Yaşar Okuyan
Ülke ekonomisi kötü olabilir. Hükûmet başarısız olabilir.. Battık batıyoruz diyecek noktaya gelmiş olabiliriz.. Ama böyle bir perişanlık durumunda dahi ehil insan, akıllı insan, çalışkan insan, tek başına unutulmayacak başarılara imza atabiliyor.. İşte Yaşar Okuyan! SSK ve BAĞ-KUR'a yeniden can veren insan.. Üçlü koalisyon hükümetinin en istikrarlı bakanlarından biri. Gerek çalışma hayatı ile ilgili iyileştirme gayretleri, gerekse sosyal güvenlik kuruluşlarını düştükleri bataklıktan kurtarma konusunda yaptığı çalışmalarla övgüyü hak eden bir bakan.. Yarım asırlık geçmişinde, ancak 30 bin yatak kapasitesine sahip olan SSK hastanelerine, son 3.5 yıl içerisinde, yaklaşık 5 bin ilave yatak kazandırdı. Yapımı tamamlanan hastanelerin açılışlarına tek tek vakit ayıramayan Okuyan, geçtiğimiz günlerde, yaklaşık 2 bin yatak kapasiteli 10 ayrı hastanenin açılışını, tek bir törenle ve uydu aracılığı ile yaptı. Bu yılın sonuna kadar hizmete alınması planlanan hastanelerdeki 1580 yatak ile, Yaşar Okuyan döneminde ilave 6 bin yatağa sahip olacak olan SSK hastanelerinin yatak kapasitesi %20 oranında arttırılmış oluyor. Türkiye'de ISO 9000 Belgesi'ne sahip bulunan, sadece 54 hastane olduğunu düşünürsek, bunlardan 29'unun SSK hastanesi olmasının önemi daha iyi anlaşılır. Ekonomik kriz ve IMF programlarına rağmen, SSK'nın sağlık tesisi yatırımlarından taviz vermeyen Okuyan'ın, zannederim halk tarafından en çok beğenilen hizmeti, hastanelerde muayene kuyruklarını ortadan kaldırmak için yaptığı çalışmalardır. Halkın "telefonla randevu sistemi" olarak bildiği uygulama konusunda, henüz bazı problemler olabilir, ama gidişin iyiye doğru olduğunu kabul etmemiz lazım. Okuyan, sadece yurt içindeki görevleri konusunda göz doldurmuyor, ülkemizin uluslararası ilişkilerinde de, çalışma hayatı ile ilgili konularda başarılı sonuçlara imza attı.. Nitekim, çocukların çalıştırılmaması konusunda aldığı tedbirler üzerine, son iki yıldır Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO) tarafından, hem Türkiye'ye, hem de Okuyan'a ismen teşekkür edilmiştir. Çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın, AB mevzuatı ile uyumlu hale getirilmesi de az şey değildir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yönetiminde, 36 milyonu SSK ve 15 milyonu da BAĞ-KUR tarafından olmak üzere, toplam 51 milyon vatandaşımıza, yani nüfusumuzun yaklaşık %75'ine sigorta ve sağlık hizmeti veriliyor.. Bu arada, tam 50 yıldır konuşulduğu halde, tek bir adımın atılmadığı "işsizlik sigortası" konusunu da unutmamalıyız. Bilindiği gibi, bu yılın Mart ayından itibaren, ilk işsizlik sigortası maaşları ödenmeye başlandı. 1965 yılından bu yana, izlenen popülist politikalar sebebiyle, sosyal güvenlik kuruluşlarımızın bugüne kadar 179 milyar doların üzerinde zarara uğratıldığını ve buna karşı amansız bir mücadele yürüten Yaşar Okuyan'a başarılarının devamı için dua ediyorum.. Teşekkürler aziz kardeşim..