Demokratikleşme paketi ile ilgili tartışmalar sürüyor. En zararlı tartışmayı da siyasi parti liderleri yapıyor. 'And'ın kaldırılmasını sonuna kadar istismar edeninden tutun da özel okullarda ana dilde eğitimini onur kırıcı olarak değerlendirenine kadar farklı tepkiler var. 27 Mayıs ve 12 Eylül Cuntalarının koyduğu prensipleri hâlâ cansiparane savunanlar var maalesef.
Bu Meclis yeni bir Anayasa yapmayı becerebilseydi bu reform paketlerine ihtiyaç kalmayacaktı. Başbakan Erdoğan defalarca çağrı yaptı; 'Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonunun üzerinde mutabık kaldığı maddeleri Meclise getirip hiç olmazsa o maddeleri değiştirelim' dedi. CHP hep olumsuz cevap verdi, 'aceleniz ne' dedi.
Hükümetin son demokratikleşme hamleleri ile partisi karpuz gibi ortadan ikiye bölünen CHP lideri Kılıçdaroğlu yeni bir hamle yaparak inisiyatif almak istiyor. İnşallah çark etmez! Yeni Anayasa çalışmaları ile ilgili "Getirin 59 maddeyi 2 ay içerisinde çıkaralım" diye açıklama yapmış. Demokratikleşme paketini beğenmeyince Anayasa paketine sarılmış. Eğer önünde veya arkasında başka hesaplar yoksa ve aynı çağrıyı daha önce Başbakan Erdoğan da yaptığına göre yerel seçimler öncesinde Anayasanın 60-70 maddesi yenilenmiş olacak. Ancak kulislere bakılırsa; CHP'nin amacı tutuklu vekiller sorununu çözmek. Herhalde Mehmet Haberal Kemal Bey'i ikna etti. Tutuklu vekilleri ilgilendiren 1-2 madde karşılığında CHP 60 maddeye 'evet' diyor.
Başbakan'dan yeni mesajlar
Başbakan bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını cevaplandırırken birçok konuya açıklık getirdi. 2014 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağına ilişkin çok güçlü sinyaller verdi. Şahsen Başbakanın Köşk adaylığına kesin gözüyle bakanlardanım.
Askerlik süresinin 12 aya indirildiğinin müjdesini verdi. Profesyonel orduya geçildikçe ve çözüm süreci başarıya ulaştıkça bu süre 6 aya kadar inebilir ve tek tip askerlik gelebilir. Belki ileride 3 aylık temel eğitim hariç zorunlu askerlik tamamen kaldırılabilir.
Başbakan yerel seçimlerde başörtülü adaylarının olabileceği müjdesini verdi. Bu gasbedilen bir hakkın iadesidir. Umarım TBMM'ye de yansır.
Başbakan, "Fethiye Camisi'nin restorasyonuna karşılık Ruhban Okulunu bir dakikada açarız" sözleri ile topu komşuya attı. Yunanistan'ın adım atması halinde Ruhban Okulunun açılması kolaylaşacak.
Cumhurbaşkanı Gül'ün Başbakan adaylığına ilişkin soruya; "Bizim sistemimiz istişareye bağlıdır. Aramızda yol ayırımına fırsat verecek bir kararın olmayacağına inanıyorum. Partinin içerisinde bir bölünmenin olmasına asla izin vermeyiz. Partim kimi isterse ona tabi oluruz" şeklinde verdiği harika cevap AK Parti'ye gönül vermiş herkesin yüreğine su serpti. El ovuşturanlara, kavga-bölünme bekleyenlere-fitne fesada izin vermeyeceklerini ilan etti.
Bu, iki kadim dostun karşı karşıya gelmesinden medet umanlara, siyasi ikballerini AK Parti içindeki kavgalara, muhtemel bölünmelere bağlayanlara yine derin bir hayal kırıklığı yaşattı.
Onları sevenleri de ziyadesi ile sevindirdi. Rabbim hepimizi yanlışlıklardan korusun.