Bir zarafet kursunun, "Görgü kuralları" geçti elime... Benim yanlış bildiğim çok şey çıktı... Siz de en azından "bahşiş" konusunu çözebilirsiniz... Buyurun; > Önden kim yürümeli... Kavalyelik geleneğine göre erkekler her zaman kadınlara kapıyı açar, önceliği kendisine eşlik eden bayana verir... Bilinenin aksine restoranlarda ise, garson, bir çifti masasına götürürken, önden erkek gitmelidir... > Merdiven inerken... Eskiden erkekler merdivenden çıkarken önden giderdi... Şimdi ise erkeklerin merdivenleri kadının arkasından çıkması, inerken de bir kaza durumunda kadınları tutmaları için önden inmeleri gerekiyor... > Zamanlama çok önemli... Davete gecikmek saygısızlıktır. Geç kalmak kadar erken gitmek de hoş değildir... Çünkü geç kaldığınızda, herkesin sizi beklemesine sebep olurken, erken giderek de davet sahiplerini hazırlıksız yakalayabilirsiniz... > Biriyle tanıştırma... Genel kural şöyledir; Erkek bayana, genç yaşlıya, bekar bayan evli bayana, genç kızlar yaşlı erkek ve bayana, ast üste, yeni gelen önceden orada bulunanlara tanıştırılır... > Bahşiş bırakırken... Nerede olursanız olun, hesabı nakit veya kredi ile ödeseniz de bahşiş bırakmanız gerekir... Bahşişi az bırakmak ya da hiç bırakmamak doğru değildir... Restoranlarda genel olarak hesabın yüzde beşi ile onu arası bahşiş bırakmak tercih edilmelidir... > "Çok yaşa" bitti... Birisi hapşırdığında "Çok yaşa" ya da "İyi yaşa" demeye gerek kalmadı... Aksine alerji nedeniyle hapşıran insanlar bundan rahatsız bile olabilirler... > Cep telefonu... Sükuneti ve konsantrasyonu bozan her yerde cep telefonu kullanmaktan kaçınmak gerekir; İşyeri, toplantılar, tiyatro, sinema ve restoranlar... Bunun dışında cenazeler ve hasta ziyaretlerinde cep telefonu kullanılmamalı... Bir topluluk içine girdiğinizde zil sesini uygun bir seviyeye düşürün... > E-mail yollarken... Elektronik posta da bir mektuptur. O yüzden, hatasız yazmaya ve hetap kısmını atlamamaya dikkat edin... Bayram tebriklerini geleneksel postayla göndermeyi terzih edin, taziyelerinizi ise asla kısa mesaj ya da e-maille göndermeyin... kadınlar & erkekler (*Aşkın kanunları...) Harris Aksiyonu: Bütün iyiler kapılmıştır... ... Evrensel Gerçek: Aşkın gözü kördür... ... Diğer Evrensel Gerçek: Evlilik insanın gözünü açar... ... Conways Kanunu: Yanınıza yaklaşan genç ve güzel kız, sizinle ilgilendiğinden değil, birini kıskandırmak için etrafınızda dönüyordur... ... Gold Card Kanunu: Siz onun saçının rengine vurulduysanız, o da sizin kredi kartınızın rengiyle ilgileniyor olabilir... ... İhtimal Kanunu: Çok güzel, kibar, akıllı, hoş, zeki, cici bir kızla karşılaşma şansınızın arttığı yer, sizden daha yakışıklı, akıllı, zengin bir arkadaşınızın yanıdır... ... Markus Kanunu: Kaçmanız gerektiği anda göreceğiniz kâbus, bacaklarınızın tutmadığıdır... ... Rudner Kanunu: Beraber olduğunuz erkek; olgunlaştığında, yeni bir iş bulduğunda, tedavi gördüğünde düzelecek zannediyorsanız, bugün terkedin... ... Groening Kanunu: Evlilik deyince kadınlar merasimi anlatır, erkekler delikanlılık yıllarını... ... Evlilik Kanunu: Tek başınayken, asla yaşamadığın sorunlara iki kişinin beraberce çözüm bulma sanatı... ... Grant Kanunu: "Tam evlenilecek