bir film diyaloğu

A -
A +

"-İnsanlara güvenirim, ama içlerindeki şeytana güvenmem..." (...The Italian Job filminden) tuzaktan kumanda (...KANALTÜRK / Son Kale) AHMET ÇAKAR: Aurelio salı günkü maçta oynayamayacak sanırım?... SERHAT ULUEREN: Evet, sağ arka ayağında çekme varmış... *** SERHAT ULUEREN: Yavuz'un yaptığı Fatih Terim taklidini nasıl buldunuz?... AHMET ÇAKAR: Ses tamam da, felsefe arızalı... SÖZ'ün gelimi... Servet Çetin (...Krampon Haber Bülteni) -Karabük'te kadroya giremeyen stoper Murat Selvi'nin Hiddink'e isyanı: 'Beni de gör...' ... Ömer Üründül: "Golü atan oyuncular Alman asıllı olsalardı maç 0-0 biterdi." ... Servet Çetin'in, Almanya maçında burnuna aldığı darbe sonucu, 3 ila 6 hafta arasında sümküremeyeceği öğrenildi... ... Premier League yönetimi Nigel de Jong'un isminin, Nigel die Young olarak değiştirilmesini onayladı. bir görüş... 9 Ekim tarihli köşenizde "Bir Görüş" alt başlığı altında "Nedim Mutlu" imzasıyla bir yazı yayımladınız. O yazıdan şu anlamları çıkarmak mümkün diye düşünüyorum. Bir millete ait olmak mutlaka o millet için zorluklara katlanmak demektir. Bir millete ait en küçük bir fedakârlıkta bulunmamak o milletten ayrılmak demektir. Bir millete hizmet sadece bir alanda yapılabilir. O milletin bir ferdi olduğunu düşünmek o millete aidiyet için yeterli değildir. Ya bizdensin ya da bize düşmansın... vs... Fakat Amerika'da, Avrupa ülkelerindeki birçok Yahudi, Ermeni vatandaşın yaşadıkları ülkenin birincil vatandaşları oldukları, İsrail'in ve Ermenistan'ın yılmaz savunucuları olduklarını görmekteyiz. Mesut Özil de bir Alman vatandaşı, milli futbolcusu olarak Türkiye'nin başka çıkarları için (lobi gibi) mücadele etse Türk milli takımındaki mücadelesinden daha mı az vazife yapmış olur? Düşman üretmek çok kolay, kendi insanımızı küstürerek onları da birilerinin ellerinde silah olmalarına biz sebep olmayalım. Mesut Özil bir Türk'tür ve Alman milli takımının oyuncusudur ve bu millet için de onun yapacakları vardır, demeliyiz diye düşünürüm. Siz ne dersiniz... Mustafa Boyabatlı / Mersin itiraf reyonu ...isim: nevzat ozan ...şehir: bodrum ...yaş: genç daha) Geçtiğimiz aylarda yazın büyük bölümünü geçirdiğim Bodrum'dan Ankara'da bulunan, ancak uzun zamandır da görüşemediğimiz bir aile dostumuzu aradım... Hal hatır ve uzun bir sohbetten sonra hafta içinde Ankara'ya geleceğimi söyledim. O da, "İnan çok sevindim biz de seni özlemiştik. Bekliyoruz. Zaten yağmur da Ankara'ya geldi" dedi... Kısa bir duraksamadan sonra "Daha ağustos ayı içindeyiz, sıcaklar tavan yapıyor, hava tahmin raporları da Türkiye genelinde gayet iyi... Bu yağmur da nereden çıktı" diye kendi kendime söylendim... Bunun üzerine "Ankara'da yağmur varsa ben gelmiyorum" dedim, "Buralar günlük güneşlik, yağmurla çamurla işim olmaz..." Arkadaşım, kısa bir şaşkınlık geçirdikten sonra bastı kahkahayı,.. "-Yağmur benim kız ya.... Bugün İstanbul'dan Ankara'ya geldi..." Unutkanlık bu ya; en yakın aile dostunun kızını unutup köşeye malzeme olmak varmış... (omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...) temel'in yeri Dursun yaşlı dedesi Temel ve ninesi Fadime'nin evlerine misafir olmuş... 75 yaşındaki Temel, karısından bir fincan daha çay isterken, "Çiçeğim, bir bardak daha verir misin" demiş... Sonra da "Peteğim, şekersiz lütfen" diye eklemiş... Karısının getirdiği çayı alırken de "Bebeğim, sana çok zahmet oldu" diye eklemiş... Dursun dedesinin karısına kullandığı sözlerden çok etkilenmiş; -Dedeciğim kaç yıllık evlisiniz?... "-Kırk seneyi geçti evlat..." -Allah muhabbetinizi artırsın... Sürekli çiçeğim, peteğim, bebeğim gibi güzel sözlerle hitap ediyorsunuz galiba... Yanakları pembeleşmiş nine, "Doğru, birkaç yıldır hep bana böyle hitap ediyor" deyip mutfağa doğru yöneldiğinde Temel torununun kulağına doğru eğilerek; "-Şişşşt... Çaktırma iki sene oldu adını unutalı..." söz der ki "-Her başarılı erkeğin arkasında, işine burnunu sokmayan bir kadın vardır..." (...Bitirince 'yine müthiş oldu' diye yorumladığı müthiş S.Ö.Z.leri...)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.