Okan Hoca, kendine de yazık ediyor, takımına da ve elbette Galatasaray taraftarına da yazık ediyor…
Beni “paniğe kapılmış ya da şaşkın bir hâletiruhiye içinde” diye düşündürüyor, ama sebebini de bulamıyorum…
Takım tertipleri için “torba”, oyun taktikleri, oyuna ve ilk 11’e müdahaleleri için “çorba” düşüncesi, tribündeki ve TV başındaki “endişe içinde olan” taraftara kadar yayıldı; ıslıklamalar boşuna değil!..
Konyaspor maçının sonlarına doğru saha içine “0-0” işaretleri yaparken, “beraberliğin Konyaspor’u grup birincisi ve bir sonraki turda seri başı yapacağını… Ve de “seri başı olamayacak olan” Galatasaray’ın, “statü gereği, ‘tek maçlı’ elemeyi ‘seri başı olacak rakiplerinden (Fenerbahçe / Beşiktaş / Trabzonspor) birinin sahasında oynayacağını” hatırlayamıyor!...
Neden; Süper Lig’de pazar günkü rakibi Kasımpaşa’dan öylesine korkulmuş ki, “rotasyon” diye, Konyaspor önüne “B Takımı ile” çıkarılmış, koca Galatasaray!
“300 milyon avroluk” bir kadroya sahip olan, ama sahaya çıkardığı takımı, Konyaspor maçında bir gol bile atamayan” hocamız, maçtan sonra, bir de “Kupayı önemsiyoruz” demez mi?..
Vah ki, ne vah!..
Görülüyor ki, 0-0 berabere biten derbiden sonra, Galatasaray yedek kulübesi için “Herkes maymun gibi zıplıyordu” diyecek kadar “haddini bilmeyen bir Portekizli antrenör” var, ortada…
Süper Ligi aşağılayan, hakemleri lekeleyen, spor basınının ve futbol yorumcularının “yeniden dizayn edilmesi gerektiğini” söyleyen bir teknik adam…
Buna karşılık, “Ben sokaktan geldim, kimseden korkmam” diyen bir Federasyon Başkanımız da var; o antrenörün başkanı ile el sıkıştıktan sonra, “bazı” durumlarda “Korku dağları bekler” atasözünün doğruluğunu ispata çalışan…
Türkiye’ye “her türlü sporu getiren”, milyonlarca taraftara sahip dört büyük kulüpten biri olan Galatasaray’ın “Hocalı - futbolculu kulübesi için ‘bunları’ söyleyebilen” Mourinho, mesela Portekiz’de Benfica’nın hocası iken, Sporting Lizbon takımı kulübesi için, mesela Real Madrid’de iken Barcelona kulübesi için “bunları” söyleyebilir miydi?..
Portekiz basını başta, Avrupa basını da “bu sözlerinin haberini, hem de ‘ırkçılık’ kelimesini de kullanarak” verdi…
Ey “derbiden önce iki başkanı davet eden” Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu Başkanımız, derbiden sonra yaşanan ve “rekabet yerine ‘açıkça’ düşmanlığı tetikleyen” bu tablodan sonra, verilen “tüy sıklet ceza” da ortada… Bilmem ki “rahat uyuyabiliyor” musunuz?..
Galatasaray yöneticilerine ve hocasına; “Konuşmayı bu kadar sevmeyin, Onlar “Sizi sahadan masaya çekmek” istiyor, Sizler ekmeklerine kaymak sürüyorsunuz!..
Galatasaray futbolcularına; “Sarı kart görme” tutkunuz, hakemleri zor durumda bırakıyor; sonunda onları küstüreceksiniz!..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...