YSK, seçme hakkını gasbediyor

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, ülkemizle bağlarını kesmiyorlar. Türkiye'deki tüm gelişmeleri çok yakından takip ediyor ve ilgileniyorlar. Çünkü Türkiye'de olup bitenler onların hem bugününü hem de yarınını etkiliyor. Yaşadıkları ülkelerde karşılaştıkları her sorunla Türkiye'deki hükümetlerin yakından ilgilenmesini istiyorlar. Güçlü bir devletin gücünü arkalarında hissetmek diaspora Türkleri için çok önemli bir ayrıcalık. Gurbetçi vatandaşlarımızın bulunduğu ülkelerde Türkiye'de yapılan seçimlerde oy kullanma hakkı yok. Oy kullanma hakkımızın olmadığı bir yerde vatandaşlık hak ve bağlarınızın bir anlamı olur mu? İletişim çağında bu insanların oy kullanmak için Türkiye'ye gelmesini talep etmek ancak eski komünist hantal devletlerde karşılaşılabilecek bir durum. Bu saçma sapan sorunun çözümü için mevcut hükümet çalışmalarını tamamladı. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkedeki büyükelçilik veya konsolosluklarımıza giderek oy kullanmaları için her türlü hazırlık yapıldı. Tek eksik kaldı o da muhatap ülkelerle anlaşmak. Muhatap ülkelerden istediğimiz tek şey, gurbetçilerimizin oy kullanacağı gün kendi toprağımız sayılan büyükelçilik ve konsolosluk çevresinde gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması. Geçtiğimiz pazar günü Almanya'nın Düsseldorf kentinde toplanan 15 bin gurbetçi, kendilerine hitap edecek olan Başbakan Erdoğan'dan "artık siz de yaşadığınız ülkede oy kullanarak Türkiye'deki seçimlere katılabileceksiniz" müjdesini bekliyordu. Yurt dışında oy kullanabilecek 3 milyona yakın diaspora Türk'ü için bu müjde çok önemliydi. Onlar da 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde oy kullanmak istiyorlar. Başbakan kürsüye çıkıp, "Alman makamları da sıcak bakıyor seçimlerde oy kullanabileceksiniz" müjdesini verince salondakiler sevinç çığlıkları ile ayağa kalktı. Bu esnada Başbakan'ın danışmanlarının telaşlandığını fark ettik. Birtakım işaretlerle Başbakana bir şeyler iletmeye çalışıyorlardı. İşin aslını sonradan öğrendik. Meğer Yüksek Seçim Kurulumuz alelacele hem de pazar günü Başbakan konuşmadan 1 saat önce toplanıp "seçime az bir süre kaldı. Hazırlıklar yetişmez. Dış temsilciliklerde oy kullanma işini bir sonraki seçimde uygulayalım" tarzında bir karar almış. Empati kurun lütfen, kendinizi Başbakanın yerine koyun. Almanya da kürsüye çıkıp yurt dışında yaşayan vatandaşlarınıza olması gereken bir haklarını artık kullanabileceklerini müjdeliyorsunuz, kürsüden inince açığa düşürüldüğünüzü öğreniyorsunuz. Âdeta kör göze parmak sokmak gibi bir şey değil mi bu? Başbakanın, "beni sabote mi ediyorsunuz?" sorusunu sorma hakkı yok mu? YSK yurt dışında yaşayan 3 milyona yakın vatandaşımızın seçme ve seçilme özgürlüğüne darbe vurmuş olmuyor mu? Seçime daha üç buçuk ay var. YSK'nın gerekçeleri tatmin edici değil. 3.5 ayda bu sorunları gideremeyen devlet, devlet değildir. YSK kararlarına itiraz yolu açık değil. Hiç vakit kaybetmeden hiç olmazsa ilgili makamlardan izin alınmış olan Almanya için YSK bu kararını tekrar gözden geçirmelidir. Fedakârlık yapılıp vatandaşlarımızın hayal kırıklığı önlenebilir. Seçme hakkı gibi kutsal bir hak çeşitli mazeretlerle çiğnenmemelidir.