Dün bir, bugün iki...

Adamın seçim sonuçlarından çıkardığı sonuç şu: "Dinci parti iktidarda..." Adam yazar değil, militan... Aynı gazetenin bir başka yazarı ise şöyle buyuruyor: "Hiçbir seçimde seçmenin bu kadar öfkeli ve sağduyusuna aldırmadan sandığa gittiğini görmedim." Türkçesi bir tuhaf ama, millet çoğunluğunun sağduyudan yoksun olduğunu anlatmak istiyor... Düşünüyorum... Kendi toplum inançlarından, toplum yapılarından, toplum hissiyatından bu kadar kopuk yazarlar var mıdır başka ülkelerde... Dış basındaki yazarlar bile bunlardan daha yakın bize. Bir partinin tüzüğünü, söylemlerini, bağlı oldukları inançlarını beğenmeyebilirsiniz; hatta o partinin iktidara gelmemesi için aleyhinde yazı da yazabilirsiniz, televizyonlarda karşıt konuşmalar yapabilirsiniz. Nitekim, bol bol iftiralarda bulundunuz... Ama, eğer o parti seçimi kahir bir çoğunlukla kazanmış, milletin sevgisine mazhar olmuşsa buna saygı gösterilmeli, en azından biraz sabretmeliydiniz... Daha ilk günden anlaşılmaz taassupla olur olmaz iddialarda bulunmak, ciddi bir gazetenin yazarlarına yakışmıyor... Toplumun huzurunu bozanlar bunlar... Halkı kutuplara, cephelere sürenler bunlar... 28 Şubat'ın yeniden gelmesini isteyenler bunlar... Eski klişe kavramları, eskimiş düşünce kalıplarını yeniden canlandırmak isteyenler bunlar... Fikir, düşünce ve zihnî soyutlamalardan nasiplerini almadıkları için, pörsümüş şablonları pişirip pişirip gündeme getiren fukaralar da bunlar... Bunların gıdaları huzursuzluk, meslekleri fitillemek... Tahammül edemiyorlar: Çoğunluğa, çoğulculuğun zaferine kızıyorlar, homurdanıyorlar... Bunlar galiba, huzur ve refah arayan bir Türkiye istemiyorlar... İçlerine kurt düşmüş...