Dursun Başkan, kendine dön!

Derbiden önce TFF'nin sunduğu fırsatı, sosyal medya trollerini memnun etmek için geri teptin!

 

 

 

Galatasaray, sadece "bir spor kulübü" değildir; Gül Babalardan, Tevfik Fikretlerin Mektebi Sultani'lerinden, Galatasaray Lisesi'nden, bugünün Galatasaray Üniversitesi'ne kadar gelen tarihi bir kültür - bilim - eğitim kurumunun paydaşıdır da…

 

Onun için Galatasaray başkan ve yöneticileri, "sosyal medya trollerini memnun etmekten" önce, "bu tarihi yapılanmaya layık olmalı", öyle davranmalı ve konuşmalıdırlar!..

 

Mesela, Başkan Vekili Metin Öztürk, çok zaman "bu tarihi yapılanmayı yaralayan" açıklamalar yapıyor…

 

Ve de mesela, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, hafta içinde, "Futbol Federasyonu Başkanı'nın "Fenerbahçe derbisinden önce" Fenerbahçe Başkanı ile kendisini davet ederek verdiği fırsatı, "sosyal medya trollerini memnun etmek için" reddederek geri tepiyor… Hem yazık, hem ayıp; hem de "kulübüyle beraber Disiplin Kuruluna verilmeyi" hak ediyor!..

 

Gelsin hak mahrumiyeti ve para cezaları, kulüp başkansız kalsın, para cezalarını ödesin!..

 

Bakınız Sayın Dursun Başkan, yıllardır süregelen ve sadece "futbola yaslanan" bir sportif başarı sürecinin getirdiği alkışlar, Galatasaray'a yetmez…

 

Galatasaray'ın "ülkeye getirdiği spor branşlarındaki" başarısızlığının ve "büyük rakibi" Fenerbahçe'den çok geri kalışının ne yazık ki hesabını soramayan Divan ve Genel Kurulların üyeleri de, sarı kırmızılı camianın beklentilerine cevap veremeyen yönetim kadar sorumlu olduklarını hâlâ anlamamaktadırlar!..

 

Çok açık ki, bu tablo Galatasaray tarihine de, camiasına da yakışmıyor ve elbette bu tablonun sorumluları da…

 

Trolleri memnun etmekten önce, "Galatasaray tarihine layık bir kulüp olmanın gereklerini yerine getirmek"; işte Galatasaray Başkanı'nın ve yönetiminin "asli görevi" budur; oraya buraya, hele hele Ali Koçlara, Acun Ilıcalılara, dahası sosyal medya trollerine laf yetiştirmek değil!..

 

Bir zamanlar, "İnan Kıraç'ın başkanlığındaki 'derin' Galatasaray" gerektiğinde Galatasaray yönetimlerini uyarırdı… Şimdilerde o da kalmadı…

 

Bir itirafta bulunayım; o zamanlar bu uyarıları eleştirirdik; bugünkü tabloyu yaşayınca, hata ettiğimizi anlıyorum…

 

Kaç yıldır, "Süper Lig'de işler iyi gidiyor, şampiyonluklar, kupalar geliyor", en büyük rakiplerin başkan ve yönetimleri şaşkın, ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bile bilmiyorlar…

 

Peki, hâl ve gidiş "böyle iken" ve de durup dururken, Futbol Federasyonu ile uğraşmak ne oluyor; TV ekranlarında, spor sayfalarında haber olmak, fanatik trollerden alkış almak hoşunuza mı gidiyor; Galatasaray'a yakışıyor mu?..

 

"Metin Öztürk'ü susturmanızı beklerken" âdeta "onu geçme yarışına girmek", size "trollerin alkışından başka ne kazandırır" bilmem ama Galatasaray'a çok şey kaybettireceğine eminim…

 

Hatta, belki de "derbiye gelecek 'yabancı hakem' mücadelesini kaybetmek ile" başladı galiba, kayıp  süreci?..

 

Size tavsiyem; 6 puan farka ve de trollerinize güvenmeyin…

 

İşinize bakın… Federasyonu ve hakemlerini karşınıza almayın!..

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...