Aynı o hesap...

A -
A +

Hale Koca'nın yolladığı aşağıdaki hikayeyi okuyunca direkt aklıma Anelka geldi, Ribery geldi, Carew geldi... Kısacası Novak'lar dan Kosekki'lere, Stumpf'lardan Uche'lere Türkiye'ye gelen ve spor basınının "Bir baltaya sap olmaz" dediği bütün isimler geldi... Okuyun anlayacaksınız; ... İki spor muhabiri daha kısa yoldan köşeyi dönmek için atmışlar kendilerini yurtdışına... İş aramak için kapıları çalmaya başlamışlar... Bir gün, iki gün, bir hafta, iki ay derken ümitleri iyice kırılmaya başlamış... O sırada bir ilanı görünce gözleri parlamış; "Çiftlikte çalışacak işçi aranıyor..." Koşarak gitmişler... Çiftlik sahibi, tepeden tırnağa süzmüş bizimkileri, sonra ellerine birer kürek tutuşturmuş, büyükçe bir ahırın kapısına götürmüş... Günde üç öğün yemek, saati 5 Euro karşılığında, ahırdaki gübreyi, 50 metre ilerideki kuyuya taşımalarını istemiş... Yatacak yer de vermiş... Umutsuzluktan umuda ulaşan bizim genç muhabirler bir haftalık işi iki günde bitirivermişler... Ahır pırıl pırıl olmuş... Çiftlik sahibi ağzı kulaklarında, bizimkilerin çalışmalarından son derece memnun, çiftlikte sürekli iş önermiş... Bizimkiler, bir daha sokaklara düşmemek için kabul etmişler... Adam, bu sefer onları tavuk çiftliğine götürmüş... Makinenin başına gelmişler, anlatmış olayı; "Düğmeye basın, yürüyen bant çalışmaya başlar... Önünüzde iki kutu var, irileri sağ taraftakine, küçükleri sol taraftakine koyup, kutuları bantlayıp, ait oldukları kolilere yerleştireceksiniz... İş bu kadar basit..." Anlatmış ve gitmiş... Geçmişler bizimkiler birer tarafa basmışlar düğmeye, bant hareket etmiş, önlerine bir yumurta gelmiş, almışlar ellerine, bakmışlar, bakmışlar, "İyi mi, kötü mü, büyük mü, küçük mü" tartışmaya başlamışlar... Bu arada bant akmaya devam etmiş ve yumurtalar, bantın ucundan çöp tenekesine düşmeye başlamış... Çiftlik sahibi tesadüfen gelmiş yanlarına bakmış, onlarca yumurta boşa gidiyor, bizimkiler hâlâ ellerinde bir yumurta tartışıyor... Durdurmuş bantı; "Ne yapıyorsunuz" demiş kızgınlıkla... Gençler şaşkın şaşkın bakarken adam sormuş; "-Siz Türkiye'de spor muhabiri miydiniz?..." -Evet... Nerden anladınız?... "-Çünkü pislik atmayı çok iyi beceriyorsunuz ama, iyiyle kötüyü ayırt etmeyi bir türlü beceremiyorsunuz..." (İstanbul - Tekstil Firması - Fehim Kayacan...) ELİ YANMASIN DİYE ÇİFT BARDAK ALAN ARKADAŞLARIN DİKKATİNE; -BARDAĞIN TANESİ 20.000 TL... İKİ BARDAK 40.000 TL -ÇAYI 100.000 TLİÇİYORUZ... -ÇİFT BARDAK ALMAZSANIZ ÇAY 100.00 TL DEVAM, YOKSA ZAM... ÇAYDAN PARA KAZANMAK İSTEMİYORUZ, AMA ZARAR DA ETMEK İSTEMİYORUZ... (İstanbul - Gazete İlanı - Abdullah Kahveci...) -EVLATLARIMIZIN MUTLULUIĞU İÇİN 25 MİLYAR TL HARCAYARAK YAPTIĞIMIZ "GÖRKEMLİ NİŞAN" BOZULDU... -MORMENEKŞELİ KEMAL SOYAL İLE İNGİLTERE'DE YAŞAYAN KIZIMIZ AYTEN HÜSSEİN'İN NİŞANININ BOZULMUŞ OLDUĞUNU DOST VE AKRABALARA DUYURURUZ... -NİŞANIN BOZULMASINDAN SONRA AİLEMİZİ VE !