40 köşe yazarının gündemine 49 kez Hülya Avşar girmiş... 29 farklı gazetede yazan 40 köşe yazarı, toplam 49 defa Hülya Avşar'ı yazmışlar... Hülya Avşar'ı en çok yazan Reha Muhtar olurken, onu Aykut Işıklar, Hıncal Uluç, Mehmet Barlas, Mehmet Şehirli, Ömer Söztutan, Vehbi Dinçcan ve Yüksel Aytuğ izlemiş... Medya Takip Merkezi'nin, "Halkın sorunlarını dile getirin kardeşim" yakınmalarını haklı çıkarırcasına hazırladığı raporda, şu derlemelere yer verildi; Mehmet Barlas: Her güzel kadının yanında ondan bıkmış bir erkek vardır... Reha Muhtar: Artık ne çapkınlıkların tadı, ne kadınsı hoşgörülerin albenisi kalmıştı... Aykut Işıklar: Bu işte şayet suçlu varsa, yarı yarıyadır... Hakkı Devrim: Gazetelerde, ekranlarda eşine tahammül etmeye çalıştığımı da saklayacak değilim. Ama tek suçlu odur diyenlere, Aykut gibi ben de karşı çıkarım... Serdar Turgut: Şunu gördüm ki, bizim Başbakan ile Hülya Avşar demokrasi konusunda yanılıyorlar... Demokrasinin fazlası zararlıdır... Nazlı Ilıcak: Yaralar biraz soğuyunca, hayat koşusu biraz yavaşlayınca, Hülya ile Kaya yeniden biraraya neden gelmesinler?... Adnan Ekinci: Avşar'ın boşanması zor dava... Mehmet Emin Kazcı: Demek ki bazı kocalar, değil üç, 40 maymunu bile oynasa; gene de bilinçlendiriyorlar insanı... Vehbi Dinçcan: Ferrari... Kaya'yı değiştirmiş mi ne?... Hasan Karakaya: Gözün aydın Türkiye, Hülya ve Kaya boşandı.. tebeşir tozu "-İnsan aşık olduğu zaman kendi kendini kandırmakla işe başlar, başkalarını kandırmakla da işi bitirir...." (...oscar wilde) hayata dair bırakıp gittin beni bütün kapılarda bütün çöllerde tek başıma koydun şafakta arayıp, öğle vakti yitirdiğim vardığım hiçbir yerde değildin... ... sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını denizde dalgakırandan da boşluğunu bir günün seslenip de senden cevap alamadığım sessizliği... ... bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde hareketsiz her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin... düşen hep ben oldum en küçük kımıldanışında senden ... başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç bana bakıp görmediğin için ben yokken içini çektiğin için ayağına düşen gölgene acıdın mı hiç sen?... (...louis aragon) tuzaktan kumanda (CNN TÜRK - Sivas-G.Saray...) MUHABİR: Fatih Hoca seni Milli Takım'a almayınca üzüldün mü?... ÜMİT KARAN: Yeni evlendim diye hemen almak istememiştir... *** (NTV - 90 Dakika...) GÜNTEKİN ONAY: Evet Milan konusunu da burada kapatıyoruz... AHMET ÇAKAR: Bir dakika Güntekin... Benim Ancelotti ile bitmemiş bir hesabım var... S.Ö.Z. der ki; "-Daha önemli şeyler varken çalışmak tembelliktir..." (...Robot konusunda söylediği müthiş ve anlamlı S.Ö.Z.leri...) itiraf reyonu (isim: kimsesiz çağrı... şehir: istanbul... yaş: yirmiiki...) Canımın sıkıldığı bir gündü... Kafadan bir numara çevirdim ama kimse açmadı... Bir - iki saat sonra, çaldırdığım numara beni aradı ve "kimsiniz" diye sordu... Ben de büyük bir pişkinlikle, "Siz beni aradınız bunun üzerine bende sizi aradım" dedim... Bu şekilde konuşma uzadı... Ama aklım onda kalmıştı... Ertesi gün onu arayıp ses tonunu beğendiğimi söyledim... Görüşmek istedim ama kabul etmedi... Daha sonraki günlerde şansımı bir kere daha denemek istedim ve ona "N'apıyorsun" diye mesaj attım... O da, "Kitap okuyorum Dostoyevski, duydun mu hiç" dedi... Ben de ona, "Okumakta olduğun kitapta şu sözlerin altını çiz... Acı çeken insan, acı çekmeye devam ediyorsa, acı çekmekten hoşlanıyor demektir" dedim... ...Ve kız bundan etkilenerek, "Vay be, iş ve ev arasında mekik dokuyan erkeklerden başka erkekler de varmış" dedi ve benimle buluşmayı kabul etti... İtiraf ediyorum; O sırada ben "Dostoyevski nedir" diye düşünürken yanımdaki editör arkadaşım bana onun bir yazar olduğunu söyledi ve ben bu cümleyi kızı etkileyebilmek için ondan arakladım... Bu arada ilgilenenlere kitabın adı: Yeraltından notlar... > (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) Aynı o hesap... Lucescu'yu, Del Bosque'yi yolladıktan sonra "Yerli malı yurdun malı" diyerek Beşiktaş'a getirilen... Her maçtan sonra iyi oynayıp, iyi mücadele edip, son vuruşların iyi yapılmadığından şikayet eden... Elindeki kadronun kıymetini bilmeyen, Mercedes'e Şahin muamelesi yapan Rıza Hoca'nın bir gün ne olduğu anlaşılacağını umanlar için "Aynı o hesap" benzetmesi; ... Arthur Schopenhauer bir gün restoranda yemek yerken bir bayan yanına yaklaşarak ona bir sorusu olduğunu söylemiş... Ama anlatması çok uzun sürmüş... Nihayet, "Bilmiyorum sorumu anlayabildiniz mi" diye sorduğunda filozofun cevabı şöyle olmuş: "-Hayır hanımefendi sizi anlamadım... Ama artık çevrenizdekileri çok iyi anladığımı söyleyebilirim..." bugünün buluşu* Gerçekleşmeyecek bir şeyin ne zaman gerçekleşeceği sorulunca, "Çıkmaz ayın son çarşambası" cevabı verildi... (13.09.1933) temelin yeri Temel hasta yatağında karısı Fadime'ye vasiyetini söylemiş; "-Ben öldükten sonra hemen evlenesin..." Fadime üzgün bir şekilde başıyla onayladıktan sonra dışarı çıkmış... Temel'i görmeye gelmiş olan Dursun hayretle sormuş; "-Yav Temel niye böyle dedin... İnsan hiç karısının evlenmesini ister mi?..." Temel cevap vermiş; "-Ula Dursun... Ben öldükten sonra hiç değilse bir kişi arkamdan üzülsün istiyorum..." bizimkiler... (*İsmi bizde mahfuz Bizimkiler...) Abilerimizden biri, memlekette kendine bir eyvan yaptırmış... Hani bir tarafı dışarıya açık olan odalar var ya, ondan... Pencerelere çift cam taktırmış... Açık olunca da cibinlik takıyormuş... *** Fıkralara konu olmuş diye komik olmayabilir ama aynen yaşanmış bir olaydır... Yine bir abimiz geçen gün sahilde içtiği sigarayı kumsala atıp çıplak ayakla üstüne basmış... *** Geçen gece bir açılışa giden muhabirlerimizden biri de, üzerinde kıpırdanan kepek gibi şeyleri silkeliyormuş... Uzun süre ceketini falan silkelemiş ama o şeyler bir türlü gitmiyormuş... Müzikle birlikte hareket eden ışıklarmış meğer... sanatik kritik "-Maymunlar belli bir zaman sonra gözünü açar... Kaya üç maymun olayını yanlış anladı, galiba ben ona fazla geldim..." (...Hülya Avşar) politik kritik "-Türkiye'nin hasta adam olmasını isteyenler var... Ama şunu herkes bilsin ki; hasta adam iyileşti, ayağa kalktı artık..." (...Tayyip Erdoğan) sportik kritik "-Uygun pozisyonda kimse pas vermiyor... Gol atma arzularını anlıyorum, ama futbolun kanununa ters şeyler yapıyoruz..." (...Christoph Daum) Şifa Yemek Öğle Menüsü > Kremalı Mantar Çorba... > Patlıcan Karnıyarık... > Soslu Spagetti... > Cacık...