Yoksulluğun ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin ana kaynağı yolsuzluktur. Ekonomik, siyasal ve ahlaki çöküntünün ürünü olan yolsuzluk halkın, siyaset kurumuna, devlete ve adalete olan güvenini sarsmaktadır. Yolsuzluk bir sebep-sonuç ilişkisidir. Sebeplerini ortadan kaldırmazsanız sonucunu değiştiremezsiniz. Yolsuzluğun bir çok sebebi vardır ama temel sebebin mevcut siyasal yapı olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Türkiye gündemini sürekli meşgul eden ve son zamanlarda yeniden gündeme gelen yolsuzluk olaylarının bilinen sebeplerini belli başlı başlıklar altında şu şekilde sıralamak mümkün; Devletin ekonomide önemli bir paya sahip bulunması. Kamu kesiminin rant dağıtma mekanizması durumunda olması Kamu yönetimi ve siyasal sistemin saydam olmaması, Kamu yönetiminde ve siyasi yapıda hesap sorma ve hesap verme mekanizmalarının çalışmaması, Kamuyu soyarak iş yapma alışkanlığı ve kültürünün yerleşmiş olması, Merkezin tüm yetkileri ve kaynakları elinde tutması, yerinden yönetime geçilememesi, Kamudaki gizlilik kültürü, kayıtdışı mali yönetim, aşırı bürokrasi, Siyasetçi çıkar çevreleri ve bürokrasinin içli-dışlı olması, Gelir dağılımındaki adaletsizlikler, kamudaki düşük ücret politikası, kamu çalışanlarının fazlalığı, Düşük para cezaları, hukuki süreçlerin yavaş işlemesi, yolsuzlukların ortaya çıkarılması ve suçluların cezalandırılması için gerekli idari ve hukuki tedbirlerin yetersiz oluşu, Siyasi partilerin finansman arayışları, şeffaf olmayan seçim harcamaları ve siyaset yapmanın pahalı maliyeti, Sivil toplum örgütlerinin sistem içerisindeki etkinliğinin yeterli seviyede olmaması, Eğitimsizlik, ahlaki yozlaşma ve yolsuzluğa karşı toplumsal bir kültürün oluşmamış olması, Hızlı ve çarpık şehirleşme, İç ve dış denetimin etkin olmaması. Yukarıda sıraladıklarımızın haricinde mutlaka başka sebepler de var. Listeye bunlar da eklenebilir. Ama önemli olan bu sebepleri ortadan kaldırılacak tedbirleri almak ve uygulamaktır. Bu sebepleri ortadan kaldırmak için de mevcut siyasi ve idari yapıyı mercek altına alıp önemli reformları hiç vakit kaybetmeden gerçekleştirmek gerekiyor. Bu konuda en büyük görev ise hükümete düşmektedir. Bir taraftan yolsuzluklarla ilgili Meclis komisyonunda araştırmalar yapılıp millet adına geçmişin hesabı sorulurken bir taraftan da hükümet yolsuzlukların sebeplerini ortadan kaldıracak düzenlemeleri acilen gündeme getirecek cesur adımları atmalıdır . Hükümet yasal değişiklikler için harekete geçerse halkımızdan da büyük destek gelecek ve yolsuzluklarla mücadelede toplumsal bir dayanışma ortaya çıkacaktır. Yolsuzlukların önlenmesi ile ilgili alınması gereken tedbirleri ise bir sonraki yazımızda inceleyeceğiz.