Ayaküstü...

Bir "Bunu biliyor musunuz" yazısı olarak; "-Ermenilerin 'Anadolu'da devlet ve katliam bedeli' amaçlarının çıkış noktası olarak 1874?den 1985 yılına kadar Avrupa dillerinde yayınladıkları eserlerin toplam sayısının 3582 olduğunu... Bizim dünyamızın aydınlarının ise, bu yalan ve iftiralarla dolu üç bin küsür esere karşı, haklı mücadelemizi anlatmak için kullandığımız eserlerin toplamının sadece ve sadece 12 adet olduğunu..." Biliyor musunuz?... > Tuzaktan kumanda... (...SHOW - Gün Aydın) KUŞUM AYDIN: Ercan Saatçi'nin yaptığı bir albümün başarısız olmama ihtimalini düşünemiyorum..." *** (...CİNE 5 - Muhteşem Tatlar) SUNUCU: Mutfakta yaptığınız en iyi şey nedir?... DUYGU DİKMENOĞLU: Yemek olarak mı?... *** (...SHOW - Kadının Sesi) STÜDYO KONUĞU: Ben de karımı affedip temiz bir sayfa açayım dedim... SERAP EZGÜ: Sen ruh hastası mısın?... *** (...LİG TV - Maraton) ERMAN TOROĞLU: Formayı biraz fazla çekiyor omuz dekoltesi oluyor, Dekolte gece içindir ya... ŞANSAL BÜYÜKA: Zaten gece maçı hocam... > Temel'in yeri... Temel'le Dursun, gurbette çalışıyormuş... Dursun, yıllık izin için gittiği memleketten dönmüş ve Temel'e havadisler veriyormuş; -Memlekette kar yağdı, kurtlar çakallar köye kadar indi... "-Bir zarar verdiler mi?..." -Sizin çilli horozu çakal kaptı... "-Peki Karabaş nerede imiş?..." -Eşek Karabaş'a tekme atarak öldürmüş... "-Eşek değirmende değil miydi?..." -Değirmenden babanın tabutunu getirmişti... "-Uy, babam öldü mü?..." -Öldü ya... Ananın ölümüne dayanamadı... "-Ah anam ah... O da mı öldü?..." -Eviniz yanarken kurtaramadık... "-Uyy desene ocağum söndü..." > Tebeşir Tozu... "-Zamanın unutturamayacağı anı, ölümün silemeyeceği acı yoktur..." (...Cervantes) > kadınlar & erkekler (...Kadınlar için harika gün nasıl olur) 08:00 - Sabah dirsek darbesi yemeden uyanmak... ... 09:10 - Tartıya çıkıp yarım kilo verdiğini görmek... ... 09:30 - Yılda bir gün hazırlanan kahvaltının o güne denk gelmesi... ... 11:00 - Evde yalnız kalmak ve kafa dengi arkadaşla telefonda dedikodu... ... 12:30 - Telefonda duyulan şaşırtıcı konunun devamı için parkta buluşma... ... 13:45 - Parktaki buluşmada karar verilen alış verişe çıkmak... ... 14:00 - Alınanları ve faturalarını uygun zamanda kocaya göstermek için saklama... ... 15:30 - Birkaç saat güzellik uykusu... ... 18:30 - Gündüz çok iş yaptığından şikayet edip, yapımı kolay bir yemek için mutfağa girme... ... 20:00 - Kocayı ayakta duracak hali kalmamış bir şekilde karşılama... ... 21:45 - Alınan ve saklanan şeylere bir kez daha bakma... ... 22:00 - Alınan ve saklanan şeylerin doğru olduğuna sevinerek uyuma... > Taşlamalar... Haşlamalar... GECE YETMEZ Yanımda sen olunca Gece, doludizgin, dörtnala Bir nefeste geçer. Ne geceyi durdurabilirim Ne de seni... Nasıl anlatsam bilmem ki? Bir anda biter her şey Gece yetmez... ... Yanımda olmayınca da Yüzükoyun düşersin aklıma. Öylece kalakalırsın. Ne geceyi bir arpa boyu ilerletebilirim. Ne de seni... ... Nasıl anlatsam bilmem ki?... Bir asır geçer sanki, Gece bitmez... (osman.yavuz.inal) > Hayata dair... Bernard Shaw'a sormuşlar: "Nasıl bu kadar ünlü bir düşünür oldunuz" diye... Shaw cevap vermiş: "-İnsanlar yılda iki-üç kez düşünür... Bense haftada bir düşünürüm..." > Bugünün buluşu >> Ünlülerin fotoğrafları, photoshop çalışması ile değiştirilerek, "İhtiyarlıkları böyle olacak" diye yayınlandı... (...30.10.1989) > Bizimkiler Olay biraz