ayaküstü...

ayaküstü... Eskiden spor programlarında çok sırıtırdı bu tip bayanlar... Bu tip bayanlar dediğim; bir çift dudak, bir kafa ve düzgün bir fizikten oluşan ekran süsleri... Televizyona en yabancı insanlar bile anlardı ki; "-Arkadaşlar bu kadının aslında hiçbir şeyden haberi yok... Ama güzel bir program yaptık, bunu da size seyrettirmek istiyoruz..." Misal program 2 saat yer alacaksa, mini etekli güzel kızımız bir yerinde, "Evet şimdi de toplu sonuçları veriyoruz" der lafla işi biterdi... Kızcağıza çeşit olsun diye arada bir, "Sen nasıl görüyorsun şampiyonluk şansını" sorusu yöneltilirdi, küme düşecek takıma şans tanır, futbol cehaleti ortaya çıkardı... Öyle ya; biblodan yorum istiyorsunuz... Müjde Ar, Pınar Kür ve Çiğdem Anad'ın programında da öyle oldu... Programın kamera çekimlerinden bile neden orada olduğu belli olan Aysun Kayacı, "Çobanla benim oyum eşit olamaz" dedi... Çünkü kendisi vergisini veren bir vatandaşmış... Daha önce böyle bir çıkış duymadığımız için demokrasi derslerinin henüz, "Kulaktan dolma" bölümünde olduğu anlaşılıyor ki; bu vatanın nasıl şartlarda ve kimler tarafından kurulduğundan haberi yok... "Köylü milletin efendisidir" bölümüne hiç girmeden söyleyeyim ki; sırf bu söz bile, benzinin çok ucuz olacağını vaat eden, Amerikan copy/paste'li bir partiden adaylık için yeterlidir... Olacağı odur... Ama ben çoban olsam, çıkar bir televizyon kanalına, "Aysun Kayacı ile oyum eşit olamaz" derim... Sunucu soracak "Neden" diye; "-İki koyun versem güdemez de ondan..." bizimkiler... (...Haftanın tartışması maç çıkışı yaşandı) MEHMET: Maçtan çıkıyoruz, iki saat beyefendiyi bekliyoruz?... ALİ: Ne olmuş sanki, on dakika beklemişsiniz... Ben hep bekliyorum sizi... MEHMET: Bak bana cevap vermeden konuş, kırarım kafanı... tebeşir tozu "-Büyük bir medeniyet içten zayıflatılmadığı sürece fethedilemez..." (...Will Durant) kadınlar & erkekler (...Bir iş yerindeki görev tanımları... Vicdan yolladı) > 9 kadının 1 bebeği 1 ayda doğurabileceğini söyleyen kişiye "Proje Müdürü" denir... ... > 1 bebeği tutup geri kalanların satılarak şirkete kaynak sağlayacağını söyleyen ve "Proje Müdürünün" işten çıkarılmasını öneren kişiye "Finans Müdürü" denir... ... > 1 bebeğin 18 ayda ancak doğacağını söyleyen kişiye "Üretim Müdürü" denir... ... > Tek bir kadının 1 ayda 9 bebek doğurabileceğini söyleyen kişiye "Planlama Müdürü" denir... ... > Bebeğin üretim şeklinin ille de yanlış olduğunu söyleyen kişiye "Kalite Müdürü" denir... ... > Dünyada hiç kadın ve erkek kalmasa o bebeği kendisinin doğurabileceğini söyleyen kişiye "Pazarlama Müdürü" denir... ... > 1 kadından 1 bebeği 1 ayda doğurmasını bekleyen kişiye "Genel Müdür" denir... ... > 1 ayda, dokuz doğuran kişiye "Memur", bebek filan istemediğini söyleyen kişiye de "Müşteri" denir... tuzaktan kumanda (...LİG TV-Ana Haber) SUNUCU: Derbi maçı kim alır?... BEŞİKTAŞLI VATANDAŞ: 1-1 berabere biter... SUNUCU: Golleri kim atar?... BEŞİKTAŞLI VATANDAŞ: Nobre ile Holosko... *** (...FOX-Şansa Bak) AHMET ÇAKAR: Biz bu saçları değirmende ağartmadık... Mantar tedavisi görmeyen bir kulak arkam kaldığı için paranın insanı nasıl bozacağını gayet iyi bilirim... S.Ö.Z. der ki; "-Seven terk edilebilir... Ama sevmeyen zaten terk edilmiştir..." (...Daha önce ettiyse bile toparladığı müthiş S.Ö.Z.leri...) hayata dair... Hayatın bize çizdiği yol, özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir, ama biz bu yolu yitirdik... Hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı... Hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve savaşların içine sürükledi... Hızımızı artırdık, ama bunun tutsağı olduk... Bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı... Edindiğimiz bilgiler bizi çıkarcı yaptı, zekâmızı da katı ve acımasız... Çok düşünüyoruz, ama az hissediyoruz... Makineleşmeden çok insanlığa, zekâdan çok iyilik ve anlayışa ihtiyacımız var. .. İnsancıl değerlerimizi koruyamazsak hayat korkunç olur, hep yitiririz. .. Siz insanlar güçlüsünüz... Makineleri yapacak güç sizdedir... Bu hayatı olağanüstü bir mutluluk serüvenine çevirecek olan yine sizlersiniz... Öyleyse, insanlık ve demokrasi adına bu gücü kullanalım ve din, dil, ulus ayrımcılığı olmayan yeni bir dünya kuralım... (...Şarlo) Temel'in yeri Kadın kapının önündeki dilenci Temel'e nasihat verdi: -Niçin okula gitmiyorsun da burada dileniyorsun?... "-Gittim teyze... Gittim ama okulda çok az para verdiler." *** Acıkmış Temel, karısı Fadime'ye; "Akşama ne var" diye sorunca, Fadime; "-Saymakla bitmez Temel..." -Güzeeel... Nelermiş bunlar?... "-Pirinç pilavı..." *** Dursun, birlikte çapkınlık yaptığı arkadaşı Temel'e telefonda sormuş; -Fadime ne dedi gece o kadar geç kalınca... Problem oldu mu?... "-Yok bir şey demedi... Hem zaten ön dişlerimi de çektirmenin vakti gelmişti..." sizinkiler... "-Sorma yeni buzdolabı almam lazım bu sıkışıklıkta..." -Niye?... Ne oldu ki buzdolabına?... "-Prostatı bozulmuş, değişmesi gerekiyormuş..." -Termostat olmasın o... "-Yav her neyse işte... Ne fark eder, ikisi de 'P' ile başlıyor..." (...Mehmet Uzun-Yasin Erbil diyaloğu) kritik "-Benim Fenerbahçeli olduğumu toprağın altındaki solucanlar bile biliyor... Ama her zaman iyi olanın kazanmasından yanayım..." (...Yaşar Büyükanıt) "-Bir aşk mektubunun ne demek olduğunu bilir misin?... Kahrolası bir tabancadan çıkan bir kurşundur..." (...Blue Velvet filminden)