Ülkemizde çifte bayram

Bugün Kurban Bayramı'nın güzelliklerini yaşayacağız. Dün yazıya başlamadan önce televizyonu açtım. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Sayın Başbakanın daha önceden müjdesini verdiği "Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması" ile ilgili paketi açıklıyordu. Devlet kurumlarına borcu olan vatandaşlara, borçlarını ödeyebilmeleri için uygun şartların sağlanmasını amaçlayan bir mali barış projesi ortaya çıktı. 2.5 aylık hazırlıktan sonra açıklanan bu mali barış projesi, son 50 yılda vatandaş-devlet arasında biriken ihtilaflara neşter vuran devrim niteliğinde bir düzenleme. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Esnaf, tüccar, sanayici ve devlete bir şekilde borcu olan vatandaşlarımız için tam bir bayram müjdesi oldu. Halk arasında; "Devlet alacağına şahin, borcuna güvercindir" söylemi vardır. Bu söylem gerçektir. Devlet bir kuruşluk alacağına 100 kuruşluk faiz uygulanarak vatandaşın ümüğünü sıkar. Evini-arabasını-iş yerini sattırır. Ama iş vatandaşa borcunu ödemeye gelince aynı hassasiyeti göstermez. Bir mahkeme kararı olmadan devletten olan alacağınıza bir kuruşluk gecikme faizi alamazsınız. Alacak-verecek ilişkisinde devlet "taş", vatandaş "yumurta" gibidir. Taşla yumurta birbirine çarpınca hep yumurta kırılır. Oysa yüksek standartlı demokrasinin hakim olduğu ülkelerde bu ilişki daha adildir. Vatandaş-insan odaklı düzenlerde bu ikili ilişkide vatandaş mağdur edilmez. AK Parti Hükümetinin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışı her alanda hakim olan "Ceberut devlet" anlayışını yıkıyor. "Önce insan" diyen Başbakan Erdoğan her alanda değişimi adım adım gerçekleştiriyor. Devletin yaşaması ve kamu hizmetlerinin finansmanı için tabi ki devlet alacaklarını toplamalıdır. Ama yıkmadan, yok etmeden, yaşatarak, nefes aldırarak bunu yapmalıdır. Devlet alacaklarını tahsil ederken kümesteki tavuğu kesip almak yerine tavuğun yumurta vermesine ortam hazırlamalıdır. Tavuğu kesip aldığında ne kendisine bir hayrı olur ne de tavuğun sahibine. Vatandaşla devlet kurumları arasında barış sağlamayı hedefleyen projede; vergi cezaları, gecikmiş vergiler, SSK borçları ve cezaları, belediyelere ödenen emlak vergileri, su borçları, TEDAŞ'ın alacakları, öğrenim kredileri, TOBB üye aidatları, OSB'lere olan su-elektrik borçları, trafik cezaları var. Ana para silinmiyor. Ancak cezalarda ortalama yüzde 50 indirim yapılıyor. Pakette matrah artırımı ve stok affı gibi önemli düzenlemeler de var. 36 aya varan taksitlendirme imkanları var. Borçları yeniden yapılandırma paketinde naylon faturacılara af yok. Onlarla ilgili farklı bir düzenleme var. Devlet kurumlarına borcu olan vatandaşlar derin bir nefes alacak. Ayrıca bu paket şahlanmış olan Türk ekonomisine müthiş bir ivme kazandıracak. İşin sonunda bu düzenlemeden hem vatandaş hem de devlet kârlı çıkacak. Bu bayram müjdesi halkımıza hayırlı olsun. Bayram hediyesini doğru kullanmak lazım. Cumhuriyet tarihinin en büyük mali affı ile yeni beyaz bir sayfa açılmış oldu. Dargınların barışması, fakir-fukaraya yardım edilmesi, eş-dost ve akrabaların, arkadaşların bir araya gelmesi için bayram fırsatını iyi değerlendirmeliyiz. Şu anda milyonlarca hacı adayı Mescid-i Haram-ı ve Mekke-i Mükerreme'yi bayram yerine çevirdiler. Rabbim hepimize nasip eder inşallah. Hacdaki kardeşlerimiz bize de dua etsin. Ülke olarak çok şükür huzur ve güven içinde bir bayram yaşıyoruz. Ülkemizde bu ortamı hazırlayan herkesten Allah razı olsun. Bütün okuyucularımızın ve İslam âleminin Kurban Bayramını kutluyor, nice sağlıklı bayramları huzur içinde kutlarız inşallah diyoruz.