Dünya ekonomik dalgalanmayla nasıl baş edeceğini tartışıyor, tedbirler alıyor. Petrolün varili 127 dolarlara dayandı. Küresel aktörler Orta Doğu'daki ve Kafkasya'daki enerji kaynaklarını kontrol etme ve bu kaynakları dünya piyasalarına güvenli yollarla arz etme planları üzerinde çalışıyorlar. Doğal gaz ve petrol kaynakları yönünden en zengin ve en verimli ülke olan Irak'ta kartlar yeniden dağıtılıyor. Kıbrıs adasında önemli diplomatik gelişmeler var. Türkiye-AB ilişkilerinde çözüm bekleyen yığınla sorun var. Irak'ın kuzeyinde ve Doğu-Güneydoğu bölgemizde terörle mücadele kararlılıkla devam ediyor. İçeride de yığınla çözüm bekleyen sorunlarımız var... İç ve dış gelişmelerin hızla değiştiği bu ortamda TBMM ve Hükümet, siyasi partilerimiz, enerjilerinin büyük bir bölümünü iktidar partisine açılmış olan kapatma davasına harcıyorlar. Bir deli çıkıp kuyuya taş attı, şimdi kırk akıllı o taşı çıkarmak için uğraşıyor. Yazık bu ülkeye, yazık bu millete... 2-3 ay sonra idam kararı ile karşılaşması muhtemel olan bir iktidar partisinin bu durumdan hiç etkilenmeyip, moral ve motivasyonunu hiç kaybetmeden eski hızı ve morali ile bu sorunlarla arzu edilen seviyede ilgilenebilmesi mümkün mü? Kapatma davası tepelerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanırken, iktidar partisinden iyi bir yönetim performansı beklenebilir mi? Ama yine de Sayın Erdoğan'ı tebrik etmek lazım. Metanetini kaybetmedi. Bakanlar Kurulu'nu ve Meclis'i çalıştırıyor. Hiçbir şey olmamış gibi 301. Maddeden tutun da Sosyal Güvenlik reformuna ve istihdam paketine kadar önemli işler yapıyorlar. Kutluyorum, doğru olan budur. Okurlarım birçok e-mail atmış ve soruyorlar, "AK Parti kapatılır mı?" Bunu bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey şu; elimizi vicdanımıza koyup bu partinin 5.5 yıllık icraatına ve bu partinin kapatılması için hazırlanan iddianameye baktığımızda kapatılması imkânsız görünüyor. Hukuk işlerse, evrensel hukuk normları ve Anayasa'nın 90. Maddesi gereğince AİHM kararları dikkate alınırsa yüce Mahkeme baskılara boyun eğmezse, karar vericiler kendi siyasi düşüncelerine karşı bile tarafsız davranırlarsa parti kapatma kararı çıkmaz. Ancak unutmayalım ki, bu hukuki değil, siyasi bir dava. Onun için sonucunu kestirmek zor. Fakat siyasi açıdan da baksak, ülkemizin çıkarları, ekonomimizin geleceği, terörle mücadele, milli birlik ve bütünlüğümüzün korunması, AB ile ilişkilerimiz, siyasi ve ekonomik istikrarımızın muhafazası gibi nedenler, bu davanın kapatma kararı ile sonuçlanmamasını gerektiriyor.