Yargı hem bağımsız hem de tarafsız olmalı

A -
A +

Yargıya yönelik telefon dinleme iddialarına Sayın Cumhurbaşkanı müdahale etti. "Yargının zedelenmemesi için hassas davranın. Adalette kuşku doğmamalı" ikazında bulundu. Sistemdeki aksaklıkların giderilmesi için hükümet hemen harekete geçti ve Bakanlar Kurulu TCK'nın konuya ilişkin maddelerinde yeniden düzenleme yapma kararı aldı. Bütçe görüşmelerinden hemen sonra yapılan düzenlemeler Meclis'e getirilecek. Yargıtay Başkanı Gerçeker de "Dinleme yasal olarak yapılabilir. Ama eğer o yasal olarak yapılan dinleme, temel hak ve özgürlükleri zedeleyici nitelikte ise mutlaka o yasaların da ilgili mevzuatın da değiştirilmesi gerekir" değerlendirmesinde bulundu.. Yani Sayın Gerçeker yapılan dinlemeler yasal da olsa hukuki değil diyor. İşte hükümet de mevcut yasanın temel hak ve özgürlükleri zedeleyici niteliğini değiştiriyor. Ama yasalar hepimize uygulanıyor, neden yargıçlar söz konusu olunca bu değişikliğe ihtiyaç duyuldu? Yasa dışı dinlemeler aylardır basında yer alıyor. Ülkenin başbakanı dinlenmiş. Kimsenin gıkı çıkmadı. Yargıçların dinlenmesi söz konusu olunca herkes ayağa kalktı. Yasalarımız suçluların yakalanması için dinleme yapılmasına izin veriyor. Gerekli yasal prosedüre uyularak yapılmış olan dinleme ve izlemelere neden tepki veriliyor? Aynı tepki yasaları çiğneyerek yapılan kanunsuz dinlemelere neden verilmiyor? Hukuk devletinde yasalar herkes için geçerlidir. "Suça bulaşmış yargıç veya savcı dinlenemez" diye bir yasal düzenleme mi var? Ben şahsen suçluların yakalanması için de olsa dinleme ve izleme yapılmasına karşıyım. Bunun istismara açık bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Ama eğer bu yöntem yasalarımızda varsa herkes için uygulanır. Meslek taassubu ile hareket ederek, "Bizim meslektaşlarımız asla suç işlemez" mantığı yanlış bir mantık. Bu mantıkla hareket edip mesleki korumacılık yapmak yanlış yollara sapanları cesaretlendirmekten başka bir şeye yaramaz. Tüm kurumlarda ve mesleklerde olduğu gibi yargıda da çok azınlıkta da olsa yanlış işler yapan, yanlış yollara sapan insanlar vardır. "Yargıyı yıpratırız" endişesiyle yazmıyoruz ama buna ilişkin birçok örnek göstermek mümkün. Ayrıca bu son gelişmeler nedeniyle AK Parti ile ilgili inceleme başlatılmış olması çok ilginç. Konunun AK Parti ile ne ilgisi var, emin olun anlayamadım. Hükümet sözcüsüne bu konu soruldu. Bakan Çiçek, "Dinlemeyi talep eden yargı mensubu, dinleme kararlarını veren yargı merciidir. İzlenen ve dinlenen de yargı mensubudur. Hâlâ kim neyi tartışıyor anlayabilmiş değilim" cevabını verdi. İşin doğrusu biz de anlayamadık. Eğer yargı bağımsız olmak istiyorsa önce tarafsız olmalıdır. Toplum vicdanında tarafsızlığına inanılmayan bir yargı sistemini kimse bağımsız bırakmak istemez. Demokrasilerde yargının bağımsızlığı çok önemlidir, ancak tarafsızlığı da şarttır. Tarafsızlığını koruyamayan ideolojisine göre hareket eden bir avuç yargı mensubu koca bir camiayı zan altında bırakamaz. Tarafsızlığını yitiren veya yanlış yollara sapan çürük elmaların ayıklanması adalet duygumuzun zedelenmemesi yargıya güvenimizin sarsılmaması için şarttır. Evet yargı bağımsız olmalı ama aynı ölçüde tarafsız da olmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.