kadın" dediğiniz kadın, sizi nikahına davet edecektir... (M.M...) Tebeşir Tozu... "-Eğer su kaynağı senin kendi ruhundan fışkırmazsa susuzluğunu gideremez..." (Goethe) itiraf reyonu... (isim: nagehan... şehir: sakarya... yaş: yirmiüç...) Bizim amca oğlu İngilizce öğretmenliğini bitirdi... Kız kardeşiyle konuşurken abisinin gelmeyeceğini, Muğla'da bir otelde işe başlayacağını söyledi... Ekledi; "Artık bavul mu taşır ne yapar bilmem?..." Ben de, "Hee sanki garsonluk yapacak" diye çıkıştım... "Evet garsonluk yapacak" demez mi?... Gülmekten bir hal olduk... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) bizimkiler Harun Abi ECA'ya olan borcunu ödemek için bir görevliyi Merter köprüsüne istiyor... Habere giderken borcunu verip öyle geçecek... Köprüde beklerken inenlere "ECA mı" diye soruyor, millet şaşkın şaşkın "Yok" diyerek gidiyor... En son bir adam "Evet" diyor, Harun Abi parayı adamın eline sayıyor... Ertesi gün, "Bir gün gecikmeli borcunuz var" diye ECA'dan arıyorlar... *** Dündar Abi kafeteryada hararetli hararetli bir telefon sapıklığı olayı anlatıyor... "Özel numaradan aramış" diyecek, şöyle diyor; "Kimsesiz çağrıdan aramış"... *** Engin Abi çocukluk arkadaşının bir akrabası ölmüş, cenazesine katılmak için Eyüp Camii'ne gidiyor... Etrafta arkadaşını arıyor ama göremiyor... Neyse namaz kılınıyor, tabuk omuzlardan arabaya oradan da mezarlığa götürülüyor... Dualar ediliyor, birkaç kürek toprak atılıyor ve cenaze dönüşü Engin Abi arkadaşını başka bir cenazenin başında görüyor... Başka birinin cenazesine katılmış meğer... diyAlog... (SHOW TV - Aşkım Benim...) YAKIŞIKLI ERKEK: Çok güzel gözlerin var... Vuruldum... GÜZEL KIZ: Öyle mi?... Çok mu beğendin?... YAKIŞIKLI ERKEK: Evet... Böyle bakınca çok etkilendim... GÜZEL KIZ: Teşekkür ederim... Lens onlar... *** (ATV - Yaz Sabahı...) ASUMAN KRAUSE: Geçen bir programda şarkıyı canlı okumadın diye bir tatsızlık çıkmıştı... EBRU DESTAN: Evet... Hiç istemediğim bir tartışmanın içine çekildim... ASUMAN KRAUSE: Ama sen bu yolu seçtiysen söylemen gerekmez mi?... EBRU DESTAN: Evet ama böyle birden... Yani boyacı torbası değil ki büzesin?... temelin yeri Temel, tıklım tıklım dolu bir hipermarkette, alış veriş yapan güzel bir kadına yaklaşmış; "-Benimle biraz konuşur musunuz?... Karımı kaybettim... Onu bulmalıyım..." Güzel kadın şaşırmış; "-Karınızı kaybetmenizle, benimle konuşmanız arasında ne ilişki var ?..." Temel izah etmiş; "-Ne zaman güzel bir kadınla konuşsam, mutlaka bir yerden çıkar gelir Fadime..." Bugünün buluşu > Demliğin içine takılabilen süzgeç yapıldı... (03.08.1998) S.Ö.Z. der ki; "-Senden kötü birini, sırf kazancı iyi diye çekemiyorsan; sen ondan kötüsün..." (Sadece müthiş S.Ö.Z.leri...) sanatik kritik "-Bazen yemeğin soğanını karıştırırken, bazen araba kullanırken şarkı yapıyorum..." (...Candan Erçetin) politik kritik "-Türkiye ayrımcılıkları kaldıran bir ülke... Biz çoklukta tekliği yakalamış bir ülkeyiz..." (...Tayyip Erdoğan) sportik kritik "-Hakemi yolda görsem tanımam... Ama kulüp menfaatleri için konuşmak zorundayız..." (...Ergun Gürsoy) Şifa Yemek Öğle Menüsü İzmir Köfte... Çoban Salata... Sade Pirinç Pilavı... Ayran... (www.sifayemek.com.tr)