Türk-Amerikan Dostluğu

Bush'un büyük hataları oldu... En büyük hatası da, Amerikan bürokrasisinin yanlış istihbaratı yüzünden Irak'ta kitle imha silahları olduğuna inandırılması idi... Oysa işgal sonrasında bu gibi silahların mevcut olmadığı anlaşıldı... Düne kadar en yetkili ağız olan Powell, bu tip silahların mevut olmadığını itiraf etti.. Yanlış istihbarat Bush'u Irak operasyonuna sevk etti.. Birinci büyük hata bu oldu. İkinci hata ise, demokratik Türkiye Parlementosunda kabul edilmeyen meşhur tasarıdan sonra, Türk dostluğundan şüphelenmeye başlaması oldu... Büyük Ortadoğu Projesi ile demokrasiyi getireceğini ileri süren ABD, Türk Palementosu'nun demokratik bir kararını hazmedemedi. İkinci büyük yanlış bu oldu... Hoş, Büyük Ortadoğu'ya bir demokrasinin nasıl getirileceğini anlamış değiliz... Bush'un bir başka hatası da, Irak operasyonunda Kürtlere fazla güvenmiş olmasıdır. Bu tutumuyla, Irak'taki diğer büyük kitleleri (Şiileri, Türkmenleri, Sünnileri vs) huzursuz etmiştir... Fafkat bunlardan daha önemli ve en anlaşılmaz hatası ise, işgalden sonra yakaladığı Saddam'ı kısa zamanda yargılayıp mahkum etmemesi oldu.. Saddam'ın muhakemesi başlamış ve kısa zamanda sonuçlandırılmış olsaydı, Sünniler de dahil olmak üzere Irak halkı zalim diktatörün ne haltlar işlediğini öğrenir ve bugünkü direniş olmazdı... İşgalin başından beri özellikle Bağdat çevresindeki illerde sünni direnişini Saddam taraftarlarıyla işbirliğine sevketti... En dramatik hatalardan biri de, bir Türkmen şehri olan Kerkük ve Telafer gibi Türkiye'nin çok hassas olduğu bölgelere Ankara Hükümeti'nin istediği kadar önem vermeyişi ve sağlıklı bir seçimi düzenleyememesi idi.. Bir de, herkesin bildiği gibi, çuval geçirme hadisesi.. Türk-Amerikan dostluğuna yakışmayan bir teşebbüs olmuştur.. Bütün bu hatalara rağmen, eğer Türk-Amerikan dostluğu ve işbirliği devam ediyorsa, bunu, Türk diplomasisine ve ordumuzun anlayışına borçluyuz...