Ülkemizin muhalefet sorunu var

A -
A +

Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Gazetesi, Metropol araştırma kuruluşunun yaptığı anket sonuçlarını manşetine taşıdı. Bu ankete göre bugün seçim olsa iktidar partisinin oy oranı yüzde 38 dolayında olacak. CHP'nin oy oranı yüzde 19.4, MHP'nin oy oranı ise yüzde 17.3 seviyelerinde. İki muhalefet partisinin toplam oy oranı yüzde 36.7. Bu sonuçlar, "Oy oranımız iki muhalefet partisinin toplamından daha fazla" diyen Başbakan Erdoğan'ı doğrular nitelikte. AK Parti'nin 2010 yılı başında böyle bir oy oranına sahip olması ciddi bir başarıdır. Türkiye, 2008'in ilk çeyreğinden başlayarak 2009'un sonuna kadar hayatın her alanında kendisini tüm dünyada hissettiren bir ekonomik kriz döneminden geçti. Kriz halka işsizliğin artışı olarak yansıdı. 2009'da toplumda gerilime yol açan Ergenekon davası ve demokratik açılım süreçlerini yaşadık. 2009 yılı AK Parti iktidarı için en zor yıldı. 2009'da yaşanan gelişmelerin seçmen tercihlerini etkilemesi ve oyların önemli bir bölümünün yön değiştirme eğilimine girmesi bekleniyordu. Oysa hem Metropol hem de GENAR araştırma kuruluşlarının açıkladığı sonuçlara bakılırsa iktidardaki en zor, en sıkıntılı yılında bile AK Parti'nin oylarında yerel seçimdeki sonuçlara göre bir düşme yok. Ekonomik krizle geçen ve işsizliğin en üst seviyeye çıktığı 2009 gerçeği orta yerde duruyor. Kanımca iktidar partisi için oy oranı açısından olabilecek en alt seviyenin anketi budur. Aylardır sert bir üslupla anti-açılım kampanyası yürüten CHP ve MHP'nin oylarında artış yok. Hatta ufak düşüşler var. 2009'daki krize, sert siyasi tartışmalara rağmen Türk halkının bu iki partiye ülkeyi yönetme ehliyeti vermeye niyetli olmadığı görünüyor. Muhalefet etme biçimlerinin halkı etkilemediği ortaya çıkıyor. Her öneriye sert üslupla karşı çıkmanın, Meclis kürsüsünde veya medya önünde ağzından köpükler saçarak bağırıp çağırmanın millet üzerinde olumlu bir etkisi yok. Millet, yanlışları eleştiren, karşı çıkan ancak öneri getiren , ortaya kendi projesini koyan muhalefet istiyor. Güneydoğu sorunu, terör sorunu, demokratik standartların düşüklüğü sorunu, darbe anayasasının doğurduğu sorunlar konusunda halk muhalefet partilerinin çözüm önerilerini bilmek istiyor. Maalesef Muhalefet partileri millete daha fazla demokrasi ve özgürlük, daha çok refah vaat edemiyor. Sadece iktidar partisinin Türkiye'nin temel sorunlarını çözmek için yaptığı girişimleri sert bir üslupla eleştirmekten öteye geçemiyorlar. Eğer muhalefet partileri toplumdaki değişimi ve değişim arzusunu değerlendirip buna uygun politikalar geliştirmezler ise kâhin olmaya gerek yok, AK Parti 1,5 yıl sonraki seçimde minimum yüzde 40 oy alarak tekrar tek başına iktidar olur. Yaşadığımız birçok kronik sorunun sebebi olan ve bu ülkeye yakışmayan bu anayasadan ne zaman nasıl kurtulacağız? Yeni bir anayasa yapabilmemiz için illa da bir darbe mi bekleyeceğiz? Türkiye'de sivil-asker ilişkileri ne zaman medeni dünyadaki uygulamalara benzer hale gelecek? Bağımsız ama aynı zamanda tarafsız bir yargı sistemine ne zaman ulaşacağız? Kaynaklarımızı, enerjimizi ve masum çocuklarımızı yok eden terör belasından nasıl kurtulacağız? İç barışımızı nasıl tesis edeceğiz? Siviller eliyle bir anayasa yapma şansımız yok mu? Muhalefetin her türlü eleştirisine saygı duyuyorum ama ben de halk gibi muhalefetin ülkenin bu temel sorunlarına ilişkin somut projelerini merak ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.