Bugünlerde en fazla tartışılan iki konu; Üniter devlet yapısı ve azınlıklar. Türkiye'nin hassas olduğu bu iki mesele Avrupa Birliği'nin 6 Ekim'de açıkladığı İlerleme Raporu ile birlikte yine gündemin baş köşesine oturdu. Hatta bazı malum zümreler tartışmaları öyle bir noktaya taşıdılar ki, münakaşalar karşılıklı yumruklaşmaya varacak hal aldı. Dünya ile bütünleşmeye çalıştığımız bugünlerde toplum olarak kendimize çeki-düzen vermek zorundayız. Böylesine çirkin görüntüler Türkiye'nin itibarını zedeler ve çağdaşlaşma yolunda attığımız adımlara gölge düşürür.. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ dün Genelkurmay karargahında gerçekleştirdiği aylık basını bilgilendirme toplantısında birbirinden önemli mesajlar verdi. Ege hava sahasında ve Kardak bölgesinde Türkiye'nin yoğun faaliyetlerde bulunduğuna dair Yunanistan tarafından öne sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığına dikkat çeken Orgeneral Başbuğ Irak'taki gelişmeler hakkında da bilgi verirken Türkmenler ile ilgili detaylı konuşma gereği hissetti. TSK'nın Kerkük bölgesinde olabilecek en kötü ihtimale karşı her zaman hazırlıklı olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ meseleye diplomatik yollarla çözüm arandığının altını çizdi. Toplantının ana konusunu ise Üniter Devlet yapısı ve AB-Azınlıklar meselesi oluşturdu. Son AB ilerleme raporunun güvenlik boyutunda incelendiği zaman, Türkiye'nin çok büyük öneme haiz olduğunun görüleceğini vurgulayan Orgeneral Başbuğ benzetme yaparak ülkemizdeki en küçük bir sarsıntının bir göle atılan taşın oluşturduğu halkalar gibi bulunduğu bölgeden başlayarak geniş bir çevreyi etkileyecek güçte olduğunu hatırlattı. Ülkemize sorgulayan ülkelerin en çok kendi güvenliklerini korumak için huzurlu ve güvenli bir Türkiye'ye tahminlerden çok ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Orgeneral Başbuğ Türkiye'nin üniter devlet yapısının tartışmaya açılmasını, TSK'nın tasvip etmeyeceğini dile getirirken milletin parçalara ayrılmasının devletin de parçalanması yolunu açacağını bildirdi. Uluslararası belgelere göre azınlık Anlattığı konuların önemini belirtmek için sık sık vurgu yapan Orgeneral Başbuğ azınlık tartışmalarına çok geniş perspektiften bakan bir izlenim bıraktı. TSK'nın görüşünü deklare etmekten ziyade azınlık meselesine uluslararası belgelerle açıklık getiren Orgeneral Özkök, bu belgelerdeki ortak kanaati, "kültürel, din ve dil ayrılıkları mutlaka ulusal azınlıkların oluşturulması sonucunu doğurmaz" noktasında birleşme olarak özetledi. Azınlık haklarının bireysel haklar olarak kabul edildiğini belirten Orgeneral Başbuğ Türkiye Cumhuriyetinin Lozan Barış Anlaşmasında azınlık meselesine yaklaşımının gayet açık şekilde vurgulandığını sözlerine ekledi. Üniter devlet ve azınlıklarla ilgili detayla bilgiler veren Orgeneral Başbuğ, sözlerini toplum olarak hepimizin hemfikir olduğu Atatürk'ten Millet anlayışı ile ilgili bir sözle noktaladı: "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir." Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da partisinin grup toplantısında benzeri konularla ilgili görüşlerini açıkladı. Erdoğan AB hedefinin bazılarının dile getirdiği gibi Cumhuriyetin temel ilkelerini aşındıracak bir süreç olmadığını vurgularken, malum çevrelerden demokrasi senaryoları üretmemelerini istedi. Aklın yolu bir. Yeter ki hata yapmayalım. Bu saatten sonra yapılacak hatanın bedeli çok ağır olur.