Atsız'ın Mektupları

Ortaokul ve lise sıralarındayken Atsız, Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu ve Reha Oğuz Türkkan, yazılarını ve şiirlerini takip ettiğimiz şair ve düşünürlerdi.. Orhun, Büyük Doğu, Hareket, Gökbörü dergilerinin çıkış günlerini iple çekerdik.. Bozkurtların Ölümü ve Dirilişi başucu kitabımızdı.. Bu büyük insanların yanı sıra Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yayınlarını da kaçırmazdık.. Bizim devrin gençleri böyle bir kültür çevresinde yetişiyordu.. Milliyetçi, muhafazakâr bir çevreydi bu.. Vefalı dost Yücel Hacaloğlu, "Atsız'ın Mektupları" kitabıyla 50-60 yıl öncesinin o heyecanlı atmosferini yeniden yaşatır gibi oldu bana.. Atsız'ın, hayatı boyunca değişik şahsiyetlere yazdığı yüzlerce mektup. Bir döneme ışık tutan, Atsız'ın ruh yapısını, fikir ve duygu dünyasını yansıtan bu mektuplar da, onun şahsî görüşlerini, olaylar hakkındaki kanaatlerini, tarih ve edebiyatla ilgili düşüncelerini bulacaksınız.. Heyecanla ve zevkle okunacak bir eser.. Rahmetli Adile Ayda'ya ve bizzat Yücel Hacaloğlu'na yazdığı mektuplar da var.. Benim en çok dikkatimi çeken büyük bir düşünürün şaka ve nüktelerle anlattığı serzenişler.. Türk tarihi ve edebiyatını başlangıcından günümüze kadar yoğun bir gayretle araştıran, metodik bir çalışmayla inceleyen Nihal Atsız, ülkü insanı olduğu kadar, aynı zamanda gerçek bir bilim adamıydı.. Marksist cephe onun Turan ülküsüne karşı çıkıyor, şahsını ve o düşünceleri benimseyenleri hayalperest olarak itham ediyorlardı.. O ise Orta Asya Türk devletlerinin de bir gün bağımsızlıklarına kavuşacaklarını ve yeryüzünde yaşayan 250 milyon Türkün konfedere bir devlet bayrağı altında birleşeceklerini düşünüyordu.. Bu hayal değildi.. Nitekim Sovyet Rusya parçalandı ve Azerbaycan ile öteki Türk devletleri de bağımsızlıklarına kavuştular.. Ancak Konfederasyon şeklindeki birlik henüz gerçekleşmedi.. Birgün o da gerçekleşince Tarih, Atsız'ın hayalci olmadığını gösterecek.. Yücel Hacaloğlu'nun bu kitabı okunmalı..