Avrupalılaşmak

Bizim aydınımızın bilimsel araştırmalara bakışı hâlâ 18 ve 19. yüzyıl Batı dünyasının din karşıtı determinist anlayışını yansıtır.. Oysa bu anlayış 20. yüzyılın başlarında, Kuvantum Fiziği, görecelik teorisi ve yanlışlanabilirlik ilkesi ile tamamen değişti.. Hem bilimsel araştırmaların kesinlik ve mutlaklık iddiası çürütüldü, hem de ateist bilim çevrelerinin dine karşı katı tutumu bırakıldı.. Bizim Batıcı aydınımız ise hâlâ Saint Simon, hâlâ August Comte ve Durkheim'da kalmış. Sosyal yapımızı bu sosyologlara göre şekillendirmekte ısrar ettiğimiz için 20. yüzyılın bilim felsefesi ve sosyoloji alanındaki bilimsel devrimlerini ıskalamış olduk. Bu yüzden tam bir yüzyıl, sloganlarla düşünen kuşaklar yetiştirdik. Yanlışların çapkın yüzüyle yetişen kuşaklar... Bu kuşaklar bürokratlaştıkça eğitim sistemimiz de sloganlar üzerine bina edildi.. Bunun içindir ki yalan yanlış her doktrine bir izm takar olduk: Marksizm, Leninizm, Freudizm, Darvinizm, Pozitivizm.. Her izm bizim üç kuşağımızı götürmüş.. Avrupa'nın son 300 yılı Saint Simon damgasını taşır. Pozitivist-determinist anlayış Avrupa'yı adeta teslim almıştır.. Biz ise hâlâ gücünü kaybetmiş bu izm'lerin etkisinden kurtulamıyoruz. 20. Asrın 'Viyana çevresi' mantıksal pozitivizm aşısıyla bu teoriye yeni bir soluk kazandırdıysa da yine de başarılı olamadı.. Osmanlının bel bağladığı "Genç Türkler" genç yaşta zaman tüneline girdiler.. Genç Türk Vedat Zeki Örs, Osmanlı bitmiştir, bütün hakikatlar Avrupa'dadır diyebilmiş hiç utanmadan.. Bugün de çağdaşlaşmaktan, modernleşmekten Avrupalılaşmayı anlıyor bizim aydınımız. Osmanlı gerçeğinden uzaklaştıkça çağdaşlaşacağımıza inandırmışlar Genç Türkleri.. Biz kendi uydurduklarına inanan bir toplum olmamızı "Genç Türklere" (!) borçluyuz.. Biraz da Paris hayranlığına.. Abdullah Cevdet'in Gustave Le Bon'dan imzalı bir fotoğraf almak için İstanbul'a dönmesini bir hafta geciktirmesi, nasıl Batılaşmaya başladığımızın acıklı bir resmidir. Söylenecek çok şey var; günlük yazıya sığdıramıyoruz. İnşallah bu gerçekleri kitaplaştıracağız..