Yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt

A -
A +

Türk Silahlı Kuvvetler'inde general ve amiral terfilerinin de karara bağlandığı Yüksek Askerî Şûra toplantısına sayılı günler kaldı. 4 Ağustos 2006 günü TSK'nın yeni komuta kademesi ile terfi edenler belli olacak. Her yıl bugünlerde, albaylıktan generalliğe yükselecek personel ile generallikte bir üst kademeye yükselecek terfi sırasındaki generalleri bir heyecan sarar. Terfi sırasındakiler genelde yıllık izinlerini 10-20 Temmuz tarihleri arasında kullanırlar. 20 günlük izin süresince de bu heyecan en üst düzeyde yaşanır. Kamuoyumuz genelde Ağustos şûrasına büyük önem verir. Basınımız genel olarak sadece orgeneral düzeyindeki terfilerle Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlığı atamalarına ilgi duyar. En çok da Genelkurmay Başkanı ataması ile ilgili yazılır-çizilir. Hiçbir Batılı ülkenin kamuoyunda bu atamalar bizdeki kadar gündeme gelmez ve ilgi odağı olmaz. Bu durum bizde onlardan farklı olarak, TSK'nın devlet sistemimiz içindeki yeri ve etkin konumu ile ilgilidir. Bu durum biraz da bizim özel şartlarımızın varlığından kaynaklanmaktadır. Ancak normal olmayan, benim garipsediğim şey; YAŞ toplantısına bir yıl kala başlatılan ve bir yıl boyunca devam ettirilen hayal ürünü saçma-sapan hiçbir mesnedi olmayan akıl dışı tartışmalardır. Bu tartışmalar genelde Genelkurmay Başkan adayları üzerinde yoğunlaşıyor. TSK'nın terfi sistemi-gelenekleri ve temayüller gereği Ağustos 2006'da Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt Genelkurmay Başkanı olacak. Bunun tersini düşünmek; sistemi tanımamak olur, adaletsizlik olur, var olan sisteme ve yapıya müdahale etmek olur. Geçmişte çok nadir de olsa bu yapıldı, hatta Orgeneral Özkök için de yapmaya teşebbüs edenler oldu. Ama bu müdahaleler iyi sonuçlar vermedi. En başta TSK'ya çok zarar verdi, huzursuzluğa yol açtı. Hem ülke içerisindeki güç odakları hem de Türkiye ile ilgili olan dış güçler sistem içerisinde önemli derecede etkinliği olan bir kurumun en tepesine gelecek olan insanın belirlenmesinde etkili olmak için her yola başvururlar. Yönlendirici olmak isterler. Bu yıl bunu yoğun bir biçimde yaşadık. Bu şûrada Genelkurmay Başkanı olmasına kesin gözüyle baktığım Orgeneral Büyükanıt ile ilgili bir yıldır yoğun karalama kampanyası başlatıldı. Bu kampanyayı üzüntü ile izledik. Akla hayale sığmayacak iftiralar yapıldı suçlamalarda bulunuldu, çamur atıldı. İnternet siteleri aracılığı ile âdeta kan kustular. Bana gelen iddialara şaşırdım, irkildim. Ama hiçbirine ihtimal dahi vermedim. Çünkü ben Harbiye'den genç teğmen olarak mezun olan bir insanın orgeneral rütbesine gelene kadar hangi testlerden, hangi değerlendirmelerden ve incelemelerden geçtiğini iyi biliyorum. O rütbeye kadar gelen bir insanın bırakın kendisini ve ailesini 7 sülalesinin her terfi öncesinde defalarca mercek altına alındığını biliyorum. Genelkurmay 2. Başkanlığı, 1. Ordu Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı küçük ve önemsiz makamlar mı? Orgeneral Büyükanıt bu görevleri yaparken neden bu suçlamaların hiçbiri yöneltilmedi? Genelkurmay başkanlığı gibi önemli bir makama gelecek olan bir insanı aslı-astarı olmayan iddialarla suçlamak-iftira etmek her şeyden önce TSK'ya zarar verir. Hep söylüyoruz, yargının ve ordunun yedeği yok. TSK'yı yıpratmak devleti yıpratmaktır. Orgeneral Büyükanıt için başlatılan kampanyanın hedefi; YAŞ'ta karar alma yetkisine sahip Bakanlar Kurulunu kısacası Başbakanı olumsuz yönde etkilemek, kafasını bulandırmak, soru işaretleri oluşturarak sistemine müdahale etmesini sağlamaktı. Geçtiğimiz hafta bu konuda detaylı araştırma yaptım. Birçok Bakanlar Kurulu üyesi ile görüştüm. Hem sayın Başbakanın hem de Bakanlar Kurulu üyelerinin gelecek hafta toplanacak olan YAŞ'ta mevcut sisteme müdahale etmeyi asla düşünmedikleri ve Orgeneral Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığına kesin gözüyle baktıkları kanaatine vardım. Hem ülkemiz hem de TSK için hayırlı olsun. Bu konuda senaryolar üretenler, çamur atanlar da avuçlarını yalasın. Orgeneral Büyükanıt demokrasiye inanan Türkiye'nin AB projesine samimiyetle destek veren demokrat bir kişiliğe sahip, çok yönlü bir komutandır... Hiç kimse hayal kurup gerginlik beklemesin. Orgeneral Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı döneminde TSK ile Hükümet arasında gerginlikler bekleyenler de yanlış hayal kuruyorlar. TSK ile Hükümetin ve diğer kurumların nasıl yürüyeceği yasalarda açık. Hiçbir Genelkurmay Başkanı yasaların dışına çıkmaz. TSK'nın hassasiyetlerini hepimiz biliyoruz. Bu hassasiyetler, kişilerin değil kurum olarak TSK'nın cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne kadar var olan hassasiyetleridir. Bu hassasiyetler de Genelkurmay Başkanından, Genelkurmay Başkanına değişmez. Her Genelkurmay Başkanı bu hassasiyetlere sahip çıkmak zorundadır. İşin doğrusu ve aslı aynı hassasiyetlere Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri de sahip çıkmakla yükümlüdür. Ülkemizde sivil toplum ve demokrasi güçlendikçe sivil toplum kuruluşları en az TSK kadar o hassasiyetlere sahip çıkacaktır. İşte o gün TSK, kışlasında asli görevine daha çok zaman ayıracaktır. Türkiye'yi iyi günler bekliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.