Ulkemizdeki yoksulluğun temel sebebi olan yolsuzluğun nedenlerini bir önceki yazımızda ortaya koymaya çalıştık. Şimdi de yolsuzluğun önlenmesi için yapılması gerekenleri yazmaya geldi sıra. Bize göre, yolsuzluğun en önemli sebebi kamunun ekonomideki payıdır... Devletin ekonomik faaliyetlerden bir an evvel elini çekmesi gerekmektedir. Bunun da tek çözümü özelleştirmedir. Doğu blokundan ayrılan Polonya-Romanya ve Macaristan bile çok kısa sürede özelleştirme faaliyetlerini tamamladılar. Biz ise bir arpa boyu yol alamadık, hâlâ çoğu yatırımlar devlet eliyle yapılıyor. Devletin kontrolündeki KİT'ler Türk ekonomisinin sırtında büyük bir kambur. Devlet sadece makro hedefleri belirlemeli, yol gösterici, düzenleyici ve koordine edici bir rol üstlenmelidir. ğ Kamu Yönetimi ve Mahalli İdareler KİT'leri özelleştirdiğimizde ve kamuyu rant kapısı olmaktan çıkardığımızda siyasi partiler milletvekili adayı bulmakta zorlanacaklardır. Özelleştirmenin hızlandırılmasının yanısıra Kamu Yönetimi ve Mahalli İdareler reformu da en kısa zamanda hayata geçirilmelidir. Çünkü bu reform devleti birçok gereksiz yükten kurtaracak ve yıllardır şikayetçi olduğumuz "hantallık" tarihe karışacaktır. Bürokratik işlemler altında ezilme dönemi kapanacak devlet önünü görebilen bir fonksiyona kavuşacaktır. Alınması gereken diğer bir tedbir de milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması ya da kaldırılmasıdır. Geçmişte yolsuzluklara bulaşan ama dokunulmazlık sayesinde hesap sorulamayan birçok milletvekili gördük. Siyasetçilerin ve devlet yöneticilerinin mal varlıkları şeffaf hale getirilmeli ve kamuoyuna açıklanmalıdır. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu değiştirilmeli, Siyasi Ahlak yasası çıkarılmalı, siyasetin finansmanı şeffaf hale getirilmelidir. Partilerin parasal kaynakları kamunun bilgisine sunulmalı, seçim harcamaları da açıklanmalıdır. ğ Her işin başı kamu Başka bir tedbir ise kamu yönetiminin şeffaf hale getirilmesidir. Devletin kendi vatandaşından gizleyeceği bir sırrı olamaz. Gizlilik kavramı tekrar gözden geçirilerek demokratik ülkelerdeki uygulamalara paralel değişiklikler yapılmalıdır. Gizlilik olan yerde denetim yoktur. Denetime tabi olmayan bir yerde ise her an akla ve hayale gelmeyecek durumlarla karşılaşmak mümkündür. Yolsuzluğun en önemli nedenlerinden birisi olan kamuda hizmetin gecikmesi sorunu çözülmeli, kırtasiyecilik ve bürokratik formaliteler azaltılmalı, kısacası mevzuat sadeleştirilmelidir. Kamu harcamaların denetimi gözden geçirilerek çağdaş bir uygulamaya geçilmelidir. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda mali denetim elemanı ve müfettiş sayısının çok fazla olmasına rağmen yolsuzluğun da en çok yapıldığı bir ülke olduğumuz görülecektir. Bunun nedeni kamuda denetime kapalı alanların çokluğu ve denetim birimleri arasındaki karmaşık yapıdır. Bu yapı sadeleştirilmeli, denetim elemanlarının bağımsızlığı sağlanmalı ve kamuda denetime kapalı alan bırakılmamalıdır. Kamu ihale yasası AB normlarına uygun hale getirilmelidir. ğ Yargı bağımsız olmalıdır Yolsuzluklarla ilgili cezalar artırılmalı, hukuki süreç hızlandırılmalıdır. Yargı bağımsız olmalıdır. Adli kolluk gücü kurulmalıdır. Meclis soruşturmaları amacı dışına çıkarılmamalı, siyasallaştırılmamalıdır. Sivil toplum örgütleri yönetimde daha etkin hale getirilmelidir. Kısacası yolsuzlukla mücadelede temel öncelik kamu yönetiminin ve siyasetin yolsuzluktan arındırılması olmalıdır. Bir önemli ayrıntı ile yazımı noktalamak istiyorum. Yolsuzlukla mücadelede toplumsal bilinç önemli bir faktördür. Toplumun eğitim ve kültür seviyesi yükselirse ahlaki yozlaşma önlenir. Bu ayrıntı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Yolsuzluk batağının kurutulması devlet ve milletin el ele vermesi ile mümkün olacaktır.