bir görüş...

Hayır dememek için birçok sebebim var... Ama en başta gelenlerden biri Sezen Aksu... O'na "sazan" diyen, "deve kuşu" diyen bir siyasetin dilini asla onaylamayacağım. İnkâr edebilecek kimse var mı bilmiyorum, hayatımızın son 30 yılında (çoğumuzun yaşını geçiyor bu süre) Sezen Aksu kadar yer kapmış olabilen ikinci bir sanatçı aklıma gelmiyor. Müzik zevki ne olursa olsun her birimizin damak tadında mutlaka Sezen Aksu'dan bir tad vardır. Hiç kimse onun kadar aşklarımızı, ayrılıklarımızı, yalnızlıklarımızı, kucaklaşmalarımızı, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi şarkılarına katık etmemişti. Sezen Aksu'nun ne olduğunu veya kim olduğunu çok da uzatmaya gerek yok, esas soruya geçelim; Sezen Aksu 30 yıldır bize müzik ziyafeti sunuyor diye bizim gibi düşünmek zorunda mı?... Enfes şarkılar söylüyor ve besteliyor diye bizim oy verdiğimiz tarafa oy vermek zorunda mı?... Yüreklerimize işleyen şarkıları hayatımıza soktuğu için bizim tuttuğumuz takımı tutmak zorunda mı?... Böylesine çarpık bir zihniyetle siyaset yapan adama nasıl güveneceksin, söylediklerine nasıl inanıp da peşinden gideceksin?... Sezen Aksu'yu kıytırık bir HSYK değişikliği uğruna bu denli kolayca harcayan bir siyasete onay verilir mi?... Ben kendi adıma onay vermiyorum. Dünyanın en haklı şeyini bile söyleseler, sadece oyunu açıkladığı için Sezen Aksu'ya "sazan" ve "deve kuşu" diyenlerin peşinden asla gitmeyeceğim. Şimdi de, bundan sonra da... Ben 12 Eylülde tüm gün Sezen Aksu dinleyeceğim... (...Genet'in isyanı) temel'in yeri -Temel niçin kendine teklif edilen üst düzey yöneticiliği kabul etmemiş?... "-Yükseklik korkusu varmış..." ... Temel sinemaya gittiğinde en önlerden bilet alıyormuş... Neden?... "-Filmi herkesten önce seyretmek için..." ... -Nataşa ile evli olan Temel, karısı hamile kalınca Rusça dersleri almaya başlamış... Niye?... "-Çocuk dünyaya geldikten sonra ne konuştuğunu anlamak için ... -Bir tabloyu duvara asmak için niçin 20 Karadenizli gerekir?... "-Biri tabloyu, biri çiviyi, biri çekici, diğerleri duvarı tutsun diye..." hayata dair Gerçekte, başarılı olanlarla başarısız olanlar arasındaki tek fark; "Alışkanlıklarının farklı olmasıdır..." Her türlü başarının anahtarı alışkanlıktır... Kötü alışkanlıklar, başarısızlığa açılan kilitsiz bir kapıdır... O nedenle, bütün ötekilerden önce itaat edeceğim yasa şudur: "Güzel alışkanlıklar edineceğim ve onların izinde gideceğim..." Çocukken dürtülerimin kölesiydim, Şimdi bütün öteki yetişkinler gibi alışkanlıklarımın kölesiyim... Özgür irademi yıllar boyu biriktirdiğim alışkanlıklara teslim ettim... Ve geçmiş yaşantımda yaptıklarım, Geleceğimi şimdiden tehdit ediyor... Eylemlerimi iştah, tutku, ön yargı, sevgi, çevre yönlendiriyor... Bu hükümdarların en zorbası ise alışkanlıktır... "Eğer alışkanlığın izinde gideceksem, O zaman iyi alışkanlıkların izinde gideceğim"... (...Og Mondino) Bizim?Ora... Prezident İlham Aliyev Ramazan bayramı münasibetile Azerbaycan halgını tebrik edir. Tebrikde bildirilir ki; "Mügeddes kitabımızın nazil olduğu mübarek Ramazan ayı artıg başa çatır. Orucluğun sınaglarından alnıaçıg çıhan mömin vetendaşlarımız Ramazan günlerini gürur hissi ile yola salır, bayram sevincini memnunlugla bölüşür. Ölkemizin her yerinde halgımızın emin-amanlığı üçün dilekler edilir, şehidlerimizin ölmez hatiresi ehtiramla yad olunur. Bu eziz bayram günlerinde bütün heyirhah niyyetlerle hemrey olduğumu bildirir, dualarınızın Allah dergahında gebul olunmasını arzu edirem..." söz der ki "-Şehirleşme; insanların toplu halde yalnızlık kaldıkları ortamlardır..." (...Çok kafa yormadan ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...NTV - Türkiye / Belçika) RIDVAN DİLMEN: Ah Onur yapma... Bu hatayı yapma Onur... SERGEN YALÇIN: Kaleciyi gördün mü kaleciyi?... Kaplumbağa gibi atladı... *** RIDVAN DİLMEN: Belçika'nın golü atması bizi kendimize getirdi... SERGEN YALÇIN: Gol yedik öyle toparlandık diyorsun... Bunlar hikâye... Bir film diyaloğu "-Kızlar ve balıklar arasındaki 24 benzer özellikten birisi; ikisi de parlak objelerin cazibesine kapılırlar..." (...How I Met Your Mother filminden)