Laiklik mistisizmi...

Devrimizin hakim karakteristliği kutsal ve manevi değerlerin inkarına yönelen aşırı materyalist düşüncelerin azdırdığı rasyonalizmdir" Analitik psikolojinin kurucusu Karl Gustav Jung böyle diyor ve devam ediyor: "Pozitivizm ve rasyonalizm aşırı laisizmi de beraberinde getirdiği için zamanla laisizm mistiğine dönüşür" Jung 70 yıl önce bunları söylerken benim entellerim diyar-ı küfürde "Beldeler kâşaneler" görmeye devam ediyorlardı. Bizim Batılılaşmamız böyle başladı ve bu minval üzerine devam ediyor... "Sosyalizm ve Doktrinalizm çağımızın iki büyük belasıdır" diyen de Jung'tur.. Günlük dedikodular bizi normal düşünmekten alıkoyduğu için biz hâlâ laikliği tartışıyoruz.. Zaten, laisizmi 100 yıl tartışan bizden başka bir millet yok. Batı'da din ve bilim dünyası barışalı yüz yılı çoktan geçti.. Jung böyle düşünüyor da Karl Popper başka türlü mü düşünüyor... Biz yıllardır Freud deriz, Darwin der dururuz.. Bunları bilim adamı olarak anar ve tanıtırız.. Oysa Karl Popper ne Freudizm'i ne de Darwinizm'i bilim olarak kabul eder.. Bunların bilim olmadıklarını haklı olarak ileri sürer.. Bizim eğitim sistemimiz bu izm'li doktrinleri hâlâ bilimsel disiplinler olarak kabul ediyor.. Jung ise "izm"lerin bir baş belası olduğunu ve diğer bilimleri de tartışılır hale getirdiğini söyler.. Rasyonalizm ve Doktrinalizm çağımızın iki hastalığıdır diyen de yine Jung'tur.. Sayın Milli Eğitim Bakanımız son günlerde verdiği demeçlerde Kuvantum açılımının ışığı altında yeni bir eğitim sistemine geçmemiz gerektiğini belirtti. Bu konuda hiç gecikmememiz gerekir. İsabetli bir karardır. Çünkü Kuvantum anlayışında aklın ötesinde de bir bilgi alanının var olduğu bilinir.. Kuvantum, mâverâ (öteler ötesi) açılımına daha yakındır.