Yüreğine sağlık

İsrail'in kimseyi takmadığını, bütün dünya ile kavgalı olduğunu, "ABD arkamda istediğim her şeyi yaparım" modunu koruduğunu, BM kararlarının hiçbirini uygulamadığını, sınır-kural tanımadığını bilmeyen var mı? ABD ve AB dahil bunu herkes biliyor. Ancak özellikle ABD ve AB'deki siyasi ve ekonomik yönden güçlü Yahudi lobilerinin etkisi ile kimse İsrail'e ses çıkarmıyor. İsrail dünyanın gözünün içine baka baka Orta Doğu'da kan döküyor. Bebekleri-çocukları-sivilleri öldürüyor. Kullanılması yasaklanan her türlü silahı Filistinliler üzerinde deniyor. Orantısız güç kullanıyor. Her türlü savaş suçunu işliyor. Ne BM, ne NATO, ne ABD ne de AB, İsrail'e engel olamıyor, olmuyor. "Diplomatik kuralların dışına çıktı" diye Sayın Başbakanı eleştiren monşerlere tavsiyem şudur; empati yapın ve kendinizi Başbakanın yerine koyun. Dört yıldır İsrail-Suriye ve Filistin arasında barışı sağlamak için emek vereceksiniz. Tarafsız, samimi çaba sarf edeceksiniz. Barış umudunun doğduğu bir safhada İsrail Başbakanı size ziyarete gelecek dört-beş saat baş başa barışı nasıl sağlayabileceğinizi müzakere edeceksiniz, O başbakan yanınızdan ayrılıp ülkesine dönerken İsrail uçakları Gazze'yi bombalamaya başlayacaklar. Ne düşünürsünüz, kendinizi aldatılmış hissetmez misiniz? Böyle bir yönetime bir daha güvenebilir misiniz? Aralarında barış ortamı sağlamaya çalıştığınız iki ülkeden biri, diğerine havadan, denizden, karadan bomba yağdırıyor. 1300 insan hayatını kaybediyor. Binlerce yaralı. Gazze âdeta yerle bir ediliyor. Okullar, hastaneler ve BM binaları dahil vuruluyor. İzlemekle mi yetinirsiniz? İnsanlar ablukaya alınıyor ve dünyadan tecrit ediliyor. Gönderdiğiniz yardımlar engelleniyor, yaralılar ölüme terk ediliyor. BM Genel Sekreteri 45 dakika sınırda bekletiliyor. Ateşkesin bir an önce sağlanması için ilgili tüm ülkelere ziyaretlerde bulunuyorsunuz, telefon trafiği ile herkese ulaşmaya çalışıyorsunuz. Zor da olsa sonunda ateşkes sağlanıyor. Ama 1300 ölü, binlerce yaralı ve yerle bir olmuş bir Gazze orta yerde duruyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi uluslararası panelde 85 yaşına merdiven dayamış deneyimli İsrail Cumhurbaşkanı, diplomatik üslup dışına çıkarak sesini yükseltiyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi güçlü devletin başbakanını azarlar gibi konuşuyor ve 25 dakika boyunca yalan söylüyor. Panelin yönetiliş biçimi ve moderatörün, haddini aşarak Sayın Başbakana elle müdahale çabası bardağı taşıran son damla oluyor. Peres'in kışkırtıcı tutumu, panel yöneticisinin taraflı tutumu karşısında Sayın Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanına yakışanı yapıyor ve hepsine dersini veriyor. Yüreğine sağlık Sayın Başbakan.