Yeni Anayasa talebi

Seçim sürecinde, seçimden sonra siyasetin enerjisini üç temel konuya ayırması gerektiğini yazmıştık. Bu konular sırasıyla yeni özgürlükçü sivil bir anayasanın yapılması, Kürt ve Alevilerin sorunları dahil olmak üzere sosyal grupların karşılaştığı tüm sıkıntıların AB standartlarında çözümü ve güçlü ekonomi için atılması gereken adımların atılmaya devam edilmesi. Yüzde 87'lik sevindirici bir oranla sandığa giden seçmen son sözünü söyledi. Tayyip Erdoğan'ın liderliğini güçlü bir destekle benimsedi. AK Parti'yi tek başına iktidara taşıdı. Ancak tek başına yeni bir anayasa yapma yetkisi vermedi. Yeni Anayasa'nın uzlaşma ile yapılmasını istedi. Sayın Başbakan'ın bu mesajı çok net aldığı anlaşılıyor. Başbakan "Yeni Anayasa için herkesin kapısını çalacağız" diyor. Diğer taraftan Ana Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu; " Kapımız açık yeni anayasa için ön koşulsuz görüşmeye hazırız" diyor. "Biz anayasa değişikliği konusunda samimiyiz. Meclis'te uzlaşma komisyonu kurulur. Her parti eşit temsilci verir. Tartışılıp yapılır. Geçmişte hatamız komisyona üye vermemekti." diyen CHP Lideri yeni anayasa konusunda samimi görünüyor. Ancak diğer muhalefet partisi MHP, daha seçim akşamı yeni anayasa için bazı ön şartlar öne sürdü. Ön şartla uzlaşma olmaz. Ayrıca MHP'nin seçim beyannamesinin anayasa ile ilgili bölümüne baktığımızda öne sürülen şartlarla yeni bir anayasa yapmak mümkün değil sanki. Yeni bir anayasa için kapısı çalınması gereken diğer bir parti de BDP. BDP bu seçimin ikinci galibi. Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye talip olan BDP, önemli sayıda milletvekili çıkardı. BDP seçimden öncesindeki söylemlerinde ısrar ederse uzlaşmak çok mümkün görünmüyor. BDP'nin uçuk-kaçık ve bazıları yerine getirilmesi mümkün olmayan talepleri var. Bu ülkede hiçbir meclisin Öcalan için af çıkaramayacağını anlamak istemiyorlar. Ana dilde öğretim mümkün ama ana dilde eğitim bugün için zor. BDP'liler sanki daha çok çözümsüzlüğe oynuyorlar. Aslında BDP'li vekillere büyük bir tarihi sorumluluk düşüyor. Tribünlere oynamayı bırakıp yeni bir anayasa için AK Parti ve CHP ile uzlaşmaları gerekiyor. "Öcalan kırmızı çizgimiz" ön şartı ile uzlaşma olmayacağını dağdaki çoban bile bilir. Kırmızı çizgilerle, şartla-şurtla uzlaşmaya başlanmaz. Bence hem MHP hem de BDP yeni anayasa konusunda daha işin başında iken topu taca atıyorlar. Ben bu iki partinin, yeni özgürlükçü bir anayasa yapılmasına bir katkı vereceklerine inanmıyorum. Umarım yanılırım. Kürtlerin ve Türklerin milliyetçilik duygularına hitap ederek uzlaşma sağlanmaz. Kısacası AK Parti ve CHP, sivil toplum kuruluşlarını ve akademik dünyayı da yanlarına alarak hiç vakit kaybetmeden anayasa çalışmalarına başlamalıdır. Yeni anayasa çoğu kangren olmuş sorunumuzu çözecektir. Ondan sonrası kolay....