Usul hakkında

Toplumun tam ortasında, her kafadan bir sesin çıktığı, çığlıkların yükseldiği ve ortalığın arbedeye dönüştüğü bir sırada parmağını havaya kaldırmış bir vatandaş söz istiyor: - Usul hakkında söz istiyorum... Kimse duymuyor bu sözü... Toplumun alt ve üst sıralarında bu sese kulak veren yok... Ses gürültüye gidiyor. Arbedeye devam... Kavgalar ve gürültüler arasında kaybolan bir ses. Oysa başka toplumlarda, başka ülkelerde birisi "usul hakkında söz istiyorum" dedi mi, herkes susar kavgalara son verilir ve söz istiyenin söyleyeceklerine kulak verilir. Sayın Ferruh Bozbeyli bir konuşmasında, bazen yanlış düşündüğümüzü, yanlış konuştuğumuzu, yanlış yolda olduğumuzu söylüyordu... Ne yazık ki kimseler duymuyordu bu sözleri... "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" sözünün doğru olmadığını, "mehter marşı gibi iki adım ileri bir adım geri" tekerlemesinin de yanlış olduğunu söylüyordu sevgili Bozbeyli... "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" demek "Türk'ün dost kazanma" kabiliyeti olmadığı anlamına geliyordu... Yanlış düşünüyorduk, kendimize adeta iftira ediyorduk. Mehter marşında da geri adım atılmıyordu, oysa biz bir adım geri atıldığına inanıyorduk... Ve hemen hemen hergün ekranlarda gördüğümüz halde bu yanlışı tekrarlıyorduk. Ferruh Bey usul hakkında söz istemiş ve birşeyler söylemeye çalışmıştı... Birşeyler söylemeye, yanlış bildiğimiz bazı konuların gerçeğini anlatmaya çalışmıştı. Ama toplum, öylesine toz ve dumana karışmıştı ki, öylesine kendisini gürültüye kaptırmıştı ki, bu sözleri ve politikacılarımızın içine düştükleri girdabı anlamalarına, farkına varmalarına imkan kalmamıştı. Evet bugün politikacılarımızın içine düştükleri bu kargaşalıkta Ferruh Bozbeyli gibi birisinin çıkıp "Usul hakkında" söz istemesi gerekiyor... Belki de çok söz isteyen var... Ama kimse bu keşmekeşte bunların sesini duymuyor.