Bana çimdik atın!

A -
A +

Yapabilirsem duyguları bir kenara bırakarak yazmaya çalışacağım... Portekiz maçında 5 dakika, İsviçre maçında 45 dakika, Çek Cumhuriyeti maçında 15 dakika oynayarak çeyrek finali görmüş bir takım olarak, hiç galibiyetimiz olmayan Hırvatlar karşısındaydık... Ancak maç bu istatistikleri yalanlayan bir tabloda başladı... Önceki maçlarını inkar eden Türkiye ile grup maçlarındaki temposunu reddeden Hırvatistan... İlk yarıda; çok ama net olmayan pozisyonlara üzülmektense, olası bir Sabri destekli golü kalemizde görmediğimize seviniyorduk... ...Ve yine yüzümüzü kara çıkarmayan direklere... Şampiyonaya hep kötü başladık, iyi bitirdik... Bu kez tersi oldu... Arda hep iyiydi, kötü oynadı... Nihat hep cesurdu, ürkek oynadı... Hamit hep isabetliydi, çok ıskaladı... İyi oynamamızı tetikleyecek rakip gol ve yağmur da (!) gelmeyince baskı dayanılmayacak bir hal aldı... Hakan Balta, Sabri'nin yerine de oynuyor, kanının son damlasını Çek maçında akıtan Servet'in yerine dikilen Gökhan Zan önemli ataklar kesiyor, Rüştü üç direk arasındaki ikinci baharını yaşıyordu... Çok güvendiğimiz ve bizi hiç hayal kırıklığına uğratmayan şansın, yarım saat daha yanımızda olmasını diliyorduk... Teknik, taktik, oyun disiplini, istatistik gibi hiçbir futbol teriminin geçerli olmadığı o inanılmaz dakikaları futbolculardan çok kalbimiz oynadı... Klasnic'in "Buraya kadar" diyerek attığı golden sonra, "Maç bitmeden Türkiye bitmez" sloganını Semih söyledi ve maç penaltılara gitti... Tabii birçok gazetecinin yorumu da çöpe !... Penaltıları zaten ben seyredemedim... Duygularımı geri alıp kalan sesimi tüketmeye gittim; Bize bu coşkuyu yaşattığınız için hepinizin ayağına sağlık arkadaşlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.