Anlamayana davul zurna az!..

Dursun Özbek ve yönetimi, bir türlü “görünen köyün kılavuz istediğini” fark edemiyor…

 

Hâlbuki “görünen köyün muhtarının ‘Abdürrahim Albayrak, Erden Timur gibi kılavuzlara’ ihtiyacı var” ama; hâlâ seyrediliyor!..

 

Dört gün sonra oynanacak “Kasımpaşa maçı için” Galatasaray’ın “A takımını saklayarak”, Türkiye Kupası’nda “Konyaspor önüne B takımını çıkarıp” o “kritik maçta tek gol bile atamayarak” grup birincisi ve seri başı olma” şansını kaybeden…

 

Ve de, “tek maçlı ve seri başının stadında oynanacak” çeyrek final kurasında takımını “seri başı” Fenerbahçe’nin payına düşüren bir hocası var Galatasaray’ın…

 

Şimdi ne olacak; “Galatasaray, Ligin 29. haftasında Beşiktaş deplasmanına gidecek, ardından hafta içinde büyük rakibinin stadında ve 50 bin taraftarının önünde Fenerbahçe ile kupa maçını oynayacak.

 

Peki, “Konyaspor maçına B takımını çıkaran” Okan Hoca, “Kasımpaşa ile oynadığı” lig maçında muradına erdi mi?..

 

Ne gezer; “3 gol yiyen” takımı, berabere kaldı ve 2 puan kaybetti!...

 

Okan Hoca sorumlu mu; elbette!

 

Ama “asıl sorumlular” Okan Hoca’yı “Kemerburgaz’da yalnız bırakan” Dursun Başkan ile “futbol sorumlusu ve konuşma üstadı” İkinci Başkan Metin Öztürk!..

 

Onlarca defa yazdım, yazmaya da devam edeceğim…

 

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!..

 

Yılmaz Vural ve TFF…

 

Attila Gökçe'nin yazısını okuyunca buz kesildim…

 

Bunca yıl Türk futboluna hem de "fedakarca" her şeyini koyan Yılmaz Vural Hoca'mız elindeki 'TFF' antetli Passolig kartıyla statlara giremiyormuş.

 

Attila kardeşim araştırma yapmış; birçok kulüp "TFF tribününde tarafsız kimlikle maç seyretmesi gereken" Passolig sahiplerine hep "Satıldı, tükendi" yanıtlarını veriyor, "o bölgenin biletlerini" tıpkı taraftarlarına açtıkları bilet fiyatlarıyla satıyor ve de Yılmaz Vural'ı kapılarda üzüyorlarmış.

 

Peki bu arada "TFF antetli kartı veren" TTF başkan ve yöneticileri ne yapıyormuş; "Uyuyup da büyüsün" ninnisini mi dinliyorlarmış?..

 

“Mourinho 2022’yi” bilmeyenler!..

 

Evet, Mourinho “2022’de Roma’ya UEFA Konferans Ligi kupasını kazandırana kadar ‘Dünyanın en büyük kulüplerinin takımlarını’ çalıştırmış” ve almadık kupa bırakmamıştı; ya sonrası?..

 

Fenerbahçe’nin maçlarının sonrasında TV programlarında “bazı” yorumcularımız “2022 sonrasını” bilmeden konuşuyorlar; “sonrasında” ne yazık ki, “tek kupa” yok!..

 

Üstelik UEFA Konferans Ligi kupasını kazandırdıktan sonra” Roma bile “İtalya Ligi şampiyonu yapamadığı için” onunla yollarını ayırmıştı…

 

Şaka!..

 

Spor tarihimizin üç büyük kulübünden biri olan rakibinin “içinde millî takım oyuncuları da bulunan” yedek kulübesi için “Maymunlar gibi zıplıyorlardı” sözü sarf edildi mi? 

 

Bunun cezası “4 maç” oldu mu, sorasında “bu ceza bile 2 maça indirildi” mi?..

 

Bu soruların cevabını “sokaktan gelen ve kimseden korkmayan” TFF Başkanımız verebilir mi?..

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...