Yarın her şey daha güzel olacak!

Türkiye problemlerle boğuşan bir ülke. Boğuşurken de ilerleyen kalkınan bir ülke. Bunun en güzel kanıtlarından biri de AB üyeliği. Devletin bütün organları ile birlikte Hükümet müzakere için hazırlık yapıyor. Türkiye yönünü Batı'ya döndürdü ama Doğu ile de sürekli gelişen ilişkiler kuruyor. Doğu ile Batı arasında bir köprü. Bu köprü öyle bir köprü ki, dosta da, düşmana da güven veriyor. Afganistan'da askerimiz var, ABD ile müttefikiz. Irak'taki gelişmelerle iç içeyiz. Hükümet canla başla çalışıyor. Başbakan Erdoğan gece-gündüz demeden koşturuyor. Hem yurdu, hem de dünya ülkelerini dört bir yandan kuşatıyor. Geçen hafta tsunami deprem bölgesindeydi, dün Brüksel'de NATO zirvesinde. Önümüzdeki günlerde de Güney Afrika Cumhuriyetlerine gidecek. Türkiye'nin itibarı dünya nezdinde sonsuz. Irak ve Kıbrıs meselesinde anahtar ülkeyiz. Dünyaya barış ve huzur götüren ülkelerin başındayız. Bunlar Türkiye'nin dışa gülen yüzü... İç politikaya gelince. Hükümet ekonomik ve sosyal alanlarda çok başarılı işlere imza attı. Reform niteliğinde yenilikleri devreye soktu. Bunlar yeterli mi? Değil, tabii ki. İktidarın yapacağı çok şey var daha. Böyle bir konumda olan ülkede problemlerin olması da gayet normal. Yenilikler sancılıdır.Tepki gösterenler, karşı koyanlar olabilir. Eleştirenler olabilir, hariçten gazel okuyanlar da olabilir. Önemli olan gerçekler. Gerçekler ortada ise gerisi önemli değildir. Muhalefet, sivil toplum örgütleri görevini yapacaktır. Kimsenin bunlara dur demeye hakkı yoktur. Eğer ortada bir yanlışlık varsa, düzeltilmesini istemek toplumun hakkıdır. Sansasyon için toplum gerilmemelidir. Hükümet, devletin kurumları ve toplum karşı karşıya getirilmemelidir. Bilinçli ve sorumlu hareket edilmelidir. Öküzün altında buzağı aranmamalıdır. Aynı durum iktidar için de geçerlidir. "Benim dediğim dedik, çaldığım düdük" mantığı ile bir yere varılamaz!. Toplumu dikkate almayan iktidar yıpranır, erir, sandığa gömülür. Yakın tarihimiz bunun örnekleri ile dolu. Nerede yolsuzluğa bulaşanlar, devleti hortumlayanlara kucak açanlar? Hem siyaset tarihinden silindiler hem de yargıda hesap veriyorlar. SSK hastanelerinin devri, öğrenci affı, başmüzakereci seçimi, kabine değişikliği gibi meseleler şu anda büyük bir problem gibi görünüyor. Ama kısa süre içerisinde bunlar da geride bırakılacak, Türkiye yolunda ilerlemeye devam edecektir. Sağduyulu hareket ettiğimiz müddetçe bütün meseleler aşılacak, Türkiye de dünyada hak ettiği yeri alacaktır.