Bir önceki Hükümet döneminde yakın bir arkadaşım mevcut kabine ile ilgili şöyle bir değerlendirme yapmıştı; "Ben kabineyi, sırtına kapasitesinden çok daha fazla yük yüklenmiş bir araca benzetiyorum. Bu aracın motoru çok güçlü. Bu yükü rahatlıkla kaldırıyor. Ama aracın lastikleri, kasası gibi bazı parçaları motoru kadar güçlü değil. Bu parçalar motorun gücüne ayak uyduramıyor. Hep motor çok yoruluyor-yıpranıyor hem bu parçalar aracın daha hızlı hareket etmesini engelliyor. Bu nedenle aracın bazı parçaları aracın motorunun gücüne-performansına ayak uyduracak yeni parçalarla değiştirilmelidir." Tespiti doğruydu. Tayyip Erdoğan gibi bir başbakanla aynı kabinede görev yapmak gerçekten kolay bir iş değil... Yılda neredeyse bir hafta tatil yapan, günlük ortalama 16 saat mesai yapan, takipçi, her şeyi irdeleyen ve hesap soran, planlı-programlı çalışan, millete hizmetin aksamasını af etmeyen, tüm çalışmaları bire bir yakından izleyen ve sonuç isteyen bir başbakanla aynı kabinede çalışmak çok zor bir iş. Sayın Başbakan yeni kabineyi açıkladığında arkadaşımın bu değerlendirmesi geldi aklıma. Yeni kabinenin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Gerçekten bu kez Başbakan'ın çalışma temposuna ayak uydurabilecek bir ekip seçilmiş. Hepsini kutluyorum. Seçim yapılırken ehliyet ve liyakat ön planda tutulmuş. Seçilen bakanların hepsi kendi alanlarında uzman, Türkiye'nin şaha kalkmasında ciddi katkılar koyabilecek insanlar. Başbakan Erdoğan "Seçim yaparken ehliyet, liyakat kriterlerinin yanında önümüzdeki dönem için öngördüğümüz hedefleri de dikkate aldım" diyor. Hükümetin önümüzdeki dönemle ilgili genel hedefi ülkemizde daha çok refah ve daha çok özgürlük üretmek. Doğru ve akıllıca, çağın gereklerine uygun bir hedef. Bir önceki hükümet döneminde kendi alanlarında gerçekten başarılı olan bakanlar yine kabine listesinde yer aldı. Yeni isimler de liyakat sahibi Yeni bakan olanlar da gerçekten kendi alanlarında iddialı, uzman insanlar. Mesela Nazım Ekren, zaten sayın Başbakan'ın ekonomi konusunda en yakın danışmanıydı. Çok başarılı olacağına inanıyorum. Sayın Erdoğan'ın büyük ümit bağladığı Mehmet Şimşek'in başarılı olacağı kesin, liyakat ve ehliyeti bunu gösteriyor. Faruk Çelik, TBMM'de Başbakanın tüm yükünü taşıyan grup başkan vekiliydi. Sayın Zafer Çağlayan sektörden gelen, o alanın sorunlarını iyi bilen, yaşayan bir isim. Hayati Yazıcı, partinin kuruluşundan bu yana teşkilatların yükünü taşıyan birisi. Ancak eskiler bilir ama yeni bakan olan vekiller çok sevinmesinler. Başbakan Erdoğan'ın kabinesinde bakan olmak belki büyük bir onur ama çok da sevinilecek bir şey değil. Uykusuz gecelere, dizlerinin bağı çözülene kadar çalışmaya, çoluğa-çocuğa hasret kalmaya, satır satır hesap vermeye, gecenin ortasında telefonla aranmaya, tatili unutmaya hazır olmalılar. Çalışacakları liderle, AB turunda sabah kahvaltısını bir ülkede yaptık, öğlen yemeğini başka bir ülkede yedik. Gecenin 03:00'nde de başka bir ülkede otele yerleştik. Sizler bu tempoya hazırlanın. Dikkat edin, bir dakika bile vakit kaybına tahammülü yok. Kabineyi 17:30'da ilan etti, 19:00'da Bakanlar Kurulu toplandı. Yarın hükümet programı okunacak, haftaya Çarşamba güven oylaması var. Herkes bu sürate hazır olsun. Başbakanın acelesi var. O bir an önce icraata başlamak istiyor, sabırsızlanıyor. Durmak istemiyor, koşmak istiyor. Koyduğu hedeflere çoktan kitlenmiş durumda. Yeni kabine güçlü bir kadro.Yolları açık olsun, yüce Rabbim yardımcıları olsun. Başbakanın da altını çizdiği gibi artık 6 aydır yakalandığımız akıl tutulmasından kurtulup enerjinizi ülkemizin kalkınmasına birlik ve beraberliğine ayırın.