karışıktır... İHA'dan Kazım, Amerika'dan bir fan sipariş eder ve kredi kartıyla bu ödemeyi yapar... Daha sonra fanlar Washington ofise gelir ve Ümit'le fanları İstanbul'a gönderir ve sonra MSN'de komedi zinciri başlar; Kazım'ın kredi katıyla yaptığı ödeme muhasebeden Mürsel abiye ulaşınca: MÜRSEL: Ümit... ÜMİT: Evet abi MÜRSEL: Muhammet'le bir cihaz göndermiştin... ÜMİT: Evet göndermiştim... MÜRSEL: Fatura geldi, 126,95 $'lık... Ödemesini kim yaptı?... ÜMİT: Fanları mı diyorsun abi?... MÜRSEL: Evet... ÜMİT: Bilgim yok abi, ben ödemedim... MÜRSEL: Avans kapamada yok... ÜMİT: Ben ödemedim ondan yok abi... MÜRSEL: Cebinden mi?... ÜMİT: Abi bu konu hakkında hiçbir bilgim yok, fanlar sadece ofise geldi, ben ödemedim hiçbir şey... MÜRSEL: Yani sen ödedin, Türkiye'ye gelince parayı kimden alacaksın?... ÜMİT: Abi senin dahili kaçtı?... > itiraf reyonu... (...isim: b.melik ataç ...şehir: batman ...yaş: yirmiiki) Edebiyat hocamız ilk görev yerinde atasözüyle ilgili bir cümle vermişti; "-At nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz"... 50 kişilik sınıf habire yazıyor, ek kağıt alıp hocanın gözüne girmeye çalışıyordu... Ama ne yazık ki hoca yazılanların hiçbirini beğenmedi... Herkese 50 puanlık sorudan sadece 5 puan verdi... Ama sıra arkadaşım sadece bir cümle yazdı; "-Hocam kurbağanın orda ne işi var?..." ...Ve çocuk 50 puanı aldı... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) > S.Ö.Z. der ki; "-Vücutta savunma mekanizmasından hızlı çalışan bir organ yoktur..." (...Dudak uçuklatmasa da yerini bulursa müthiş S.Ö.Z.leri) > ...gündemin kırıntıları... Eşten habersiz ev satılmayacakmış... Yuvayı dişi kuş yapar, dişi kuş satar... > sanatik kritik "-Eğer karşımızdaki insanla evlilik sürdürmek için birlikteyseniz huzursuzluklar, tartışmalar çıkıyor... Mesela biz farklı şeyler yapıyoruz Cem'le... Geceleri matematik problemi çözüyoruz... Problem çözerken kavga etmeye fırsat olmuyor..." (...Nurgül Yeşilçay) > politik kritik "-Önünü açacaksın ki, genç kuşak gelsin... Önünü kapatırsanız gençliği belli hanelerden toplarsınız... Bazıları 'Parlamento çoluk-çocukla dolacak' diyor... Bunların ufukları bu kadar... Bana kalsa, bu işin tavanını da belirlemek isterdim..." (...Tayyip Erdoğan) > sportik kritik "-En üstteki yerden en dibe kadar siyasi torpil var... Milli takımından Şırnak'a kadar siyasi müdahale var... Milletvekili arıyor, bakan arıyor, şu milli takımda alt kadrolar için antrenörlük yapmak için inanılmayacak insanlara gidenler var..." (...Rıdvan Dilmen) > söz market "söz'ün gelimi" "uludağ" şiiri: >> teleferik, telde gider...>> selam önce, yelde gider...>> alınan haz, yılda gider...>> uludağ'a ulaşayım... >> çam kokulu, dağ başında...>> yaz ortasında, kışın da...>> sanki bir cennet düşünde...>> sanat ile baş başayım... >> bu ne güzelliktir böyle...>> uludağ'ım dillen söyle...>> bakıp da, görenden eyle...>> tefekkür ile taşayım... >> yapraklar daldadır, renk renk...>> örtü yeşil, hayale denk...>> baş döndürür, coşkun ahenk...>> varıp ben de, kavuşayım... >> kuşlar, hoş geldiniz diyor...>> meltem yel, türkü söylüyor...>> ağaçlar, selam veriyor...>> geç kalmayayım, koşayım... >> sular soğuk, kaynağında...>> huzur, dostlar otağında...>> her şey uyumlu, tavında...>> durmayayım, kaynaşayım... >> güzellikte, yoktur eşin...>> buyur seyret, hepsi peşin...>> gelin, bu dağa yerleşin...>> malkoç ali'yim coşayım...>> (ali rıza malkoç'un duyguları)