Yargıç mısın ana muhalefet lideri mi?

Yargıtay Başkanının adli yıl açılışı nedeniyle önceki gün yaptığı konuşmayı dinledim. Bu konuşmayı dinledikten sonra referanduma sunulan anayasa değişiklik paketinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Ben bu anayasa değişikliği için 'yetmez ama evet' diyordum. HSYK Başkan Vekili'nin, YARSAV ve Yargıtay Başkanının, meclisten ve Anayasa Mahkemesi'nden geçtiği halde ana muhalefet lideri ile paralel bir söylemle bir siyasetçi gibi 'değişikliğe hayır' kampanyası sürdürmeleri ve sırtlarındaki cübbeleri unutup tarafsızlıklarını kaybetmeleri nedeniyle şimdi bu anayasa değişiklik paketine 'yüksek yargıya inat evet' diyorum. Sayın Yargıtay Başkanı konuşması ile herkesi şaşırttı. Gözlerinizi kapatıp kimin konuştuğunu bilmeden konuşmayı dinleseniz 'CHP lideri konuşuyor' zannederdiniz. Yazık, çok yazık. Tarafsızlığını yitirmiş bir Yargıtay Başkanı, en büyük zararı yargıya verir. Sayın Başkan, siz bir yüksek yargı kurumunun başkanı olarak bütün yargı camiasını temsil etmiyorsunuz. Sadece Yargıtay'ı temsil ediyorsunuz. Ayrıca Yargıtay üyelerinin içinde de bu anayasa değişikliği konusunda sizin gibi düşünmeyen birçok üye var. Konuşmanızı bütün yargının düşüncesi gibi yansıtmanız doğru değil. Ayrıca siz bu konuşmayı yaparken tam karşınızda Anayasa Mahkemesi Başkanı oturuyordu. Yüce mahkeme paralel söylemler dillendirdiğiniz CHP tarafından anayasa değişikliğine ilişkin kendisine yapılan benzer itirazları inceledi. Herhalde yüce mahkemenin gerekçeli kararını okumuşsunuzdur. Mahkeme, bu itirazların doğru ve yapılan değişikliğin 'kuvvetler ayrılığı' prensibine aykırı olmadığına, yargıyı siyasallaştırmayacağına ve bilakis yargı bağımsızlığını artırdığına ilişkin bir karar verdi. Yüce meclise saygınız yoksa sizin gibi yüksek yargı kurumu olan yüce mahkemeye saygınız olmalı. Yüce mahkemenin kararlarına saygı duymaz iseniz Yargıtay kararlarına saygı bekleme hakkınızı kaybedersiniz. Sayın Başkan, bu anayasa değişikliği 4-5 ay boyunca tartışıldı. Siz de Yargıtay Başkanı olarak bu düzenlemenin mahzurlarına ilişkin görüşlerinizi kamuoyu ile paylaştınız. Yüksek bir yargıç olarak ikazlarınızı yaptınız. Düzenleme Meclisten geçtikten sonra artık susmalıydınız. Siz siyasetçi veya bir sivil toplum kuruluşunun başkanı değilsiniz. Düzenleme Meclisten geçtikten ve yüce mahkemece uygun görüldükten sonra hâlâ eleştirmeye, 'hayır' kampanyalarına destek vermeye devam ederseniz tarafsızlığınızı yitirirsiniz. Yargıya en büyük zararı veriyorsunuz, farkında değil misiniz? Halk oylamasına 3-5 gün kala böyle bir konuşma yaparsanız taraf olursunuz. Oysa siz herkesin Yargıtay Başkanı olmak durumundasınız. 'Hayır' oyu isteyen muhalefet partisi lideri gibi bir konuşma yaptınız. Cübbenizi çıkarın, nasıl istiyorsanız konuşun. Sırtınızdaki cübbe sizi bağlar. Bence siz konuşmanızı, 'toplum nezdinde yargı, itibar ve güven sıralamasında neden en sonda geliyor' konusuna ayırmalıydınız. Referanduma 5 gün kala muhalefet partisi lideri gibi konuşursanız 'arka bahçe' iddialarını doğrulamış olursunuz.