( YAŞINDAKİ KIZIMIZI KARALAMA GİRİŞİMLERİNİ DE ŞİDDETLE KINIYORUZ... (NOT: NİŞANDA KIZIMIZA TAKILAN TÜM TAKILAR İADE EDİLMİŞTİR...) (İzmir - Sokak Girişi - Nursel Rizeli...) KÖPEĞİMİ İSPİYONLAYAN KARAKTERSİZ İNSAN; -BU MAHALLEYE HIRSIZLAR DADANMADIYSA BU ONUN SAYESİNDE OLDU... -İNSANLAR HAYVAN SEVGİSİNİN NE DEMEK OLDUĞUNU ÖĞRENDİ... -SANA İNAT İKİ TANE DAHA KÖPEK ALACAĞIM... SIKIYSA GEL BİR DE BENİM YÜZÜME ŞİKAYET ET... -SEN YAZI YAZMAYA BİLE DEĞMEZSİN... diyAlog... (ATV - Futbol Ateşi...) BÜLENT YAVUZ: Ben şimdi anlatacağım, sen de ağzı açık dinleyeceksin... LEVENT TÜZEMEN: Ne açacağım ağzımı yaa... Anlat sen... (STV - Spor Zamanı...) AZİZ ÜSTEL: Kupada ve ligde G.Saray - F.Bahçe maçları ne olur?... ÖMER ÇAVUŞOĞLU: G.Saray Fenerbahçe'ye gol atarsa kazanır, atamazsa kazanamaz... (ATV - Futbol Ateşi...) BÜLENT YAVUZ: Sen yabancı hakem istiyorsun, yabancılar hata yapmıyor mu?... KAZIM KANAT: Ama onlar insani hata yapıyorlar... > temelin yeri Dertli Temel avukatı Dursun'a; "Karım bütün gece o eğlence yeri senin, bu eğlence yeri benim dolaşıyor" deyince avukat, "Yani kötü yola mı düştü" diye sormuş... "Ne kötü yolu" demiş Temel, "-Beni arıyor sabaha kadar..." *** Öğretmen küçük Temel'in de aralarında olduğu öğrencilerine matematik işlemlerini anlatmaya çalışıyormuş... Çıkarma işleminde küçük sayıdan büyük sayı çıkmayınca, "Sol yandaki komşudan bir onluk alıp sağdaki sayıya veririz" diye açıklama yapmış... Bu sisteme göre Temel de ödevlerini yapmış, fakat sonuçlar hatalıymış... Öğretmen Temel'in mantığını anlamaya çalışmış ve nasıl yaptığını sormuş... Temel de "-Öğretmenim herkes yandaki komşudan alıyordu, ben de alttaki komşudan aldım" diye cevaplamış... *** Ustabaşı; ninesi öldüğü gerekçesiyle izin isteyen Temel'e çıkışmış; -Temel, bu ninenin kaçıncı ölüşü?... İki kez daha aynı nedenle izin istemiştin... "-Ne yapayım usta, ninem ölünce dedem yenisini alıyor..." > bizimkiler TURGAY: Yeşil Bursa Rallisi'ne gidecek misin?... BİLGEHAN: Yeşil Bursa Rallisi bu sene nerede yapılacak ki?... REVİR: Bu ilaçtan alınca bir şeyin kalmaz... EMİN: Uykudan önce mi, sonra mı?... EMİN: Ligin bitmesine kaç hafta kaldı?... FEHİM: Haftaya Cumartesi değil, ondan sonraki Pazar günü... TAHİR: Anelka sağla mı oynuyordu, solla mı?... ERCAN: Valla onun sağı solu pek belli olmuyo... Şifa Yemek Öğle Menüsü Kremalı Sebze Çorba... Kağıt Kebabı... Salata... Revani...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.