TSK'nın yeni komuta kademesini belirleyecek YAŞ toplantısı yarın başlayıp hafta başında sonuçlanacak. Başbakan Erdoğan ilk kez YAŞ'a katılacak. Hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilişkilerinin gerginleşmesini isteyen bazı çevreler bir süredir "İktidar YAŞ'a damgasını vuracak. Filanca komutanı emekliye sevk edecek... "türünde maksatlı haberleri yaymaya başladılar. TSK' nın terfi sistemi son derece objektif kriterlere dayanır. Terfi konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gelenekselleşmiş kimi yazılı, kimi yazılı olmayan kuralları vardır. Bu geleneksel terfi sistemi dışarıdan müdahale kabul etmez. Bu sistemin kurallarına ve kriterlerine müdahale ettiğiniz takdirde büyük sıkıntılar çıkar. TSK personelinin, terfi sistemine ve komuta kademesine güveni sarsılır. Bu da gözbebeğimiz gibi korumak zorunda olduğumuz TSK' nın ana çatısını teşkil eden personelin motivasyonunu bozar, şevkini kırar. Geçen sene icra edilen YAŞ toplantısı ile ilgili, birçok dedikodu yapılmıştı. Kamuoyu, terfi sistemine müdahale edildiğini düşündü. Kamuoyunun bu şüphesi bile TSK'ya zarar verdi. Bu nedenle özellikle siyasi otorite, TSK'nın geleneksel terfi sistemine müdahale etmemelidir. Bu millet siyaseti kışla ve camiden uzak tutabildiği sürece huzurlu olacaktır. Ayrıca 58'inci Hükümet döneminde yapıldığı gibi YAŞ kararlarına şerh koyarak gereksiz gerilime ve çatışmaya fırsat verilmemelidir. Türkiye'nin çok önemli iç ve dış sorunları varken bu tür suni gerginliklere, sorumluluk mevkisindeki hiçbir devlet adamı izin ve fırsat vermemelidir. YAŞ kararlarına yargı yolunun açılmasına ilişkin kararını Hükümet bir daha gözden geçirmelidir. YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması ordumuzun disiplinini zedeler. Önümüzdeki Pazartesi günü açıklanacak olan YAŞ kararlarının, hükümetimize, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve terfi edecek personel ile ailelerine hayırlı olmasını diliyorum. ğ Sezer veto etmemeli Bu hafta Meclis çok önemli meselelerle ilgili hayati kararlar alıyor. Salı günü orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışına ilişkin Anayasa değişikliği, zorunlu referandum sınırı aşılarak kabul edildi. AK Parti iktidarı 368 oyla bu değişikliğin Meclisten geçmesini sağlayarak bir güç gösterisi yaptı. AK Parti grubu fire vermedi. Ülkemizin zor ekonomik sıkıntılardan geçtiği şu günlerde, ekonomiye 25 milyar dolar civarında kaynak sağlayacak olan bu değişikliği olumlu buluyorum. Bu değişikliğin getireceği ekonomik ve psikolojik destekle Türk ekonomisi 'en az' 2004 sonbaharına kadar derin bir nefes alacaktır. Sayın Orman Bakanı Osman Pepe'yi tebrik ediyoruz. Bu konuyu kendi grubu başta olmak üzere topluma ve kamuoyuna anlatmak için çok çaba sarf etti ve şimdi de bunun mükafatını aldı. Sanırım yorgunluğunu unutmuştur... ğ ABD'nin samimiyeti çok önemli 5-10 milyar dolar borç alabilmek için IMF'ye boyun eğildiği, onların her dediğinin yapılmak zorunda kalındığı bir dönemde devletin kasasına 25-30 milyar dolar girişine imkan veren bu düzenlemeyi, Sayın Cumhurbaşkanımızın veto etmemesi ve referanduma götürmemesi gerektiğini düşünüyorum. Şu anda Ankara kulislerinde en çok tartışılan bir başka konu ise ABD'nin asker talebi. Kamuoyunun bir bölümü birinci tezkerede olduğu gibi konuya duygusal yaklaşıyor. İşin doğrusu eğer biz Türkiye olarak; Irak'ın parçalanmasını ve sonunda kuzeyde bağımsız bir Kürt Devleti kurulmasını istemiyorsak, KADEK'in tamamen pasifize edilip etkisiz hale getirilmesini istiyorsak, istikrarın sağlanması ve güçlü bir merkezi yönetimin kurulmasına katkı vermek amacıyla bu ülkeye asker göndermeliyiz. Türkiye'nin önünde üç seçenek var. Bunlar; BM'den gelecek talebe göre asker gönderme , NATO şemsiyesi altında asker gönderme veya Bağdat yönetiminin davetiyle asker gönderme. Bu yöntemlerden ilk ikisi gerçekleşecek gibi görünmüyor. 30'a yakın ülkenin katıldığı, kilometrelerce uzaktaki Japonya'nın bile iştirak ettiği dibimizdeki bir oluşuma kayıtsız kalmamız düşünülemez. ABD Irak'ta istikrarlı bir merkezi yönetim kurmaya çalışıyor. Bu gerçekleştirilemezse Irak parçalanır. Gelecekte parçalanmış olan Irak'tan en çok zarar görecek olan ülke Türkiye olacaktır. Biz 'ABD'ye yardım için değil' , istikrarın sağlanması ve güçlü bir merkezi yönetimin kurulmasına katkı vermek için yeterli sayıda asker göndermeliyiz. Bu arada Topluma Kazandırma Yasası da Meclis' ten geçti. ABD yönetimi Eylül sonuna kadar Irak sınırları içerisinde 'silahsız dahi olsa hiçbir KADEK'liyi bırakmamayı düşünüyor. Teröristler ya bu yasadan yararlanacaklar ya da yakalanıp Türkiye'ye teslim edilecekler. ABD bu konuda kararlı ve samimi davranırsa Türk askerini Irak'a göndermek kolaylaşır.