Bilimsel eleştiriden yoksun bir ülke

Ülkenin en büyük üniversitesinin rektörü intihal yollu bilim hırsızlığı yaptığı halde 20 bin öğretim üyesinden en ufak bir ses, bir eleştiri gelmezse bilimsel özerkliğin anlamı kalır mı? Eleştiri yoksunu bir ortamda kaldığı için ne doğru dürüst bir bilim tarihimiz oldu, ne de bir bilim felfesemiz. Bu yüzden değil midir ki çoğu bilim adamlarımız (!), aydınlarımız (!) paradigmalar dünyasında cirit atmayı sürdürüyor. 70 üniversitesi olup da bilimsel eleştiriye kapalı başka bir ülke yok... "Citatien intex" bilimsel yayın sıralamasında hâlâ Mısır'ın, Suudi Arabistan'ın gerisinde oluşumuz bilim dünyamızı utandırmıyor mu? Son yüzyıl içinde yaşanan görecelik ve quantum fiziği gibi bilimsel devrimlerden habersiz bilim adamlarımız var (!) ¥¥¥ Bilimsel ilerlemenin eleştirisini yapmadan bilimin ne felsefesini, ne de tarihini yorumlayabiliriz. Bilimsel buluşların mantıksal yapısı ile her zaman doğruyu bulmak mümkün mü? Doğrular ve değer yargıları mutlak değil... Çünkü dün doğru olan bir şey yarın yanlışlanabiliyor. Birbiriyle yarışan farklı bilimsel yaklaşımlara Thomas Khana paradigma adını veriyor. Bu paradigmalara bağlı kalmak bence üniversite rektörünün intihal yani bilim çalıntılarından daha tehlikeli. Çünkü her paradigma zamanla dogmatik yapıya kavuştuğu için bizde bilimsel eleştiriye kapalı kalıyor. Newton yasalarının geçerli olduğu bir dünya ile Eintein yasalarının özdeşleşmesi mümkün mü? Türkiye'deki bilim felsefecilerimiz neden bu konuda seslerini yükseltmezler. Paradigmalara, tabulara, dogmalara neden karşı çıkmıyorlar. Neden gençlerimizi bu konularda aydınlatmıyorlar... Anlaşılır gibi değil...  Gazeteye geldiğimde masamda, adıma imzalanmış iki adet kitap buldum. Birincisi "Herkesin Bir Hikayesi Var" ikincisi "Sen Hiç Duvarlarla Konuştun mu?" yazarı, kabiliyetli ve istikbal vaad eden bir genç, Ahmet Sırrı Arvas... Kısa gerçek hikayelerin yer aldığı kitaplar, bir solukta okunuyor. Bazı yerlerde ağlıyor insan. Bazı yerlerde katıla katıla gülüyor... Kitap dediğin böyle olmalı... Sürükleyip götürmeli insanı... Eline, yüreğine sağlık Ahmetçiğim. Bu kitap herkese okumayı sevdirecek gibi görünüyor... Geniş bilgi için, Nesil Yayınları Telefon: 0 212 551 32 25