Seçimden aylar önce başlatılan soldaki ittifak arayışları karşısında, sağda böyle adımların atılmaması bizim için önemli bir merak konusuydu. Bunun üzerine, "AKP ile ANAP neden ittifakı düşünemezler (*)" başlıklı bir yazı yazdım. O yazıda, "Gelin biraz da sağda barışı, ittifakları deneyelim... Korkmayalım" demiş ve "Neden böyle bir ittifak akıllarına gelmiyor?" diye sormuştum. Tayyip Erdoğan'ı bilmem ama, Mesut Yılmaz'ın aklına gelmeyen bu ittifakı, millet sandıkta gerçekleştirdi ve bugün, eski ANAP'lıların da yer aldığı bir kabine ortaya çıktı. 1983'ten bu yana, güçlü bir milli koalisyonun, AK Parti iktidarı ile bir kez daha gerçekleştiğini görüyoruz. Özal'ın ruhunu şadeden bir tecelli... O'nun düşündüğü ikinci dönüşüm planı yürürlüğe giriyor... Bir partiye kolay kolay nasip olmayacak bir Meclis ekseriyetine sahip olan 58. Hükümet'in, başarılı olmaktan başka hiçbir çıkar yolu yoktur. Bundan sonrası, Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül ve arkadaşlarının tecrübelerine ve üsluplarına kalmıştır... Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olamaması nedeni ile doğabilecek siyasi zaafların, Abdullah Gül'ün bu göreve atanması ile önlenebileceğini ümit ediyoruz. Başbakan Gül bu bakımdan, hem Türkiye hem de kendisi için fevkalade kritik bir imtihandan geçiyor... Vecdi Gönül, Erkan Mumcu, Çemil Çiçek, Ali Coşkun, Ertuğrul Yalçınbayır, Abdülkadir Aksu, Murat Başesgioğlu hep eski ANAP'lı değil mi? Sorumluluklarına güvenilen bu isimlerin 58. Hükümet'te yer alıyor olmaları bir şans... 28 Şubat gibi, çeşitli yanıltıcı etkiler altında gerçekleştirildiği ortaya çıkan sun'i düzenlemeler ve toplum mühendisliği teşebbüslerinin, Türkiye'ye 3 yıl içerisinde 100 milyar dolara malolduğu unutulmamalı... Bu bakımdan, AK Parti çatısı altında beliren bu siyasi tablonun, aslında milletin koalisyonu olduğunu düşünüyorum. Millete rağmen devleti yönetmeye kalkanların kaybettirdikleri o kadar büyük ki, 28 Şubat'ın etkili isimlerinden emekli general Çevik Bir bile bugün, "O günleri hatırlatmanın hiç kimseye yararı yok. Bakın borsa yükseliyor, faizler ve döviz kurları düşüyor. Bunlar güzel şeyler değil mi?" diye konuşuyor. Millete rağmen devlet yönetilemeyeceği gibi, Devlete rağmen politika belirlemenin de imkanı yok. Bu noktada, AK Parti'nin, ciddi bir sınavla karşı karşıya bulunduğunu gözardı etmeyeceğini umuyoruz. Gül Kabinesi, bu konuda herkese büyük ümitler vadetmektedir. Milletimiz, Irak, Kıbrıs, AB ve ekonomik kriz gibi çok kritik meselelerin halli için, mümkün olan en doğru iradeyi ortaya koyduğuna göre, bundan sonrası at binenin, kılıç kuşananın olmalıdır... ....... (*) 06.09.2002 günü yayınlandı.