WikiLeaks Belgeleri malumun ilanı
2004 yılından bu yıla kadar ABD Dışişleri Bakanlığınca yapılan 250 bin adet diplomatik gizli yazışma WikiLeaks tarafından açıklandı. Belgeler arasında ABD diplomatlarının Ankara'dan gönderdikleri rapor ve yazışmalar da bulunuyor. WikiLeaks internet sitesi tarafından sızdırılan belgeler gerçek ise Türkiye ile ilgili ilginç iddialar var. Açıklanan bu belgeler, en çok ABD'ye ve ABD yönetimine zarar verecek. Bu belgelere bakıldığında, ABD diplomasisinin ne kadar hoyratça hareket ettiği ortaya çıkıyor. Açıklanan bu belgelerden sonra dünya ülkelerinin ABD Yönetimine ve diplomasisine olan güveni dip yapacak. Bu olup bitenden sonra kim bunlara güvenip herhangi bir sorunu, samimi olarak müzakere edebilir? ABD'nin müttefikleri ile ilişkilerinin perde arkası ortaya saçıldı. ABD'li diplomatlar bulundukları ülkeyle ilgili bilgileri, o ülkenin medyasını izleyerek veya o ülkenin farklı kesimlerinden insanları dinleyerek elde etmişlerdir. Bu belgeler, ABD Yönetiminden çok raporları hazırlayan diplomatların ve bu diplomatların bilgi kaynaklarının düşüncelerini yansıtıyor. ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinden Washington'a gönderilen rapor ve belgelere bakılırsa, ABD'li diplomatlar ve ABD'nin Ankara'daki büyükelçiliği AK Parti Hükümetini ve Başbakan Erdoğan'ı sevmiyorlar. Sayın Başbakan'dan ve partisinden rahatsızlar. "AK Parti bir ABD projesidir. AK Parti ABD'nin desteği ile iktidarda kalıyor" iddiasını ileri sürenler herhalde açıklanan bu belgeleri inceledikten sonra utanacaklardır. Bu belgeler de gösteriyor ki AK Parti ABD'ye rağmen milletin desteği ile iktidarda kalıyor. "ABD istemez ise hükümet ayakta kalamaz" iddiasının bir soğuk savaş mantığının ürünü olduğunu, ABD'nin Türkiye'yi istediği gibi yönlendiremediği ortaya çıktı. Türkiye'nin artan özgüveni nedeniyle ABD telkinlerine itibar etmediği görülüyor. Başbakan Erdoğan'ı ve özellikle Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nu istedikleri gibi yönlendiremeyen, telkinlerinde başarılı olamayan Yahudi lobisinin etkisindeki diplomatlar ve İsrail lobisi, bu iki ismi çıkarları önünde engel olarak görüyor. Türk dış politikasını ABD ve İsrail'in çıkarları ile paralel yürütülmesini isteyenlerin önündeki en büyük engel bu ikili olarak algılanmış. Onlara göre, Türkiye, ABD ve İsrail'in istediği gibi hareket etmediğinde Türkiye'nin ekseni Batı'dan Doğu'ya kayıyor. Oysa eksen kaymıyor, Türkiye oturtulan eksene sığmıyor. Eksenini büyütüyor. ABD'li diplomatlar Başbakan Erdoğan için, "inatçı, işkolik, mükemmeliyetçi ve despot değil" ifadesini kullanmışlar. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'de 2007 seçimleri yaklaşırken bir araştırma yapmış. Araştırmanın sonucunda Sayın Erdoğan için; "Türkiye'ye şeriat getirme riski hayli düşük" sonucuna varmışlar. Belgelere göre Başbakan Erdoğan "yolsuzluğa savaş açmış bir lider ama ne kadar temiz olduğu kuşkulu". Başbakan Erdoğan, inatçı değil ama kararlı bir lider. İşkolik olduğu çalışma temposundan ve Türkiye'yi 8 yılda getirdiği seviyeden belli. 'Mükemmeliyetçi' olduğu doğru bir tespit. Yolsuzlukla mücadele karnesi ortada. 8 yıldır bu ülkeyi yönetiyor, millet temiz olup olmadığını gayet iyi biliyor ve tartıyor. Amerikan haber dergisi Foreing Policy'nin "2010'un en önemli düşünürleri" listesinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu 8'inci olmuş. Davutoğlu için "Türkiye'nin küresel uyanışının arkasındaki beyin" ifadesi kullanılmış. Aynı Davutoğlu'nu ABD'li diplomatlar belgelerde "müthiş tehlikeli" diye tanımlamışlar. ABD'li ve İsrailli diplomatlar için "müthiş tehlikeli" denen Sayın Davutoğlu'nun Türkiye için 'müthiş faydalı' biri olduğunu biz ve dostlarımız çok iyi biliyor. Türkiye'ye ilişkin belgeler Ankara'da bugüne kadar dedikodu seviyesinde konuşulan konular. "Bunu bilmiyorduk" diyebileceğimiz yeni bir şey yok. Yani malumun resmi ilanı.