Yas tutamadık

A -
A +

Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 74'ncü yıl dönümünde yas tutamadık. Sabah saatlerinde aldığımız acı haber hepimizi daha derin bir yasa boğdu. Siirt'te operasyon birliklerini takviye etmek üzere 17 personel ile havalanan helikopter, ağır hava şartları, yağış ve sis nedeniyle bir kayalığa çarparak düştü. 17 aslanımız şehit oldu. Hepimizin başı sağ olsun. Onlar şehadet şerbetini içip cennetten içeriye sorgusuz-sualsiz girdiler. Rabbim geride kalan aile yakınlarına ve bizlere sabır versin. Kahpe terör örgütü sevinmesin; bu ülkenin bir karış toprağı, birliği ve dirliği için bu millet bırakın 17 evladını, Çanakkale'de yaptığı gibi 17 bin evladını da şehit vermeye hazırdır. Bu milletin tarihi benzer örneklerle doludur. Onların şehit olmasına sebep olanlar 'fazla zaman geçmeden' mutlaka bedelini misliyle öderler. Ama şunu herkes çok iyi bilsin ki, PKK terör örgütü Kürt etnik kökenli vatandaşlarımızın çıkarlarını gözeten bir örgüt değildir. Her ne kadar kendilerini öyle gösterseler de bunun böyle olmadığı gelecekte çok açık bir biçimde ortaya çıkacaktır. Kürt vatandaşlarımızın taleplerinin her platformda tartışıldığı, bu taleplerin karşılanması konusunda ciddi bir kamuoyu desteğinin oluştuğu bir ortamda, dağlarda elinde silahla terör estirmek, masum insanları öldürmek, okulları yakmak bu sürece destek midir yoksa bu gelişmeleri sabote etmeye yönelik sinsi bir girişim midir? BDP'liler karar almış: "Miting yapın, yürüyün, ışık kapatın ve vekiller açlık grevi yapsın..." Bunlar ülkede kaosa sebep olsa da şiddete başvurmadan yapılan sivil eylemlerdir. Şiddete ve silaha başvurulmadığı sürece her türlü talebi sivil eylemlerle dile getirmek en doğru üsluptur. Yüzde yüz haklı olunsa bile bir talebin silahla savunulması o hakkı sevimsizleştiriyor. Kürtler, şiddetle aralarına etkili bir mesafe bırakarak kamuoyundan destek alabilirler. Şiddetle-silahla yapılan hak talebi haklı olsa bile talep etme şekli ahlaki ve meşru olmadığı için destek görmez. Dün bazı marjinal grupların günlerce önceden tahriklerine rağmen hem Tandoğan'da, hem de Anıtkabir'de bir tatsızlık ve sorun yaşanmadı. Güvenlik güçleri bürokrasi duygularıyla değil aklı ile hareket ettiler. İsteyen herkes devlet töreninden sonra Anıtkabir'i rahat bir şekilde ziyaret etti. Ayrıca her sosyal kesimden ve her inanç grubundan insanlar gördük, Anıtkabir'de. Atatürk kimsenin tekelinde değil. Bu milletin, bu ülkenin ortak değeri. Atatürk'ün arkasına sığınarak siyaset yapmak isteyenler, Atatürk'ü kullanarak bir yerlere gelmek isteyenler artık bundan vazgeçmeliler. Çok çabuk deşifre oluyorlar. Nutuk atarak, şov yaparak, içki sofralarında kadeh tokuşturup zaman öldürerek Atatürk anlaşılmaz. Atatürk'ü anlayanlar, ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak için hummalı bir şekilde çalışan, üreten ve yönetenlerdir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.