Katıldığım bir eğitim seminerinde İngiliz bir akademisyen şöyle demişti;
"Biz İngilizler çocuklarımıza 18 yaşına kadar sıkı bir disiplin programı uygularız. Ondan sonra da karışmayız. Türkler de tam tersi. 18 yaşına kadar her şey serbest. Ondan sonra sıkmaya başlıyorlar."
"Bir pengueni üşümesin diye eve alıp sobanın önüne oturtmak ne kadar iyilikse, çocuklar mutlu olsun diye her şeyi önlerine sermek o kadar iyilik...
Hiçbirimiz, öğretmen tarafından sınıfta hafifçe azarlandığı için bunalıma giren çocuklarımız olsun istemeyiz, değil mi?
Hayırlı evlat yetiştirmenin yolu, 'hayır'lı cümleleri biraz daha fazla kullanmaktan geçiyor galiba..."
"Ülkemizdeki eğitim kalitesini tartışabiliriz. Ama eğitimden maksat iyi insan yetiştirmekse hiçbir ülkenin bizimle aşık atamayacağını düşünüyorum.
.....
"93 kişiyi öldüren Norveçli cani Anders Behring Breivik de eğitim hayatı boyunca hep iyi notları alır ve çok kitap okurmuş."
"....her çocuğun ilk öğretmeni anne ve babasıdır. Doğumla birlikte çalan ders zilini duymayan veliler kaybetmektedir. Çünkü okula yansıyan birçok davranış bozukluğu, altı bezli dönemden kalma hatıralardır."
"En az dayak kadar kötü etkisi olan başka bir durum da çocukları başkasının çocuklarıyla kıyaslamak. Çocuğunuzun size, 'Baba, bizim sınıftaki Orhan'ın babası çalışmış, çabalamış bir şirkete genel müdür olmuş. Çocuk okula özel şoförle geliyor. Sen hâlâ memuriyette sürünüyorsun' dediğini hayal edin."
"Gelin bir değişiklik yapalım ve dostlar bizi bugün alışverişte görmesin. ille de bir şeyler alıp vermek istiyorsak bir hasta veya yaşlı ziyaret edelim, hediye verelim, dua alalım. Çocuklarımız ileride jetonlu hatıralarının yanında, 'Biz anne babamızla hafta sonlarında hasta ve yaşlıları ziyaret ederdik' diye hatırlasın."
Her ana-baba evladının geleceği için, terbiyesi için endişe duyuyordur muhakkak. İşte yukarıda kitabından anekdotlar paylaştığım Eğitimci-Yazar Salih Uyan, kendisinin ve bizim çocuklarımız için de aynı endişeleri duyuyor ve bu yolda gayret de sarf ediyor. Türkiye'de böyle eğitimcilerden her okulda iki-üç tane olsa, eğitim-öğretim anlayışı nizam bulurdu. Çok iddialıyım bu mevzuda inanın...
Bu arada kitabın adı da "Yaşadıklarımız Okuduklarımızın Efendisidir" Bky'den...
Öğrendim ki; "-Aşkın gözü görmeye başlayınca, ayağın biri eşikten çıkmış demektir..."
Ana Kumanda
(...TV 8 / Survivor All-Star)
ACUN ILICALI: İstanbul'a dönmen gerekiyor, kangren olacaksın...
ANIL: Acun Abi kesin kökünden, ben iyiyim, yarışmak istiyorum...
Bizim pano
(...Bizimkiler İletişim Kuralları)
-Karşınızdakini dinlerken, "ne dedim ben" sorusuna cevap olabilecek birkaç done edinin...
-Ya sabırlı olun, ya da karşınızdakine sabırlı olması gerektiğine ikna edin...
-Esnek olun... Akşama kadar esneyin ama ağzınızı kapatmayı unutmayın...
-Sizi dinleyenlerin anlayacağı sözcükler seçin, futboldan birkaç şey bilin...
-Kalbini kıracak biri olsun diye, insanların gönlünü almayı bilin...
-El şakası fazla zarar vermez, o yüzden yapmak anlamsızdır...
-Bildiğiniz mesleği yerinize alacaklara öğretmeyin...
-Geçmişinizden bir şey anlatırken geleceğinizi düşünmeyi unutmayın...
-Ne kadar mutlu olursanız olun, nazar değmeyin diye sürekli ağlayın...
-Kaybederseniz, mutlaka bir sebep bulun...
-Eleştirilerinizin inandırıcı olmasını istiyorsanız, söze "yanlış anlama ama" diye başlayın...
-Kurtulmak istediğiniz biri ile konuşurken, sürekli maddi sıkıntılarınızı anlatın...
-Her şakadaki gerçek payını unutmayın, yüzdesini anlamak için sizi ne kadar rahatsız ettiğine bakın...
Temel okuma gözlüğü almak için gözlükçüye gitmiş...
Bütün okuma gözlüklerini teker teker takıp çıkarmış fakat önündeki gazeteyi bir türlü okuyamamış...
Gözlükçü sormuş;
"-Gerçekten okuma yazma bildiğinizden emin misiniz?..."
Temel kafasını kaldırmış;
"-Yoksa şart mıdır?.."
Aşk...
Tüm duygularımız ve tutkularımız rastlantı ve çıkarın eseridir...
Bizim erdem, aşk, karşılık beklemezlik dediğimiz şeyler de hoşgörülerden başka bir şey değildir...
Adalet aşkı nedir?...
Adaletsizlik ızdırabından korkmaktır...
Aşk sahip olduklarımızın bizden alınması korkusudur...
Aşk duyuların bir hummasıdır...
(...Rocheffoucauld)
(...isim: mestan can ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Halamın kızı dokunmatik telefon almış. Halam onu anlatıyor;
"Müzeyyen da yitmali dilipon aldi..."
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Ayasofya'da 85 yıl sonra Kur'an okunmasından bazı gazeteler rahatsız olmuş...
Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü gurur duyarız...
...
99 kadın adaydan 42'si başörtülü...
Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü gurur duyarız...
...
Orduevinde sakal yasağı kalktı...
Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü gurur duyarız...
...
Cumhurbaşkanının takke giyip, namaz kılması sizleri rahatsız ediyor;
Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü gurur duyarız...
(...At Gözlüklü Yobaz)
TERS AÇI
"-Nanik!.."