Sopalı eğitim, eğitimli sopa..

"Tek gerçek benim düşündüğümdür" vehminden hâlâ kurtulamadık.. Eğitim sistemimizde mutlaka bir çarpıklık var.. Barış içinde birlikte yaşamasını öğrenmekte bizim kadar güçlük çeken başka bir toplum yok.. Genç kuşaklar bazı ideolojileri putlaştırarak hayata atılıyor.. Eğer eğitim, genç dimağları aynı putlara yöneltmek sanatıysa bizimkinden daha güçlü sonuç alıcı bir eğitim olamaz.. Asıl soru şu: Bu zıtlaştırılmış ideolojilerin işi ne aramızda? Psikolog Eric Fromm, "bazı toplumlar ideolojileri putlaştırabiliyorlar" diyor.. Hangi toplumlar bunlar.. Fromm, bunların modern toplumlar olduklarını açıklıyor: "Eski insanlar bir kemik, bir tahta parçasına taparlardı; modern insanlar ise ideolojilere tapıyor" İtalyan sosyalisti Gramsci, "Yirminci yüzyıl toplumunda aydınlar birer ideoloji imalatçısıdırlar" diyor. Bir sosyalistin bundan daha namuslu itirafı olamaz..  Saddam'ı kalpaklı Atatürk'e benzetmek ve bu yüzden üniversite gençliğini caddelerde, sokak aralarında sopalarla dövüştürmek. Türk eğitiminin bir ayıbıdır.. Eğitimli sopa, ya da sopalı eğitim.. Çarpık Eğitim Sistemimiz, toplum hayatımızda, imaj kaymalarına, kavram kargaşalıklarına sebebiyet veren, dogmalar ve tabulaştırılmış arketipler üretiyor.. Ön yargılarımıza argüman arayışı entellektüel hayatımızın bir büyük ayıbıdır.. Bu yüzden, "tek gerçek benim düşündüğümdür" inadından kurtulamıyoruz.. Gençlerimizin Atatürk'ün kalpağını 1 milyon insanın ölümüne sebep olmuş Saddam gibi bir katile giydirmesi, şizofrenik bir imaj kaymasıdır.. Bir eğitim sistemi, Batı'yı ve bilim dünyasını tam tanımadan gençliğimizi Batılılaştırmaya kalkarsa sonuçta sopalar konuşur.. Ön yargılara, dogmalara, arketiplere ve imaj kaymalarına boyun eğdirmeyecek bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.. Başka türlü, sloganlarla yaşayan bir toplum olmaktan kurtulamayız..