söz der ki

 söz der ki "-Hayat makaradaki ipe benzer... Sona yaklaştıkça hızlı döner..." (...Hızlı trende ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)  tuzaktan kumanda (...FLASH TV / Rüyanız Hayrolsun) TELEFONDAKİ: Sabahları çok sıkıntılı uyanıyorum... Kimseye güvenmiyorum... SUNUCU: Kendini nadasa bırak biraz... *** SUNUCU: Bacım senin çocuk 21 yaşında kesin. TELEFONDAKİ KADIN: Hayır, 7 yaşında... SUNUCU: O zaman boyu uzun, ondan... *** TELEFONDAKİ KADIN: Rüyamda küpe takmış gergedan gördüm, ne diyorsunuz?... SUNUCU: Sana bir şeyler kabarmış hayatım... kadınlar&erkekler (..."Ayşegül Mayacı'dan "Yaşanmış kadın gerçekleri") Akşam haberlerinde spiker tekstil sektörünün krizde olduğunu duyuruyor... ...Ve kocamın yorumu; "-Bak... Ramazanın başından beri alışveriş yapmıyorsun, tekstil krize girmiş..." ... Eşim araba kullanmayı öğretiyor... Çok hevesliyim tabii... Bir ara; "Kolaymış yaa, aynı bilgisayar oyunu gibi" dedim... "Evet" diye onayladı, "Ama bunda tek canın var..." ... Akşam sokağa çıkarken yaz günüdür diye cicili bicili şeyler giydim... Kocam onu da yorumladı; "Yav hanım bu ne hal... Toplama bilgisayar gibi olmuşsun!" itiraf reyonu (...isim: ahmet ...şehir: istanbul ... yaş: yirmi dört) Del Bosque'nin Beşiktaş'ta olduğu yıllar. Ben de üniversiteye yeni başlamıştım. Bir çocukla yeni tanışıyoruz. Derken konu spora geldi. O zamanlarda ben bir Beşiktaşlı olarak Del Bosque'nin Beşiktaş'ta aldığı kötü sonuçlardan rahatsızım... Dedim ki: "Ya şu Del Bosque hoca falan değil, tam bir kasap..." O sırada çocuk müdahale etti; "Aman abi. Benim babam da kasap..." Bir anda ne diyeceğimi bilemedim. (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) bir film diyaloğu "-Dedem duvarcıydı, babam duvarcıydı, ben de duvarcıyım, ama hâlâ bir evim yok..."(...Amarcord filminden) hayata dair Amerika'nın ünlü doğa parkı Yellow stone National Park'ta çıkan bir yangın sonrası görevliler hasar tesbit çalışmaları için ormanda geziyorlardı... Görevlilerden biri, bir ağacın dibinde küller içinde neredeyse kömürden heykele dönüşmüş bir kuş gördü... Görevli, elindeki çubukla hafifçe dokundu kömürleşmiş kuşa... Dokunur dokunmaz kuşun kanatları altından üç küçük kuş yavrusunun cıvıldayarak çıktığını gördü... Anne kuş, gelen tehlikeyi fark ederek, yavrularını bir ağacın arkasına getirmiş, kendisinin yanacağını bile bile onları kanatlarının altında saklamıştı... Yangın, yayılmadan çok rahatlıkla uçup oradan uzaklaşması mümkünken yavrularının yanında kalmayı tercih etmişti... Alevler, bulunduğu yere varıp küçücük bedenini kavurmaya başladığında hiç kıpırdamadan kalmıştı... Bedeni, yanıp kavrulmuştu, ama geriye hiç ölmeyecek bir "anne" heykeli bırakmıştı... bizimkiler (...Sırrı'nın Ramazan dalgınlıkları) -Para çekip, ATM'de unutmak... -Alışveriş yapıp bakkalda unutmak... -Geri vitesteki arabayı 1'de zannedip tamponu kamyonda unutmak... -Çalışan arabayı çalıştırmaya çalışmak... -Çöp bidonuna çöpü atmak yerine, laptop çantasını atmak... -Şans eseri laptopu evde unutmuş olmak... temel'in yeri Temel, piyangodan çıkan büyük ikramiyeyi almak üzere köyden Trabzon'a doğru arabası ile giderken cep telefonu çalmış. Arayan, oğlu Dursun'muş... "-Babacığım sakin bir şekilde arabayı kenara çekip dur lütfen, kötü bir haberim var..." Temel endişe ile arabayı kenara çekmiş. -Dinliyorum. "-Baba, şok... Annem öldü..." Temel sessizce telefonu kapattıktan sonra ellerini dua için açmış; "-Allahım... Yağdırıyorsun... Nimetleri üst üste..."