Uzlaşmak mümkün mü?

Başbakan Erdoğan'a, "Cumhurbaşkanı aday adayını belirlerken CHP ile neden uzlaşmadın, baş örtüsü yasağını üniversitelerde kaldırmayı hedefleyen yasal düzenlemeyi yaparken Baykal ile neden anlaşmadın..." diyenler umarım Türkiye'nin siyasi krize girdiği şu ortamda Baykal'ın duruşunu ve söylemlerini ibretle izliyorlardır. Sayın Baykal ile uzlaşmak âdeta imkânsızdır. Mutabakattan anladığı şey, kendi düşüncesinin, teklifinin aynen kabul edilmesidir. AK Parti'ye açılan kapatma davasının Türkiye'yi bir siyasi belirsizliğe soktuğu, bu belirsizlik nedeniyle ekonomik istikrarsızlığın başlayabileceği herkes tarafından kabul görmektedir. Nitekim dünkü grup toplantısında Sayın Baykal, "Türkiye'nin gidişatı kötü, bu böyle gidemez. Bu gidişe karşı sessiz kalamazsınız" uyarısını yaptı. Türkiye'nin kötü gidişatını düzeltecek olan Anayasa Mahkemesi değildir. Eğer ülke kötüye gidiyor ise buna çare arayacak olanlar başta iktidar partisi ve ana muhalefet partisi olmak üzere siyaset kurumu ve TBMM'dir. Fakat aynı Baykal; AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamış olan ülkemizde yüzde 47 oy alan ve iktidarda olan bir partinin antidemokratik bir darbe anayasasının mevcut hükümlerinin bile zorlanarak kapatılmaya çalışılmasını önlemek adına yapılan çağrılara kulaklarını kapatıyor. Bu konuda TBMM'nin ve siyaset kurumunun inisiyatif almasına yanaşmıyor. Bir taraftan "Türkiye kötüye gidiyor" diyor, diğer taraftan siyasi belirsizliği ortadan kaldıracak önerileri elinin tersi ile itiyor. "Ülkeyi girdiği çıkmazdan siyaset kurumu değil, hukuk çıkarsın" diyor. Bu duruş sizce sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir siyasi parti liderine yakışıyor mu? Sayın Baykal, AK Parti ile mahkemelerde değil sandıkta hesaplaşmayı tercih etmelidir. "Mahkeme süreci kendi doğal mecrasında ilerleyecek. Ancak bu sürecin, ülkemiz ve milletimiz için çok ağır siyasi ve ekonomik sonuçlara yol açacağını da görmezden gelemeyiz. Bu süreci yönetme sorumluluğu siyaset kurumuna aittir. Siyaset kurumu bu sorumluluktan kaçmamalıdır. Demokratik siyaset içinde çözüm arayışımız devam edecek. Diğer siyasi partilerin de çözüm için mutabakat zemininde buluşacağını umuyoruz" sözleri de muhafazakâr dediğimiz Başbakan Erdoğan'a ait. Başbakan; siyasi ve ekonomik istikrarın bozulmaması, birlik ve bütünlüğümüzün zaafa uğramaması için çözümler konusunda mutabakat arayışından söz ediyor. AK Parti MKYK'dan AB sürecine yönelik demokratikleşmeyle ilgili düzenlemelerin Meclis'e getirilmesi ve Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılması gereken değişiklikler için de muhalefet partileri ile mutabakat arayışına gidilmesi kararı çıktı. Bu karar umut vericidir. İktidar partisi bir taraftan savunma hazırlıklarını yaparken, diğer taraftan da darbe anayasasının antidemokratik hükümlerini değiştirecek ve AB reformlarını hayata geçirecek yasal düzenlemeleri yapmak için mutabakat arayacak. Başbakan'a önerim uzlaşma için tüm siyasi parti liderleri ile görüşmesidir. Ne faydası mı olacak? En azından hükümetin her icraatı için uzlaşma tavsiye edenler her liderin gerçek yüzünü görecektir.