacmi 2004'te 725 milyon doları bulmuş. Mısırın nüfusu 74 milyon. Arap dünyasının liderliğine oynayan bu ülke ile bu ticaret hacmi yetersiz. Her iki ülke de bunu artırmak istiyor. İki ülke arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanırsa bu oranın artacağı kuşkusuz. Türkiye tarafı STA ile ilgili üzerine düşeni yapmış. Mısır Başbakanı yıl sonuna kadar STA'nın imzalanacağını Ali Coşkun'a taahhüt etmiş. DEİK tarafından yapılan organizasyon sayesinde Türk ve Mısırlı işadamları bir araya geldiler. Her işadamı kendi alanı ile ilgili karşı muhatapları ile temaslarda bulundu. Görüştüğüm Türk işadamları "Eskiden bu tür toplantılarda her iki ülkenin bakanları konuştuktan sonra Mısırlı işadamları salonu terkederdi. Bu kez öyle olmadı. Mısırlı işadamları iki gün boyunca bizimle görüşmelerini sürdürdüler" dedi. Bunun sebebini sayın Bakan şöyle izah etti, "Sayın Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek Türkiye'ye yaptığı gezide iki ülkenin ticari ilişkilerinin geliştirilmesi için ortaya siyasi iradesini koydu. Bu gezimizde aynı iradeyi Mısır Başbakanı devam ettirdi. Siyasi irade işadamlarına yansıdı." Suudi Arabistan'dan sonra Ortadoğu'nun en büyük ekonomisi olan Mısır doğalgaz ve petrol üretiminin yanı sıra tekstil ve turizm sektörlerinde iddialı. Mısır yabancı yatırımcıları ülkesine çekmek için yoğun bir çaba içerisinde. Nitelikli Sanayi Bölgesi ve Serbest Bölgeler konusunda ciddi mesafeler almışlar. Mısır'da Türk firmalarının önemli yatırımları var. Özellikle inşaat firmaları için Mısır cazip bir pazar. İki ülke arasında doğrudan bankacılık sisteminin olmaması, Mısır'daki bürokratik engeller işadamlarımızın karşılaştığı sorunlar. Mısırlı yetkililer bu sıkıntıları not aldı, çözümü için çareler arayacaklarını belirttiler. Türk firmaları açısından gıda, otomotiv, otomotiv yan sanayi, inşaat malzemeleri, tekstil, gübre ve kağıt sektörlerinde yatırım imkanları mevcut. Türkiye Mısır'dan fosfat, doğalgaz ve petrol alabilir. Türk inşaat firmaları Mısır'daki su projeleri ile de ilgilenmeli. Mısır'ın başkenti Kahire'yi gezme fırsatı bulduk. 16 milyon nüfuslu bir başkent. Trafik rezalet, alt yapı yok, yoksulluk dizboyu, her taraf çöp dolu. Nil pislik içerisinde. Polis güçlü. Rejim polis sayesinde ayakta duruyor. Mehmet Ali Paşa Kahire'nin her köşesine damgasını vurmuş. Mısırlılar onu ve oğullarını çok seviyorlar. Adalet sistemi yok gibi. Akın akın turist geliyor. Demokrasi sıfıra yakın. Ancak eninde sonunda oraya da demokrasi gelecek, bunun belirtileri mevcut. Gördüklerimden sonra; İslam dininin en iyi ve temiz yaşandığı ülkenin Türkiye olduğunu, Atatürk gibi bir lidere sahip olduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu bir kez daha farkettim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.