Yerel seçimler: İzmir

Geçmişi incelediğimizde İzmir'de, Adalet Partisi, ANAP ve DYP başarılı sonuçlar almış. Buna karşılık Refah Partisi, Fazilet Partisi İzmir'de başarılı olamamış. Bu sonuçlar; İzmir seçmeninin merkez sağ ve merkez sol partilere ve adaylara oy verdiğini gösteriyor. AK Parti İzmir teşkilatlarını genelde eski Fazilet Partisi tabanından seçti. İzmir teşkilatındaki insanlar çok çalışmalarına ve büyük efor sarf etmelerine rağmen, İzmir seçmeni geçmişteki siyasi çizgileri nedeniyle bu insanlara karşı önyargılı ve şüpheci davrandı. Bu önyargı ve şüpheyi teşkilatlar aşamadı. 3 Kasım seçimlerinden hemen önce bunu fark eden AK Parti yönetimi Milletvekili adaylarının büyük bölümünü merkez sağ tabanından seçti. Ama geç kalınmıştı. Eğer başlangıçta parti teşkilatları da merkez sağ tabandan seçilebilseydi AK Parti 3 Kasım seçimlerinde daha yüksek oranda oy alabilirdi. AK Parti milletvekili seçimlerinde İzmir'de yüzde 17 civarında oy aldı. Bugünkü kamuoyu yoklamalarında AK Partinin İzmir'deki oy oranı ise yüzde 28 civarında çıkıyor. Bu oran yerel seçimleri kazanmak için yeterli bir oy oranı değil. Türkiye'nin dörtbir köşesinde oyu yüzde 50'leri geçen AK Partinin İzmir'de bu oranı yakalayamamasının tek sebebi seçmen yapısı değil. Kişisel kanaatim Ak Parti İzmir'i doğru okuyamıyor. İzmir'de uyguladığı yöntemler doğru değil. Arzu edilen başarının yakalanamayışının birçok sebebi var. İzmir teşkilatı ile İzmir milletvekilleri arasında iyi bir uyum ve işbirliği yok. Ayrıca milletvekillerinin kendi aralarında da samimi bir işbirliği olduğu söylenemez. AK Parti yönetimi ve İzmir teşkilatı, İzmir'deki kanaat önderleri ile ya iyi bir diyalog kuramıyor ya da onların önerilerini dinleyip kendi bildiğini okuyor. İzmir'le ilgili parti yönetimine bilgi aktaran ve gerekli verileri taşıyan yetkili kişilerin çoğu İzmir kökenli değil. İzmir'e, 3 Kasım'dan bugüne kadar yapılan atamaları incelediğinizde bu çarpıklığı görecekseniz. İzmir teşkilatlarının diğer bir sıkıntısı da Ankara'da onların sorunlarını parti üst yönetimine aktarabilecek bir ağabeylerinin olmaması. Türkiye genelinde oyunu yüzde 50'lere taşımış, ekonomik alanda başarılı olmuş ve 1 yıl içerisinde önemli reformlara imza atmış bir partinin İzmir'de oy oranı daha yüksek olmalıdır. İzmirliler aşırı sağa ve aşırı sola oy vermez. İzmir'de yaşayan inançlı insanlar özel hayatlarında son derece moderndir. Ak Parti yönetimi İzmir seçmeninin yapısını, eğilimlerini doğru okumalı ve yerel seçimlerde göstereceği adayları merkez sağ hatta gerekirse merkez sol tabandan seçmelidir. İzmirli muhafazakar demokratı benimser ama radikal tabandan geleni reddeder. Ciddi rakip CHP İzmir'de Ak Partinin en önemli rakibi CHP. CHP seçimlere DSP'den transfer ettiği Ahmet Piriştina ile girecek. Piriştina 5 yıllık başkanlık süresi içerisinde medya tarafından hiç yıpratılmadı. Hizmetlerinin hep iyi yanları gösterildi. Yerel medya tarafından başarılı ilan edilse de vatandaş nezdinde aynı başarıya sahip değil. Özellikle gecekondu ve kentin varoşlarında Piriştina'ya çok tepki var. Bunu bildiği için de Piriştina son aylarda varoşlardan çıkmıyor. Aslında İzmir'in 5 yıl önceki durumunu iyi bilenler, 5 yıllık sürede Piriştina'nın İzmir'e çok fazla bir şey katmadığını görebiliyorlar. Ama İzmir'de muhalefet olmadığı için bu olumsuzluklar kamuoyuna yansımıyor. Piriştina üç önemli proje ile övünüyor ama ne yazık ki bu üç proje de kendisine ait değil. Metro ile övünüyor. Metro Özfatura döneminde bitirildi. Hatta ben deneme seferlerine de bindim. Körfezi temizledim diyor, oysa körfez arıtma projesinin yüzde 90'ı Özfatura döneminin son yılında devreye alındı. İzmir sahil şeridini düzenlediğini söylüyor. Düzenlediği bu sahil şeridinin alt yapısı ve dolgusu Özfatura döneminde yapıldı, Sayın Piriştina bu dolgunun üzerine çim ekti, ağaç dikti ve şehir mobilyası koydu. İzmir sadece Bostanlı, Karşıyaka ve Alsancak sahil şeridinden ibaret değil. Ben Sayın Piriştina'nın İzmir'deki dar gelirli fakir- fukara için neler yaptığını günde 10 bin yoksula yemek veren belediye aşevini neden kapattığını, gecekondu ve varoşlarda hangi sosyal projeleri uyguladığını merak ediyorum? Sayın Piriştina bence CHP'nin oylarını yükseltmez, bilakis düşürür. Zaten İzmir'de sahilden ayrılıp varoşlara çıkabilen sosyal demokrat iki belediye başkanı tanıdım. Birisi eski Konak belediye Başkanı Ahmet Sarışın, diğeri de CHP'nin Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur. Diğerleri Çeşme ile Kordon arasında zevk-i sefadadırlar. CHP'nin İzmir'deki diğer bir açmazı da Sayın Ecevit'in aday olarak ismini açıkladığı Yüksel Çakmur. Yüksel beyin arkasında kişisel oy desteği var. Çakmur, CHP'nin sol seçmen oyunda önemli bir kayba yol açar. CHP'nin İzmir'deki avantajları ise İl Başkanı ve İzmir milletvekilleri. İyi çalışıyorlar, seviliyorlar. Ak partinin Büyükşehir adaylığı için Işılay Saygın'ın ismi ön planda. Işılay hanımdan teşkilatların rahatsız olduğu söyleniyor. AK Parti başkanlık için tanınmış, demokrat , İzmirlilerin sevdiği, tanıdığı ve diğer sağ partileri bünyesinde birleştirebilecek bir aday çıkarabilmesi durumunda şansı oldukça artacaktır. İzmir'de yerel seçim ne Ak Parti için ne de CHP için çantada keklik değil. Her şey bıçak sırtında.