Yasemin'in kapısı

Bilmem siz de seyrediyor musunuz? TGRT'nin öğleden sonra kuşağındaki bir programa gözünüz takıldı mı kurtulamıyorsunuz... Daha önce bir başka televizyonda yayınlanan "Yasemin'in Penceresi"nden tanıdığımız deneyimli gazeteci Yasemin Bozkurt, TGRT'de "Kadının Sesi" programını sunuyor. Ama, program öyle böyle değil, sizi olduğunuz yerde hop oturtuyor, hop kaldırıyor. Hafiften feminist bir havası var gibi... Zaten, şöyle bir on dakika kadar seyrettiniz mi, siz de ekranda dile getirilen "örnek vaka"nın taraflarından biri haline geliveriyorsunuz... Toplumumuzda yaşanan öyle örnek hadiseler öylesine tabii seyir içinde sunuluyor ki, bir anda stüdyodaki konuklarla, telefonla bağlanan seyirciler arasında cereyan eden konuşmaların (ya da tartışmaların) bir tarafı olarak, siz de nefes nefese kalabiliyorsunuz. Olabildiğince üzülebiliyor, sevinebiliyor ve sinirlenebiliyorsunuz... Seyrederken, insana mahsus olan her duyguyu en uç noktalarda yaşıyorsunuz... Yani, özellikle tansiyon ve kalp rahatsızlığı gibi problemi olanların, ilaçlarını almadan seyredebilecekleri bir program değil... Bir hafta önceki bir programda, doğacak olan dördüncü çocuğunu evlatlık vereceğini üstüne basa basa söyleyen hamile bir kadın, geçen gün yine stüdyodaydı... Bebeğini doğurmuş, kucağında... İlk programı izleyen bir başka kadın Hollanda'dan kalkıp gelmiş, o bebeği almak istiyor. Havaalanından nefes nefese canlı yayına stüdyoya yetiştiriyorlar... Ama, bebeğin annesi o ilk kararlılığında değil... Telefon bağlantılarında konuşanlar, anneyi şiddetle eleştiriyorlar... Tabii siz de bu fırtınaya kapılıyorsunuz... Gazete yazarlığında bir kural vardır; "yazıya fırtına gibi girecek, kasırga gibi çıkacaksınız" diye... Yoksa okuyucunun ilgisini çekebilmek kolay değil. İşte Yasemin Bozkurt tam da bunu yapıyor... Neredeyse üç saati aşan program bittiğinde, siz, ringte rakibi tarafından hallaç pamuğuna çevrilmiş boksör gibi, adeta grogi vaziyette ortada kalakalıyorsunuz. Toplumumuzun orta kesiminde, insanların, neleri nasıl yaşadıkları tüm ayrıntıları ile sergilenen bu programda, kavanoz içindeki bal anlatılıyor değil. Bilmiyorum AGB'nin reyting raporları ne diyor... Ama, benim tanıdığım çevrelerde insanlar o saatte başka bir şeyle meşgul bile olmuyor, "Kadının Sesi"ni seyrediyorlar. Yasemin bir kapı açtı toplumumuza... Eline sağlık Yasemin hanım... Ve tabii bir teşekkür de TGRT'nin genç yöneticilerine... Bu kalitede programların, günün diğer saatlerinde de ekrana gelmesi dileklerimle...