Moskova'da devlet terörü

Bir grup Çeçen eylemcinin, Rusya'nın başkenti Moskova'daki bir tiyatroda yaklaşık 700 kişiyi rehin alma olayı, asla kabul edilemeyecek bir vahşetle sona erdi... 50 Çeçen'in yanısıra, 140 Rus'un zehirli gazla katledilmeleri hangi gerekçeyle affedilebilir... Bu olay, bütün kariyerini eski KGB bünyesinde yapmış olan bugünkü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in halkından özür dilemesi ile ya da bir günlük ulusal yas ilan etmesiyle geçiştirilemeyecek kadar vahimdir. Elbette, her hal ve şart altında teröre karşı durmak lazımdır. Ancak, teröre karşı devlet terörü ile mukabele edilemez. Devlet, hukuk ve kanun çerçevesinde meselenin üzerine gider. Bu meselede, Rusya iki bakımdan büyük hata işlemiştir. Birincisi, 1925 yılında imzalanan ve tamamına kendisinin de imza koyduğu "kimyasal ve biyolojik silah kullanımını yasaklayan" uluslararası anlaşmaları çiğnemiştir. Ancak, ikinci bir mesele var ki, hiç kimse tek bir satır yazmıyor, hiçbir devletten bu konuda ses çıkmıyor!.. Ölülere silah sıkılmıştır!.. Verilen zehirli gazla bayılmış ya da ölmüş olan Çeçen eylemcilerin şakaklarına silah dayayarak kurşunlamalarını nedense hiç kimse eleştirmiyor. Zehirli gaz nedeniyle, zaten hiçbir müdahale imkanı kalmamış olan Çeçen eylemcileri kelepçeleyip, mahkeme önüne çıkarmak gerekirken, kafalarına silahı dayayıp hepsini öldürmek ne demek oluyor? Kaldı ki, yüzlerce rehinenin tamamı Rus güvenlik kuvvetlerinin kullandıkları yasadışı zehirli gazla -Çeçen kurşunu ile değil- boğularak ölmüşlerdir. Rusya'nın şerefini kurtarmak için... Rusya ve Putin yönetimi, bu vahşet operasyonu ile büyük bir insanlık suçu işlemişlerdir... Dünyanın, meseleyi öncelikle bu yönü ile değerlendirmesi lazımdır... Putin'in yaptığı bu katliamı, neredeyse "mazur" göstermeye kalkan yaklaşımlar, Dünya barışı için çok tehlikeli bir kapının açılmasına sebep olacak... Çeçen Cumhurbaşkanı Arslan Mashadov -ki, Ruslar kendisini tanımıyor-, tiyatro eylemine karşı olduğunu açıklamış ve eylemi kınamıştır. Mashadov'un yardımcısı Ahmet Zakayev katliama dönüşen kurtarma operasyonundan sonra, "... Bu olay, bağımsız Çeçen mücahit gruplarının kontrolünü zorlaştırmıştır. Bu grupların, başta nükleer enerji santralları olmak üzere, stratejik tesislere yönelik eylem yapma ihtimali kuvvetleniyor. Bu nedenle, Putin yönetimi ile bir an önce müzakere masasına oturmamız lazım." diyor... Bu Çeçen yetkili, Dünya Çeçen Kongresi'ne katılmak üzere gittiği Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da, Rus yönetiminin talebi üzerine tutuklanıyor... Diğer yandan, Çeçenistan'daki Rus saldırıları olabildiğince şiddetlendiriliyor. Dahası, Çeçenler ile Türkiye arasındaki tarihten kaynaklanan ilişkilerin, Putin tarafından "terör" kapsamında değerlendirildiği ve Türkiye'ye bu konuda "nota" verildiği haberleri var... Bütün bunlar boş gayretler... Hiçbir gerekçe, masum insanları zehirli gazla katletme suçunu affettiremez... Saddam'ın Halepçe'de yaptıklarını, Putin kendi masum halkına reva görmüştür... Bu ise, bir insanlık suçudur...