Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı Gül hakkında verdiği karar kamu vicdanında tasvip bulmadı. Bu karar çok tartışılır. Dikkatimi çeken aynı mahkemenin daha önceleri benzeri tartışmalı kararlara imza atmış olması. Bilgi ve mesleki tecrübesine güvendiğimiz birçok hukukçu cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında hiçbir şekilde yargılanamayacağını belirtiyor. Sayın Baykal gibi bazı hukukçular da cumhurbaşkanının dokunulmazlığının bulunmadığını ve yargılanabileceğini söylüyor. Ben hukukçu değilim ama şunu söyleyebilirim; dışarıdan kabineye atanan bir bakanın dokunulmazlığı olacak fakat devlet başkanı dokunulmazlıktan yararlanamayacak, tüm üst düzey bürokratlara dokunamayacaksınız ama devlet başkanına dokunabileceksiniz... Böyle bir durum aklıma ve vicdanıma yatmıyor. Ayrıca kapatılan Refah Partisi'nin hesapları ile ilgili davada genel başkan yardımcıları ve genel muhasip beraat etmişken ve Sayın Gül ile ilgili savcılık kovuşturma yapılmasına yer olmadığına hükmetmiş olmasına rağmen mahkemenin ısrarla bu kararı kaldırmasını anlayamıyorum! Ülkenin devlet başkanına şüpheli sıfatı koymak ve bunu 6 kez tekrarlamak ne anlama geliyor?!. Evet, yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Yargı hepimizin son güvencesidir. O nedenle eleştirirken dikkat ediyoruz. Yargı bağımsız mı? Evet, ülkenin devlet başkanı, başbakanı söz konusu olduğunda sonuna kadar bağımsız. Ama ben aynı bağımsızlığı Şemdinli soruşturmasında göremedim. Soruşturmayı yürüten savcı medyatik lince tabi tutuldu, meslekten ihraç edildi. Peki yargı tarafsız mı? Artık ben bu soruya gönül rahatlığı ile evet diyemiyorum. 367 kararı, iktidar partisine açılan kapatma davasının ilginç iddianamesi, partiye yüklenen suç, yargı yoluyla yapılan baskılar ve bu son karar orta yerde dururken bunu nasıl söyleyebiliriz. BBC'nin son kararla ilgili yorumu her şeyi anlatıyor gibi. BBC, cumhurbaşkanını yargılama girişimi için "Laik kurumlar sık sık AK Parti'ye karşı koymak için mahkemeleri kullanıyor" yorumunu yaptı. Yani bunu hukuki bir karar olarak değil, hukukun siyasete alet edilmesi olarak yorumluyor. Mahkemelerimizin, birileri tarafından siyasi amaçla kullanıldığına elin İngiliz'i bile inanmışsa gerisini siz düşünün!.. En çok güvenmemiz gereken ve hepimizin sığınacağı son güvenli liman olan yargının siyasallaşması bir ülkenin çivisinin çıkması için yeter de artar. Ülkemizin normalleşmesini istemeyen bazı çevreler yargıyı etkileyip kullanmak istiyorlar. Arkasında büyük bir halk desteği olan gücü etkisizleştirmek amacını taşıyorlar. FP'nin kayıp trilyon davasına bu kadar ilgi gösterenlerin CHP'nin kayıp trilyonları ile ilgilenmemeleri dikkat çekiyor. Yargı tarafsız, yargıç kendi siyasi düşüncesine karşı bile objektif olmak zorundadır. Aksi halde kimse kamuoyundan saygı beklemesin.