Uzlaşmak imkânsız gibi
20 Ocak 2010 01:00
Yeni Anayasa Üzerine -1-
Son günlerde, iktidar partisinin "Anayasa değişikliği" ile ilgili açıklamaları artmaya başladı. Önce Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Bu Anayasa ile Türkiye bir yere varamaz. Arabanın motoru yağ yakıyor. Lastikleri kabak, egzozu patlak. Hangi becerikli şoför olursa olsun, bu araba ile bir yere gidilmez. CHP hiçbir şekilde Anayasa değişikliğine 'yokum' diyor. MHP ise CHP'yi 'ikna edin gelin' diyor. Peki, ben Anayasa değişikliğini nasıl yapacağım?" sözleriyle tartışmayı başlattı. Sonra Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den bir açıklama geldi. "Sıkışılan konularda, ihtiyacın şiddetle hissedildiği alanlarda değişiklik yapılabilir" diyen Ergin, kapsamlı bir taslak üzerinde uzlaşmanın zor olduğunu, bu nedenle spesifik konuları içeren değişikliklerin düşünülebileceğini belirtti. Adalet Bakanından sonra 'Demokratik Açılım'la ilgili bilgilendirme için basının karşısına çıkan İçişleri Bakanı Beşir Atalay da bu kervana katılarak, "Artık Anayasa değişikliği siyasetin değişmez ana gündem maddesidir. Önümüzdeki seçim bir bakıma Anayasa seçimi olacak" sözleriyle tartışmayı devam ettirdi.
Herkes yeni bir Anayasa ihtiyacını dile getiriyor. Ancak Meclis'te mutabakatın olmaması nedeniyle bu yapı ile bu işin zor olduğunu vurguluyor. Ayrıca, Meclis'te mutabakat olsa bile Anayasa Mahkemesini aşmak gibi bir sorun da var orta yerde.
AK Parti, başörtü yasağının kaldırılmasında 411 oyla Meclis'te mutabakatı sağladı ama mahkeme engelledi. Gerçi o Anayasa değişikliği girişimi, doğru işe yanlış yerden başlanması olarak nitelendirdiğim bir girişimdi. Engellendi.
Darbe şartlarında o günün psikolojisiyle hazırlanan Anayasanın bugüne kadar 72 maddesi 15 yasa ile değişti. Ancak bu değişiklikler 1980 yaklaşımını değiştirmedi. Sadece günlük ihtiyaçların dayatmasıyla değişiklikler yapıldı. AK Parti, 2007 seçimlerinden sonra bir Anayasa Taslağı hazırlattı. Fakat bunu parti önerisi haline dönüştürmedi. Geçtiğimiz 2 yılda da yeni Anayasa ihtiyacına öncelik verilmedi.
2 yılda çok net görüldü ki; Türkiye'nin hangi temel sorununun çözümüne el atarsanız atın önümüzdeki en önemli engel mevcut Anayasanın kendisidir. Bütünü ile ele alınıp çağın şartlarına uygun olarak yeniden yazılmadan Türkiye'de birçok sorunu çözmek mümkün değildir...